Axtamara Film Günleri devam ediyor

11:42

JINHA

WAN - 2. Axtamara Film Günleri kapsamında Nuda Kültür Merkezi'nde yönetmenliğini Nezahat Gündoğan'ın yaptığı, 1938 Dersim Katliam'ını anlatan Hay Way Zaman izleyici ile buluştu.

Van Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal Daire Başkanlığı ve Ortadoğu Sinema Akademisi Derneği tarafından bu yıl "Binbir renk için varız" şiarıyla Yaşar Kemal anısına düzenlenen 2. Axtamara Film Günleri kapsamında 3 ayrı merkezde film ve belgesel gösterimi yapıldı. Film günleri kapsamında gün içerisinde çocuklar için çizgi film gösterimi yapılırken, akşam saatlerinde ise Berivan Kültür ve Sanat Merkezi'nde kısa filmler izleyiciyle buluştu. Yönetmenliğini Zeki Demirkubuz'un yaptığı Bulantı filmi, Rojin Kadın Yaşam Merkezi'nde Emin Alper'in Abluka filmi izlenirken, Nuda Kültür Merkezi'nde ise 1938 Dersim Katliam'ını anlatılan Dersim'in Kayıp Kızları konusunun işlendiği Hay Way Zaman filmi izleyici ile buluştu.

Salonun tamamen dolduğu film gösterimi ardından yönetmen Nezahat'ın katılımı ile söyleşi düzenlendi. Filmi yapmak için uzun yıllar mücadele ettiğini ve geniş bir arşiv çalışması sonrası böyle bir projeyi hayata geçirdiklerini ifade eden Nezahat, filmin esas konusunun ise 1938 yılında devlet eliyle Dersim'de gerçekleştirilen katliam sonrası askerler tarafından alıkonulan kız çocukları olduğunu söyledi. Katliam sonrası sadece bilinen 150 kız çocuğunun askerler tarafından alıkonulduğunu dile getiren Nezahat, "Devlet 1938'de Dersim'de onbinlerce insana soykırım uyguladı. Daha sonra sağ kalan kız çocuklarını tamamen asimileştirmek, Türkleştirmek amacıyla kendileri ile götürdüler. Oradaki esas amaç, Alevi Kürt kadınlarını, çocuklarını asimile edersek, ondan sonraki nesilleri daha çabuk asimile edebiliriz politikası hayata geçirildi" dedi.

'1938'de Dersim'de katliam yapan devlet bugün Silvan'da yapıyor'

Devletlerin zihniyetlerinin hiçbir zaman değişmediğini aktaran Nezahat," Devlet zihniyeti 100 yıl önce neyse bugün de o dur. 1938'de devlet eliyle katliamlar yapıldı. İnsanlar asimile edildi, yok edildi. 1938'de tek devlet, tek millet ve tek bayrak diyen devlet zihniyeti bugün de aynısını demeye, 100 yıl önce hayata geçirdiği katliamları bugün Silvan'da, Cizre'de hayata geçirmeye devam ediyor. Yani devlet halen öteki olduğu Kürt, Alevi, Laz kendisinden olmayan herkesi düşman olarak görüyor. Devlet hiçbir zaman Dersim gerçeği ile yüzleşmedi. Devletin suskunluğu Dersim Katliam'ını yaptığı anlamı taşıyor. Tıpkı bugün 35 günlük bebeği öldürdükten sonra o bebeğe 'terörist' yaftası yapıştırdıktan sonra, olayı meşru bir hale getirerek kendini haklı göstermeye çabalıyor. Tarihe baktığını zaman birçok devlette bu tür katliamlar gerçekleşti, sonradan hepsi özür diledi. Ama Türkiye bunu inkar ederek, katliamcı tarihi ile yüzleşmiyor" şeklinde konuştu.

Türkiye'nin tarihsel geçmişinin sürekli katliamlarla anılan ve bilinen bir yerinin olduğunu ifade eden Nezahat, "Devlet 1915 soykırımı ile yüzleşmiş olsaydı, 1938'de Dersim Katliamı olmazdı. Sonrasında ki Koçgiri, Maraş ve sayamadığımız yüzlerce katliam hayata geçirilmezdi. Tarihsel olarak katliamlarla yüzleşemeyen devlet bugün de katliamlar gerçekleştirmeye devam ediyor" dedi.

(mc/fk)