Kobanê'yi unutmama üzerine 'Uzak mı?'
09:08
Eylem Daş / JINHA
İSTANBUL - Kobanê'de direnen YPJ'li kadınların gecesini ve gündüzünü izleyicinin hafızasına kazınacak şekilde ele aldığı 'Uzak mı?' adlı belgesel ile bellek oluşturmayı hedefleyen yönetmen Leyla Toprak, amacının Kobanê direnişinin her daim hatırlanmasını sağlamak olduğunu söyledi.
Geçtiğimiz Mart ayında Kobanê'de mücadele eden YPJ'li kadın savaşçıları ve Kobanê'de savaştan arta kalanları anlatmak için "Uzak mı? (Durê)" isimli belgesel film yapıldı. Belgeselin yönetmenliğini yapan Mezopotamya Kültür Merkezi (MKM) sanatçısı Leyla Toprak, bu belgeselin Bilgi Üniversitesi Sahne ve Gösteri Sanatları alanı için yaptığı bir mezuniyet projesi olduğunu ifade etti. Leyla bu belgeselde Kobanê'de yıkıntılar arasında dolaşan hikayeleri ve YPJ'li kadınların ellerine sadece silah alarak savaşmanın yanı sıra, günlük yaşam içerisine neler yaptığını ve ne hissettiklerini açığa çıkarmak olduğunu kaydetti. Belgesel için "Bitmemiş bir cümle aslında" diyen Leyla, "Dünyanın ortak kültür tarihi hikayelerden oluşuyor. Bizim de yaratmak istediğimiz dünyayı oluşturan hikayeler, savaşın bir sonucu olan bu yıkıntılarda gizlidir. Binlerce yıldır baskın toplumsal tanımlamalarda kadının tarihsel yaratımlarına yaklaşıma ve biçilen role bir başkaldırı niteliği taşıyor" dedi.
'Kobanê direnişi insanların belleğine kazınmalı'
Belgeselin çekim ve sahneleme aşamasına kadar birçok zorlukla karşılaştığını kaydeden Leyla, zorlukları olsa bile bu belgesel ile insanların belleğine ve vicdanına kazınması gereken Kobanê direnişini hatırlamasını sağladıklarını dile getirdi. Leyla, "Belki sinema zamanı durduran, yeniden yaratan ve hatta ona geri dönme olanağı tanıyan bir alan. Bu yüzden tanıklık etmeye ve anlamaya çalıştığım bu direnişin her daim hatırlanmasını sağlama çabası da diyebiliriz" şeklinde konuştu.
'Amacımız Kobanê'de mücadele eden kadının düşünülmesi'
Leyla belgeselde iki zaman diliminin kullanıldığını belirterek, bu zaman diliminin gece ve gündüz olduğunu söyledi. Leyla, gündüz sahnelerinde konuşmalar ile akıp giden bir zamanı, gece ile de fenerlerin aydınlattığı yıkılan dükkan, ev, okul ve kütüphane gibi sahnelere yer verildiğini belirtti. Leyla, belgeselde ayrıca gece sahnelerinde bir kadının dans ederek, oradaki kadını yansıtmaya çalıştıklarını dile getirerek, dans eden kadın ile Kobanê'de mücadele eden kadını bir bağlamda düşündürmeyi amaçladığını ifade etti. Leyla, "Sahnedeki dans ise aslında anlam olarak aynı, ancak onu yaşama düzeyimizde farklılık oluşuyor. Ekran aracılığı ile gördüğümüzün bir boyut daha yakınlaşmış hali ile onu hisseder hale geliyoruz. Burada kilit öğe ise büyülü fenerdir" dedi.
'Her gösterimde belgesel kendini yeniden üretiyor olacak'
Belgeselin dans gösterimiyle beraber ilk olarak 10 Mayıs tarihinde İstanbul'da düzenlenen Kadın Özgürlük Çalıştayı'nda sahnelendiğini belirten Leyla, hemen ardından, 11-12 Mayıs tarihlerinde İstanbul Kültür Sanat Vakfı'nda izleyiciye sunulduğunu ifade etti. Leyla, "Bu proje klasik anlamda tamamlanmışlık niteliği taşımıyor. Oluşabilecek her gösterimde katılımcılarla birlikte proje yeniden ve yeniden kendini üretiyor olacak. Projenin teknik olarak dolaşımına dair ise diyebilirim ki oluşabilecek tüm platformlarda bu kadınlar kendi hikayelerini anlatacaklar" dedi.
'Her konu sanatsal disiplinle daha iyi anlatılır'
Ele aldığı her konuyu sanatsal bir disiplinle daha iyi anlatacağına inandığını belirten Leyla, şimdiye kadar yaptığı çalışmalar hakkında şöyle konuştu: "Sadece sahne işi olarak modern dans ve tiyatrolu öğeler barındıran 'Görüldü' adlı çalışma ile cezaevlerinde yazılan mektuplardaki mührün psikolojik etkilerine dikkat çekiliyor. 'S(a)ndınız' hepimizin çocukluğunda derin izler bırakan 'andımızın' yarattığı travmatik duygu-durum halini irdeleyen bir çalışmaydı. Bir video art çalışması olarak 'Durmak yok', bir enstalasyon çalışması olarak 'Görünmez Bedenler', bir belgesel film niteliğinde düşünebileceğimiz 'Kırmızı Mendil'den söz edebiliriz. Kırmızı Mendil ile cezaevinde çekilen halayın kişi ve durum üzerine yarattığı psikolojik ve fizyolojik etkinin mekan ve beden bağlamında inceleme anlatılmak isteniyor. Yine bir başka belgesel film olan 'Newroz' ile küçük bir kız çocuğunun Newroz yolcuğu anlatılıyor."
(dc/fk)