JINHA

HABER MERKEZİ - Şakran L Tipi Kadın Kapalı Cezaevi'nde kalan kadın tutsaklar tarafından hazırlanan Roperi Dergisi'nin 10'uncu sayısı çıktı. Direnişin coğrafyaya yayılan halinin yer aldığı yazıların bulunduğu son sayıda özsavunma, Ekin Wan, Bodrum'da kıyıya vuran Kobanêli Alan bebek tutsak kadınların kaleminden anlatılıyor.

Şakran Kapalı Kadın Cezaevi'nde kalan kadın tutsaklar tarafından hazırlanan Roperi dergisinin 10'uncu sayısı çıktı. Üç ayda bir hazırlanan derginin bu sayısında ağırlıklı olarak halk direnişleri işlenirken Cizre direnişi önemli yer tutuyor. 18 ayrı başlık altında incelenen konularda, Suruç Katliamı, Ekin Van ve Şervan Varto'nun direnişi, Bodrum'da kıyıya vuran Kobanêli Alan bebek, Öz savunma, kültür ve PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü üzerine yazıları yer alıyor. Kadınların el emeği ile hazırlanan dergide yine el çizimleriyle birçok resim ve karikatür yer alıyor. İç sayfalarda ise birçok kadın ve konu başlıklarına ait fotoğraflarında resmedildiği görünmekte.

Hazırlanan derginin tam konu başlıkları ise şu şekilde:

"Adanın özgürlük zamanları, 14 Temmuz'un yaratımıdır 15 Ağustos, Seni eve götürmeye geldim Ekin, Yeni dönemde büyüyen halk savaşı, 33 kurşun izinde, Kî dizane?, Beraber savunduk beraber inşa edeceğiz, Yezda ve Şengal Dağlarının kara gözlü ceylanları, Muhacir, Devrimin mutlu çocuğuna, Neden öz savunma?, Bitmeyen mücadelenin adı: Louise Michel, Ev salek e Şengalî penaberin, Yüz yıl uyutan kıskançlık, Kayıp zamanların çocukları, Kültür ve kolektivizm, Karikatür, Bitirirken."

Kadınların son söz olarak hazırladığı 'bitirirken' yazısında şunlara yer verildi:

"Dergi süreci boyunca bir gözümüz bir kulağımızsa hep Cizre'de oldu. Roperi'nin 10'uncu sayınsın bütün sayfa kenarlarında, bütün mürekkep izlerinde, bütün satır başlarında, bütün cümle sonlarında, tüm renklerde ve nereye dokunmuşsak tüm parmak izlerimizde Cizre sokaklarını terk etmeyen; devlet 'Sokağa çıkma' dese de çıkıp oyununu oynayan ve böylece faşizme geçit vermeyen Cizre'li çocukların üstümüze başımıza sinen gülüşleri, ağlayışları, direnişleri, haykırışları var… Size 10'uncu sayımızda da düşünüşlerimizi ve duyumsayışlarımızı kelimelerimizle yollamaya devam ettik. Kalbimizse Cizre'de kaldı!"

(dk)