'Sanatçılar olarak ilk görevimiz barışı getirmek olmalı'
09:07
JINHA
İZMİR - Savaşa karşı sanatın dönüştürücü gücünün kullanılması gerektiğini söyleyen sanatçılar, tüm kadınların ve sanatçıların ortak bir dile sahip olması ve barış için ses çıkarması gerektiğini belirterek, "Özellikle kadın sanatçılar olarak bu ülkeye barışı getirmek ilk görevimiz olmalı" dedi.
7 Haziran genel seçimlerinden sonra Kürdistan'da gerçekleştirilen saldırılara ve katliamlara karşı batıdan da tepkiler yükseliyor. Yenikapı Tiyatrosu Genel Sanat Yönetmeni Nazlı Masatçı savaşın olduğu yerde sanatçının da üretim yapamayacağını belirterek tüm sanatçıları barışın sesini yükseltmeye çağırdı.
'Barış için dayanışmayı büyüteceğiz'
"Ben bir sanatçı olarak kendi sanatçı ve kadın gücümü Rojava'dan alıyorum" diyen Nazlı Masatçı, sanatın dönüştürücü gücünün devlet tarafından korkutucu bulunduğunu dile getirdi. Sanatçıların ise bu gücü kullanması gerektiğini söyleyen Nazlı "Çünkü biz çok kayıp verdik. Suruç'ta kaybettiğimiz arkadaşlarımızın pek çoğu sanatla ilişkili insanlardı. Her şeyden önce o gençler için sanatın gücünü yükseltmeliyiz. Bizim bugün yas tutmaya zamanımız yok. İzmirli sanatçılar olarak pek çok tiyatro, müzik grubu ve ressamla barış için dayanışmayı büyüteceğiz" dedi.
'Barışı getirmek ilk görevimiz olmalı'
"Asıl olan her direniş alanını sahneye çevirebilmektir" diyen Nazlı devletin bu noktada sanatı baskı altına almaya çalıştığını söyleyerek "Yaşadığımız süreçte sanatçıların barışa ses vermek zorundalığı kalacak. Çünkü nefret söylemleri ile devletin dayattığı çizgi ile sanat üretimi yapılamaz" diye belirtti. Devletin sanattan ve sanatçıdan korktuğunu yineleyen Nazlı "Özellikle kadın sanatçılar olarak bu ülkeye barışı getirmek ilk görevimiz olmalı. Tüm sanatçı dostlar sanatın dönüştürücü gücünü kullanarak barıştan yana üretimler yapmalı" diye konuştu.
'Savaşın en kirlisiyle karşı karşıyayız'
Feminist Sanatçılar Platformu adına konuşan Medine Çam ise "Seçim dönemindeki tehditlerden anladığımız kadarıyla tasarlanan bir süreç yaşıyoruz. 'Ben olmasam kaosa sürüklenirsiniz' mesajı verilmeye çalışılıyor ülkenin geri kalanına" dedi. Savaşın belki de en kirlisi ile karşı karşıya olduklarını söyleyen Medine "Ekin Wan'a yapılanlardan da bu bunu anlıyoruz. Yaptıkları işkence ve cinsel saldırı ile aynı zamanda kadınların Kürt hareketi ile kazandıkları zafere de bir darbe vurmaya çalıştılar" diye belirtti.
'Ekin Wan'ların direniş sözlerini sahiplenmeliyiz'
"Biz sanatçıların bu koşullar başladığı andan itibaren tek talebi barış" diyen Medine "Kirli savaş oyunlarından korkmuyoruz. Hem kadın hem sanatçı olarak yapmamız gereken pek çok şey var. Hem savaşan hem de savaşın arka planında kalan her kadının sözü bizim sözümüz olmalıdır. Asker ailelerinden gelen çığlıkları da Ekin Wan'ların direniş sözlerini de sahiplenmeliyiz. Çünkü savaş olmayan koşullarda bile biz kadınlar öldürülüyoruz, tecavüze uğruyoruz. Savaş koşullarında ise bunlar çok meşru algılanacak. Bu sebeple yeniden tüm kadınların ve sanatçıların ortak bir dile sahip olması ve barış için ses çıkarması gerekiyor" dedi.
(ck/gc)