Filiz Zeyrek/JINHA

ADANA - Adana'da Mezopotamya Kültür Merkezi (MKM) bünyesinde faaliyet yürüten Arîn Mîrkan Çocuk Korosu, okulların tatil olmasıyla müzik çalışmalarına hız verdi. Direnişe atfen Dîlana Rojava adlı bir marş seslendiren korodaki çocuklar bu marş için bir de klip çekti.

Kürt kültürü üzerine çalışmalar yürütmek için 1993 yılında Adana'da kurulan MKM bünyesinde birçok müzik grubu sanatsal etkinliği barındırıyor. "Ana dilde sanat" şiarıyla merkezde müzik, enstrüman, folklor, tiyatro vs. bir çok alanda uzman eğitmenler tarafından eğitim veriliyor. Adana MKM bünyesinde bir süre önce Arîn Mîrkan Çocuk Korosu kuruldu. Yaşları 5 ile 13 arasında yer alan toplam 25 çocuğun bulunduğu korodaki çocuklar enstrüman öğreniyor, şan dersi alıyor ve aynı zamanda etkinliklerde sahneye çıkıyor.

Çok dilli koro

Çocuklar grup olarak besteledikleri marş ve şarkıları seslendiriyor hatta yayımlanmak üzere klip de çekiyor. Son olarak Arîn Mîrkan Çocuk Korosu'nun Rojava devrimi ve Kobanê direnişine atfen seslendirdiği Dîlana Rojava marşına klip çekildi.
Kürtçe, Türkçe, Arapça başta olmak üzere çok dilli müzik yapan çocuklar gelecekte daha da profesyonelleşeceklerini söylüyor. Koronun solistlerinden 8 yaşındaki Nefel Özbay, "MKM de yer aldığım için çok mutluyum, çok şey öğrendim. Koromuz da başta Kürtçe olmak üzere Arapça ve Türkçe de şarkılar söyleniyor. Okullar tatil oldu artık koroya daha fazla zaman ayırabiliyorum" diye belirti.

'Okuldaki gibi değil bir arkadaşlığı öğreniyoruz'

Koroda yer alan Helin Bahadır da bir yıldır müzik eğitimi aldığını anlattı. Müzik kursunun yanı sıra tiyatro ve folklor eğitimi de aldığını anlatan Helin, "Benim hem ana dilimi hem de kültürümü öğrenmem ailemi de çok sevindiriyorum. Onlara saygılı ahlaklı bir çocuk olmayı öğreniyorum" dedi. Dîlana Rojava şarkısı için 25 çocuk klip hazırladıklarını anlatan Helin, olumlu tepkiler aldıklarını ve bununda kendilerini mutlu ettiğini söyledi. Koroda aynı zamanda arkadaşlığı da öğrendiklerini aktaran Helin, "MKM'de okuldaki gibi öğrenci azarlama, küçük görme, ötekileştirme gibi yaklaşımların tam aksine daha kucaklayıcı, özgüven duygusu verme ve yoldaşlık kavramı sunuluyor. Mamostelerimizle arkadaş gibiyiz ve birbirimize Heval diye sesleniyoruz. Bu da bize güven veriyor daha üretken oluyoruz" şeklinde konuştu.

(fk)