Perdesiz gitarın ödüllü ustası Efrén López Van'da

10:59

JINHA

WAN - Van Büyükşehir Belediyesi Nuda Kültür ve Sanat Akademisi kasım ayı etkinlikleri kapsamında Amerika'da düzenlenen müzik yarışmasında "En İyi World Beat Şarkısı Dalında Amerikan Bağımsız Müzik Ödülü" alan perdesiz gitar sanatçısı İspanyol Efrén López'i Van'a getirdi.

Van Büyükşehir Belediyesi Nûda Kültür ve Sanat Akademisi, kasım ayı etkinlikleri kapsamında dünyaca ünlü isimleri kent halkı ile buluşturuyor. Bu güne kadar çok sayıda sanatçı ve müzisyeni kentte getiren akademi, düzenlemiş olduğu atölye eğitimleri ile halka ücretsiz eğitim veriyor. Akademi kasım ayı etkinlikleri kapsamında Amerika'da düzenlenen müzik yarışmasında "En İyi World Beat Şarkısı Dalında Amerikan Bağımsız Müzik Ödülü" alan perdesiz gitar sanatçısı İspanyol Efrén López'i Van'a getirdi. 4 gün boyunca perdesiz gitar atölyesinde öğrenicilere gitar eğitimi veren Efrén, atölye eğitiminin ardından düzenlenecek olan konser ile müzikseverlerle bir araya gelecek.

Efrén López: Müzikle doğdum müzikle

İspanya'nın Valencia şehrinde dünyaya gelen ve daha sonra ailesi ile birlikte Katalonya'ya taşınan burada İspanya devletin baskı ve zorluğu ile karşılaşan perdesiz gitar sanatçısı İspanyol Efrén, sanat yaşamı ve İspanya'da yaşadığı baskı ve zorlukların üstesinden gitarı ile gelmiş. İçindeki özgür bireyi ortaya çıkardığını anlatan Efrén, Van Büyükşehir Belediyesi Nûda Kültür ve Sanat Akademisi'nin davetlisi olarak Van'a gelmesinin kendisini çok mutlu ettiğini söyledi. Van'da müzik ile uğraşan insanların görünce çok sevindiğini belirten Efrén, müzik yaşamı ve müzik ile olan hayatını, "Müzikle doğdum, müzik ile öleceğim" sözleri ile dile getirdi. Perdesiz gitarda hüznü ve mutluluğu bir arada yaşadığını, müziğin büyüsüne inen sanatçılardan bir tanesi olduğunu aktaran Efrén, "İspanya'nın Valencia şehrinde dünyaya geldim. Gözlerimi müzik ile açtım diyebilirim, çocukluğumdan beri elime verilen her türlü müzik aletini çalmaya çalıştım. En son kendimi gitarda ifade ettim. Müzik benim için ekmek ve su kadar kutsal olan bir uğraştır" dedi.

'Müzik bir özgürlük aracıdır'

Müziği bir özgürlük aracı olarak gördüğünü söyleyen Efrén, özgür olan bir müzik ile dünyayı değiştirmenin mümkün olabileceğini ifade etti. Müziğin her geçen gün faşist ve iktidar sistemlerin vesayeti altına alınmaya çalıştığına dikkat çeken Efrén, "Evrensel bir değer olan ve dünyada ki tüm kesimlere hitap eden müzik her geçen gün baskı altına alınmaya çalışıyor. Müzik ve sanattan korkan faşist zihniyetler bir şekilde müziği de kendilerine göre dizginlemeye çalışıyorlar. Çünkü sanatçı özgür düşünlerini eserlerine yansıttığı için, toplumu her türlü ve baskıya karşı harekete geçirdiği için bu iktidar zihniyetleri korkuya sevk ediyor. Onun için sanat ve sanatçıya baskıları artırarak, 'benim istediğim, benim gibi sanat yapacaksın' baskısı kurmaya çalışıyor. Bu da bir yerde sanat ve sanatçıyı zor durumda bırakıyor. Ama sanatçılar bu baskılara asla boyun eğmeyecek ve özgür sanatlarını her zaman haykıracaktır" diye belirtti.

'Anneanneme İspanyolca konuşmadığı için ekmek vermediler'

İspanya'da ETA ve devlet arasında yıllarca yaşanan silahlı çatışmaya değinen Efrén, devletin kendisinden olmayan yada kendisi gibi düşünmeyen herkesi potansiyel bir suçlu olarak gördüğünü söyledi. Katalonya'da yaşayan anneannesinin İspanyolca konuşmadığı için kendisine ekmek verilmediğini, yıllarca baskı ve zulüm gördüğünü ifade eden Efrén, "Bizlerde yıllarca Katalonya'da birçok yasaklarla karşılaştık. Yine Bask bölgesinde insanlar devletin her türlü zorluğu ile karşılaştı. Bu bir süreden sonra o insanları mücadeleye sevk etti. İnsanlar yıllarca mücadele ederek, büyük bedeller vererek amaçlarına ulaştı. Devletler ülkelerinde yaşayan azınlıkların kültürünü ve renklerini korumalıdır, sahiplenmelidir. Çünkü azınlıklar ülkelerin farklılıklarıdır. Azınlık durumunda olan her bir yurttaş o ülkenin en önemli bireylerinden bir tanesidir. Devletler ülkelerinde ki her bir bireye eşit ve adil şekilde yaklaşmalıdır. Ancak bununla huzurlu, mutlu, barışın ve özgürlüğün olduğu bir ülke, bir yaşamdan söz edebiliriz" ifadelerinde bulundu.

Aram Tigran'ı dinleyince adeta mest oluyorum'

Kürdistan bölgesine büyük bir ilgi duyduğunu ve Kürdistan'ı tanımak için yoğun bir araştırma içerisinde olduğunu kaydeden Efrén, Kürt müziğine ise büyük bir merakının olduğunu ifade etti. Kürt halkını ve Kürdistan'ı tanımanın kendisi için büyük bir şans olduğunu dile getiren Efrén son olarak şunları dile getirdi: "Kürt müziğinde en büyük ilgi duyduğum sanatçılardan bir tanesi Aram Tigran'dır. Aram Tigran'ın sesini duyunca adeta mest oluyorum. İnsana haz veren, insanın içini ısıtan çok güzel bir ses tınısı var. Şu an Aram Tigran'ın müzikalleri üzerinde çalışıyorum. Kısa bir süre içerisinde onun parçalarını da çalmak istiyorum. Yine Kürdistan'ın büyüleyici bir doğası var. Halen ellenmemiş, tahrip edilmemiş nadir yerlerden bir tanesi, bu büyüleyici doğanın tahrip edilmemesi gerekiyor. Çünkü bu doğa içerisinde sizlerin kültürü, sizlerin inançları sizlerin tarihsel geçmişiz var. Van'a ilk kez geliyorum, gelmeden önce kısa bir araştırma yaptım. Umduğumdan daha güzel bir yer olduğunu gördüm. Van'a sık sık geleceğim."

(mc/mg)