131 yıl öncesinde gelen bir miras Şukûfezar Dergisi...
09:02
JINHA
HABER MERKEZİ - Şukûfezar dergisi, Osmanlı Dönemi'nin tüm erilliğine karşı kadının sesini duyururken perspektifini de kadın erkek eşitliği üzerinden oluşturuyor. 131 yıl öncesinde aynı zamanda çalışanlarının tamamının kadın olması ve yazarlarının soyadı kullanmaması o dönem için bir kadın darbesi niteliğinde.
Osmanlı'nın son dönemlerinde bir yenilik olarak gelen ve kadın dünyası için önemli bir adım olarak görülen dergi oldu Şukûfezar Dergisi. 1884 senesinde yazarları ve yönetim kadrosunun tamamen kadınlardan oluştuğu bir kadın dergisi olan Şukûfezar, aynı zamanda o zamana kadar çıkmış olan diğer kadın dergilerinin aksine kadınlara, meslek sahibi olmaları noktasında eğitici oluyordu. Yayınların içerisinde iyi bir eş, itaatkar bir ev hanımı, iyi bir anne gibi daha önce çıkan kadın dergilerinin yayınlarına yer verilmiyordu.
'Erkeklerin alaycı gülüşlerine hedef olan tayfayız'
Yazı kadrosunun ilk defa kadınlardan oluştuğu bir dergi olarak yayına başlayan Şukûfezar'ın imtiyaz sahibi olan Afife hanım, derginin ilk sayısında yazdığı mukaddime de şunları söylüyor:
"Biz saçı uzun aklı kısa denilerek erkeklerin alaycı gülüşlerine hedef olan bir tayfayız. Erkekliği kadınlığa, kadınlığı erkekliğe tercih etmeyerek bunun aksini ispat etmeye çalışacağız."
İlim ve eğitim gerektiren mesleklerin diğer mesleklere göre üstün olduğundan, insanlığın ilerlemesinin de gayret ve çalışma ile olacağını belirten Arife, bu çalışma sürecinde de kadın ve erkeğin eşit olarak yer alacağından bahsetmiştir.
Erkek isimleri reddedildi
O dönem içerisinde erkten gelen isimle anılan kadınlar, dergi yazılarında ise baba ve eş isimlerini reddederek kendi isimleri ile yazdılar yazılarını. Dergide çalışan kadınların isimleri şu şekilde:
"Münire Fatma Nevber, Fatma Nigar ve Fatma Naima."
Kadının eve hapsedilmesi sorgulandı
Dergide bulunan yazılar ise geniş bir yelpazede yer alıyor. Edebi metinlerden, kadınların günlük hayatta biçimlendirilmelerine kadar birçok konuda yazı bulunmakta. Kadının kendisini hapseden erkek mantığına bir cevap niteliğinde hareket etmekte olan dergi, o güne kadar kadınların ilgilenmediği söylenen hemen hemen birçok konuda görüşler belirtmekte. Dergi yazarlarından Fatma Nevber, o dönem moda olan eldiven üstüne yüzük takma hakkında kaleme aldığı bir yazısına cevap veren ve bunun İslami olarak uygun olduğunu belirten okura, " İslamı kendi zevklerinize alet etmeyin" diyerek karşı çıkışında, kadınların eşitliğini savunurken basit bir 'batı taklitçiliğine' gidilmediğini de göstermiştir. Dergi kadın erkek eşitliğini savunurken, günlük yaşam içerisinde de kadının eve hapsedilmesini sorgulamaktadır.
'Kadın erkek doğuştan eşit'
Diğer yazarlardan Fatma Naiba'da bir yazısında kadın ve erkeğin eşit doğuştan eşit olduğunu, bu eşitliğinin hiçbir şekilde değişmeyeceğini vurgulamıştır. Dergi, kadının günlük hayatta bir yerinin olduğunu, erkek ile eşit şekilde yaşamasını, hayata dahil olmasını savunmakta.
Kadın erkek eşitliğini savunan yazılar yok oldu
Şukûfezar dergisinin şu ana kadar 5 ayrı nüshası bulunmaktadır. Bunlarda Erzurum Atatürk Üniversitesi kütüphanesinde yer almakta. İlk sayı 1303 tarihli olup diğer sayılarda 1303 tarihini taşımaktadır. Derginin ilk sayısında 15 günde bir yayınlanır ibaresi yer alması çok fazla sayının eksik olduğunu göstermekte. Kaç sayı çıktığı ve ne zaman kapandığı bilinmeyen derginin, kadın erkek eşitliğini savunduğu yazılarının yer aldığı dergilerin bulunmaması ise dikkat çekici. Dergi, kadınların çıkarttığı ve kadınların bütün hayata dair düşüncelerinin olduğunu gösteren süreli dergi olarak önemli bir noktada yer alıyor.
(dk/fk)