Zeynep Akın/JINHA

ÊLIH - Perperi Tiyatro Grubu, 'Hayat Kısa Kuşlar Uçuyor' oyunuyla, ekmek almaya giderken katledilen Mehmet Erdoğan ve Kobanê'li Alan Kurdî'nin ölümü dansla sahnelenecek. Oyunculardan Leyla Kanat, "Her ölümden sonra biz yine kanat çırpıyoruz, bir var oluşu gösteriyoruz" dedi.

Cizre'de sokağa çıkma yasağının ilan edilmesinin ardından ekmek almaya giderken polisler tarafından başından vurularak katledilen 74 yaşındaki Mehmet Erdoğan ve Suriye'deki savaş nedeniyle Yunanistan'a gitmeye çalışırken bindikleri botun batmasıyla ölen ve minik bedeni Bodrum kıyılarında bulunan 3 yaşındaki Kobanê'li Alan Kurdî'nin ölümü Batman'da dansla sahnelenecek. Oyun, 3 Ekim'de saat 19.00'da Yılmaz Güney Sineması'nda sahnelenecek. 'Kürdistan'da bir ilk'

'Kürdistan'da bir ilk'

2 aydır bu dans oyunu üzerine çalışma yaptıklarını söyleyen yönetmen Avaşin Yorulmaz, "Farklı bir dil olarak dans dilini kullanmak istedik, bu sebeple dans dilini seçtik. Kürdistan'da bir ilktir, daha önce Kürdistan'da ortam tiyatrosu yapılmıştır, dans ile oyunlar yapılmış, müzik ile oyunlar yapılmıştır ama dans tiyatrosu ilktir, bunu da kendimiz yarattık" dedi. Adını Cemal Süreyya'nın şiirinden alan oyun 4 perdeden oluşuyor. Birinci bölümde bir bütün olarak hayatı ele almak istediklerini ifade eden Avaşin, İkinci bölümde ise Cizre'de katledilen Mehmet Erdoğan'ı anlattıklarını söyledi. Avaşin, " İkinci bölüm, 'Cizre Ekmek ve Gül'dür ki Cizre'de sokağa çıkma yasağı ilan edildi ve Mehmet Erdoğan adında 74 yaşında amcamız ekmek almaya giderken katledildi. Biz bunu dans ile anlatmaya çalıştık. Özellikle ekmek ve gül sahnelerini kullandık, ekmek hayat mücadelemizi gül ise güzelliği ve estetiği sembol ediyor. Mehmet amcanın katledilişi boşa gitmesin diye o yüzden ekmek ve gül sahnelerini özellikle kullandık" dedi.

'Kıyı-Alan Kurdî'

Üçüncü perdede ise ölümüyle tüm dünyayı etkileyen Alan Kurdî'yi anlattıklarını dile getiren Avaşin, "Üçüncü oyunumuz 'Kıyı', Alan Kurdî'nin kıyıya vuran hali hepimizin içini parçalayan bir görüntüydü. Onu da sahneye taşıdık, dansla orada da kullandığımız semboller var. Beyaz şemsiyeler kullandık, burada korumayı hedefledik. Çünkü insanlar korunmak için bir yere sığınıyor bu yüzden şemsiyeyi özellikle kullandık" şeklinde konuştu.

'Çocuk ve Gelin'

Dördüncü perdeyi anlatan oyunculardan Leyla Kavak, "Bu oyunda özel olarak çocuk gelinlere odaklandık, genel olarak kadına şiddet ve erken evlenmeyi sahneye yansıttık. Bu bölümde özgürlüğü sembolize eden bölümler var esaretten kurtuluş ve uçma. Dört bölümde de kuşları sembolize eden kanat çırpınışları var çünkü kuşlar özgürlüktür" diye konuştu. Leyla, "Dört bölümde de ayrılıklar var, acılar var ama kötü sonla bitirmiyoruz. Bu Polyanacılık ya da masalcılık değil bu bizim geleceğe dair olan umudumuzdur. Bu oyunlarda kadına şiddet, çocuk ve gelini, ölümleri bunların ne kadar yanlış olduğunu dansla anlatmaya çalışıyoruz. Her ölümden sonra biz yine kanat çırpıyoruz, bir var oluşu gösteriyoruz yani ölmüyoruz aslında yine uçuyoruz" ifadelerinde bulundu.

(gc)