Bagok Festivali'nde kadınlar 'kültür ve ekoloji'yi tartıştı
09:35
JINHA
MARDİN - "7 Haziran zaferiyle halklar Bagok'ta buluşuyor" sloganıyla Mardin'de 3'üncü Bagok Festivali, KJA tarafından düzenlenen "Kadın, kültür ve ekoloji" konulu panel ve ardından konserler eşliğinde 2'inci gününde etti.
Mardin'in Nusaybin Belediyesi ve Mezopotamya Kültür Merkezi (MKM) tarafından dün başlayan Bagok Doğa ve Kültür Festivali, 2'inci gününde de düzenlenen panel ve konserlerle devam etti. Festivale katılan Kürt, Süryani, Mıhallemi, Dom ve Arap binlerce yurttaş arasında HDP Mardin Milletvekili Gülser Yıldırım, DBP, HDP il ve ilçe eş başkanları, MEYA-DER yöneticileri, Mardin Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Februniye Akyol Akay, DBP'li Mardin bölgesi belediye eşbaşkanları, Barış Anneleri Meclisi üyeleri ve KJA aktivistleri de yer aldı.
KJA tarafından düzenlenen "Kadın, kültür ve ekoloji" konulu panele KJA Koordinasyonu'ndan Sêvê Demir ve Mardin Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Februniye Akyol Akay katıldı. Sêvê Demir, ekolojinin insanlığı sevmek olduğunu belirterek 11 bin yıl önce doğada tüm canlıların beraber yaşadıklarını ama şuanda hiçbir şekilde doğaya gerekli hassasiyetin gösterilmediğini aktardı. Konuşmasında toprağın mal mülk haline getirildiğini belirten Sêvê, "Bir yeri mal veya mülk haline getirdiğimiz zaman orada ekoloji adına hiçbir şey kalmamaktadır. İnsanlar daha sonra kapitalist düşünce ile toprağı kendi mal ve mülklerine çevirmişlerdir. Toprak nasıl mal ve mülk haline getirilmişse adeta kadınları da köleleştirerek bu hale getirilmek istenmiştir. Onların asıl düşüncesi kadınları nasıl köleleştirmek ve kadınların nasıl onlara hizmet edeceğini göstermek idi. Ama Kürt kadını hiçbir zaman bunu kabul etmemiş ve yaşamı kendilerinin elinde olabileceğini göstermişlerdir" dedi.
"Halkları tek tipleştirilerek yok etmek istediler"
Februniye Akyol Akay ise, konuşmasına Süryanice, Kürtçe ve Türkçe dillerinde katılımcıları selamlayarak başladı. Mezopotamya'nın uygarlığını çıkış yeri olduğunu ifade eden Februniye, bu topraklarda yaşayan kültürlere dikkat çekti. Februniye, "Ne yazık ki tek tip zihniyet ortaya çıktığı gibi bu halklar birbirine düşman edilmiş ve birbirine kırdırılmışlardır. Evet devletin en güçlü silahı tek tipleştirmekti. Halklar tek tipleştirilerek aslında köleleştirilmişlerdir. Onların kültürleri, dilleri ellerinden alınmıştır. Buda aslında en büyük asimile ve sömürge tipidir. Ve bizler böylece aslında yaşayan birer robot haline geldik. Kapitalizm ile doğa yok edilerek binalar çoğaldı. Ve şuan bizler kendi binamızda yaşayan halkları bile tanımıyoruz. Aynı şekilde iş güçleri batıya kaydırılarak halkların kendi kültürlerinden uzaklaştırdılar. Böylece asimile politikalarını daha iyi yaptılar. Oysa bunu bizler başarabiliriz. Bizler bu politikayı tamamen red edebiliriz. Şuan gördüğünüz gibi bizler kendi tabelamızda dört dilli bir çalışma yaptık. Bunu yapmamızın deneni burada bu halklarında yaşadığını göstermektir. Biz halklar kendi kültürümüze her zaman sahip çıkmalı ve onu korumalıyız" şeklinde konuştu.
Panelin ardından festival, davul zurna eşliğinde çekilen halaylar, bilgi yarışması, dengbêj divanı, sinevizyon ile Suvar, Koma Dengê Amara, Koma Arjin, Serhedo ve Hozan Comert'in sahne alması ile sürdü. Festivalde bu gün kapanış etkinlikleri var.
(ekip/fk)