Sanatçılar artık trajedi değil komedi üretmek istiyor
09:01
Medya Cebe- Nişmiye Güler/JINHA
WAN - Van Mezopotamya Kültür Merkezi (MKM) üyesi kadınlar, AKP'nin başlattığı savaş kararına tepki göstererek şu çağrıda bulundu: "Özgür kadın ideolojisi esas alınarak alanlara çıkılmalı ve kadınlar olarak bu savaşın önüne geçilmeli."
Kürt sorununun çözümüne yönelik başlayan çözüm sürecini, seçim sonrası istediği sonucu alamadığı için sonlandıran ve Kürt halkına karşı savaş konsepti başlatan AKP'ye birçok kesimden tepkiler yükseliyor. Van Mezopotamya Kültür Merkezi (MKM) sanatçısı kadınlar da savaş konsepti kapsamında yaşanan sivil katliamlara tepki gösterdi. Yaşanan savaşın temel sebebinin AKP'nin 7 Haziran seçimlerinde yaşadığı başarısızlık olduğuna vurgu yapan MKM üyesi Xezal Med, Sur, Silvan, Gever ve birçok yerde yapılan katliamların da bu başarısızlığın sonucu olduğunu belirtti. Yapılan katliamlarda ve insanlık dışı uygulamalarda basının kör, sağır ve dilsizi oynadığını söyleyen Xezal, taraf tutan havuz medyasını da kınadığını ifade etti.
'Barış karşılıklı sağlanabilinir'
Gerçek haber yapan basın organlarının ise birçok baskı ve sansüre maruz kaldığına dikkat çeken Xezal, "Gerçekleri yazan gazetecilerin alakasız sebeplerle yargılandığı ve cezalandırıldığı da ortadadır. Geriye kalan medya organları ise bu kişilere hizmet etmektedir. Yaşanan bunca katliamın ardından nasıl barış ve müzakereden bahsedebiliriz. Barışın sağlanabilmesi için çift taraflı bir talebin olması gerekiyor. Fakat karşımızda savaş isteyen insanlar var" diye belirtti. Cizre'de diğer bölgelere oranla daha yoğun bir saldırı olduğunun altını çizen Xezal, Cizre'ye dönük saldırıların yoğunluğunun özel bir sebebi olduğunu ifade ederek, "1840'larda Cizre Osmanlı devletine başkaldırısıyla biliniyor. Malâye Cizirî, Mem û Zin'in diyarıdır. Tarihte de Cizre asla haksızlığa boyun eğmemiştir. Bugün Cizre'ye bu kadar yönelmelerinin ve katliam girişimlerinde bulunmalarının da sebeplerinden biri de budur" dedi.
'Halk yoksa sanatın bir anlamı da yok'
Kültür-sanat çalışanları olarak yapılan katliamların biran önce durdurulması çağrısında bulunan Xezal, enstrümanları, tiyatroları, klâmları ve tüm güçleri ile bu savaşın karşısında duracaklarını açıkladı. Sanatın halk için olduğunu ifade eden Xezal sözlerine şöyle devam etti: "Sanatımızı gösterebileceğimiz bir halk olmadıktan sonra yaptığımız sanatsal aktivitenin de hiçbir anlamı yok. Trajedi yerine komedi içerikli eserler ortaya koymak istiyoruz. Kürt halkı acıya, toprak ve kana doydu. Sanatımızı gösterecek canlı bir halk istiyoruz. Başta kadın sanatçılar olarak bu zulmü yaşatanlara çağrıda bulunmak istiyoruz. Başkanlık hayali ve koltuk sevdası için kundaktaki bebekleri, karnında bebeği olan anneleri, sokakta oyun oynayan çocukları ve masum sivilleri öldürmekten vazgeçmeliler. 30 yıldır Kürtleri bitirmeyi planlıyorlar, ama bu halk işkence, zulüm hatta öldürmekle bitiremeyeceklerini bilmelidirler. Kürt halkı birçok katliamdan ve soykırımdan geçti. Ama asla yılmadı ve kendini var etti. Bu yüzden Kürt halkına hakları verilmeli ve Kürtleri yok etme planları son bulmalıdır."
'Kadınlar olarak savaşa dur diyelim'
MKM'nin erbane biriminde ders veren ve aynı zamanda yönetiminde yer alan Aylin Karakaş, Kürt halkının tarihte de birçok katliamdan geçirildiğini ve yaşanan savaşlarda en çok kadınların zarar gördüğünü vurguladı. Savaşın en çirkin yüzünü kadınlara gösterdiğini belirten Aylin, "Ekin Wan'ın cansız bedenini çıplak bir şekilde teşhir ettiklerini, Cizre'de bir annenin kızının cansız bedenini soğutmak için derin dondurucuda sakladığını ve dayanamayarak onu koynuna alıp uyuduğunu da unutmadık. Kadınlar üzerinden yapılan siyasetler ve oynanan oyunlara bir 'dur' deme vakti geldi. Türkiye'deki bütün kadınlar buna bir 'dur' demeli. Özgür kadın ideolojisi esas alınarak alanlara çıkılmalı ve kadınlar olarak bu savaşın önüne geçilmeli" ifadelerinde bulundu.
'Kürt halkı insanlığı ve misafirperverliğiyle bilinen bir halktır'
7 Haziran'da Kürtlerin Türkiye siyasetinde ciddi bir konuma ulaştığını ifade eden Aylin, gelinen konum itibari ile Kürt halkının kendi varlığını tüm Türkiye halklarına gösterdiğini açıkladı. Bu varlığı kabullenemeyen kimselerin ise sokaklarda birilerini dolduruşa getirerek, Kürt halkına karşı kışkırttığına dikkat çeken Aylin, "Kışkırtmalar sonucunda batıda Kürtlere yönelik ciddi linç girişimleri oldu. Ama Kürt halkı kendi bölgesine gelen Türkleri linç etmek şöyle dursun saçının teline zarar vermez. Kürt halkı insanlığı ve misafirperverliğiyle bilinen bir halktır. Bunun en büyük örneklerinden biri de Ekin Wan'ın cansız bedenine yapılan işkencenin ardından şehit düşen askerleri insani kurallara uygun bir şekilde omuzlarında taşıyarak Türk askerine teslim eden Kürtlerdir" dedi.
'Sisteme inat halklar omuz omuza alanlara inmeli'
Yaşanan saldırı ve katliamların ardından yaraları kapatmanın çok zor olacağını söyleyen Aylin, her şeye rağmen barış istediklerini ve kardeşlik talebinden vazgeçmeyeceklerini belirtti. Aylin, yaşanan savaşın durdurulabilmesinin tek yolu olarak , "Yaşanan bunca şeyden sonra bu iktidar savaşını durdurabilecek tek güç yine halkların birlikteliği, kardeşliği ve barış çağrıları olacaktır. Savaş istemlerine ve halkları birbirlerine kırdırmaya çalışan sisteme inat tüm halklar bir araya gelerek, savaşa karşı tek yürek olmalıdır" diye kaydetti.
(ht/mg/fk)