Rojava Devrimi'yle kadınlar özgün kültür sanatıyla buluşuyor
09:03
Zerin Kurtay -Roksan Efrin/JINHA
QAMIŞLO - Dirbespî'de genel kültür sanat çalışmaları içerisinde özgün kadın çalışmaları her yönüyle geliştiriliyor. Çalışmalara katılan kadınlar kültür sanat içerisinde kadın çalışmalarının daha da geliştirilmesi için çabalıyorlar. Çocuklara verilen tiyatro ve halkoyunları eğitimlerine de kadınlar öncülük ediyor.
Rojava Devrimi'nin en önemli özelliklerinde biride kültürel alanda yapılan çalışmalar. Yıllarca rejim baskısı altında kültürel yozlaşma dayatılan Rojava'da kültürün taşıyıcısı olan kadınlar şimdi kültür devrimine de öncülük ediyor. Cizîrê Kantonu'nun Dirbespî kentinde kadınlar kültür sanat çalışmalarını özgün yürütüyor. Kadın Kültür Evi'nin yöneticilerinden Peyman Xelef, çalışmalarını anlattı.
'Kadının olduğu bir yerde kültürel koruma gelişir'
"Kadının olduğu bir yerde kültürel koruma gelişir" diyen Peyman neden özgün kültür alanı yarattıklarını şöyle anlattı: "Ben bu çalışmayı çok seviyorum. Rojava devriminde biz kültür sanata çok önem verdik. Düşman ilk önce kadınlara saldırdı, ancak kadın ve kültürü insan bir birinde kopuk ele alamaz. Kadınlar hem kendi hem de diğer kültürlerin devamlılığını sağlıyor. Bundan kaynaklı kültür sanat yönetimi olarak bu şehirde genç kadınların katılımıyla özgün kültür sanat çalışmaları yürütmek istedik. Düşman şimdiye kadar bizlere hep bir kültür gösterdi ve bizleri kendi kültürümüzden uzak tutmak istedi. Ancak demokratik özerk yönetim çatısı altında bulunan kültür sanat çalışmalarında her halktan bireyler katılıyor ve kendi kendilerini bu yönüyle eğitiyorlar ve çalışmalara da dahil oluyorlar."
'Doğru bir kültür için doğru bir tarih bilmek önemlidir'
Peyman, sadece kültür sanat çalışmalarını değil aynı zamanda kişiliğin değişim ve dönüşümünü de eğitimlerinin konusu haline getirdiklerini, tek taraflı düşünmediklerini belirtiyor. Rojava'da halkların ortak kültürel değerlerde birleştiğini anlatan Peyman, "Kültürü tanıyabilmek için insanın kendi doğru tarihini tanıyabilmesi gerekiyor. Ayrıca Kürtlerin ve Arapların birlikte yaşayamayacağını söyleyenlerin, kültür sanat çalışmalarına bakması gerekiyor. Kültür sanat çalışmalarında sadece Araplarla değil Rojava'da yaşayan tüm halklarla bir araya gelindi. Ortak çalışmalar oluşturuldu ve şuanda da yürütülüyor. Bu sözler yine kadınların duruşuyla boşa çıkarıldı. Kadınlar yine ortak yaşamın örneği oldu" dedi.
'Kadınlar her alanda artık hak sahibidir'
Kültür sanata özellikle genç kadınların ilgisinin yoğun olduğunu anlatan Peyman "Yaşam, her yönüyle kadının eliyle ve kadının direnişiyle inşa edilecektir. Bundan kaynaklı ilk önce genç kadınlara, kadın kişiliğini göstermek istedik, çünkü ortak yaşamın en büyük emekçisi kadınlar olacaktır. Bu durum zaten askeri direnişte ispatlandı" dedi. Peyman konuşmasında Arap ve Süryani gençlerine seslenerek bu çalışmada daha fazla yer almaları gerektiğine işaret ederek, "Biz özgün kadın eğitimlerini Cizîrê Kantonu'nda daha da geliştirmek ve kantonun her tarafına yaymak amacındayız. Hiçbir alanı da eğitimsiz bırakmak istemiyoruz" diye konuştu.
(rb/şg/fk)