Çaykovski, Beethoven ve dengbejlerin sesi Tigris Nehri'ne akıyor
11:34
JINHA
AMED - Adını Dicle Nehri'nin eski ismi olan Tigris'ten alan Diyarbakır'ın ilk klasik müzik orkestrası batı ve doğu müziğini sentezliyor. Çoğunluğu kadın müzisyenlerden oluşan Tigris Oda Orkestrası'nda dengbej stranları, Ermenice, Arapça ezgiler ve klasik müzik besteleri yeniden hayat buluyor.
Diyarbakır'ın ilk klasik müzik orkestrası Tigris ismini Dicle Nehri'nin mitolojik unvanından alıyor. Çoğunluğunu kadın müzisyenlerin oluşturduğu Tigris Oda Orkestrası'nda dengbej stranları, Ermenice, Arapça ezgiler ve klasik müzik besteleri ile farklı bir müzikal serüvene yolculuk yaptırıyor. Orkestranın amacı Kürt ezgilerini tüm dünyaya duyurmak, ücretsiz dinletiler veren orkestra bağışlarla ayakta duruyor. Bu akşam Surp Giragos Kilisesi'nde dinleti sunacak olan orkestranın hazırlıklarına konuk olduk ve müzikal karakterini sorduk. Aralarında memur, öğretmen ve güzel sanatlar öğrencilerinin de bulunduğu Tigris; santur, keman, çello, klarnet, kaval gibi birçok enstrümana yer veren çok dilli çok kültürlü bir orkestra.
Orkestranın Genel Sanat Yönetmeni Mustafa Demir kuruluş aşamasını, "Arkadaşlarımızla bir araya geldiğimiz bir gün Kürdistan'da böyle bir ihtiyaç olduğu kanısına vardık. İnsanlara sadece dinlemek istedikleri değil bizim de onlara dinletmek istediğimiz uluslararası sanat müziğini tanıtmak istedik. Bu ihtiyaç doğrultusunda 2011'de Tigris Oda Orkestrasını kurduk. İlk başta bireysel çalışıp, küçük dinletiler vererek enstrüman eksiği olan arkadaşlarımızın eksiklerini giderdik. Şimdi 30'un üstünde müzisyenin yer aldığı koca bir orkestrayız" sözleriyle anlatıyor. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı'nın kendilerine yer konusunda destekte bulunduğunu, müzik çalışmalarını burada sürdürebildiklerini belirten Mustafa, "İlk dinletimizi 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde verdik. Amedliler'den yoğun ilgi gördük. 90lı yıllarda Kürt kültürünün ve müziğinin çok gelişmiş olması şu anda bize duyulan bu ilginin temelidir" dedi.
'Colemêrg müziği Latin Amerika ve Çin ile büyük oranda benzer'
Kürdistan coğrafyasında ulusal sanat müziğine benzeyen ezgilere sahip yörelerin olduğunu dile getiren Mustafa, "Colemêrg yöresinin müzik türü Latin Amerika ve Çin ile büyük oranda benzerlik taşıyor. Bu kadar uzak bölgeler olmasına rağmen sadece kullanılan ara sesler ve makamlar değişkenlik gösteriyor. Bunu fark ettikten sonra Ortadoğu ezgilerini uluslararası halk müzikleriyle harmanlayıp işledik. Bunu yaparken ezgilerin özünden sapmamaya dikkat ettik. Ezgilerin saf kalması bizim en önemli ilkemiz. Örneğin çok az notadan oluşan eski anonim bir eseri senfonik statüye getiriyoruz. Olabildiğince değiştirmeden sadece başka eklemeler yaparak derliyoruz. Ay dilbere, Mem u Zîn, Lo Şivano, Qumrike gibi Kürtçe eserlerin yanı sıra Arap ve Ermeni eserleri de düzenledik" dedi.
'Kadınların müziğin icatçısı olma olasılığı yüksek'
Orkestrada kadın müzisyenlerin yoğunluğunun daha fazla olduğunu söyleyen Mustafa, "Kadınların ulusal sanat müziğine ilgisi ve bunu icra etme yetisi çok üstün. Ortaçağ hikâyelerine baktığımız zaman da kadının gücünü görebiliriz. Şehir efsanesi olarak görülür ama 9. Senfoniyi kimin bitirdiği hala muallâktır. Kadınlar Kürt siyasi hareketinin tesiriyle pozitif anlamda modernleşmeye ve kendini daha iyi bir şekilde ifade etmeye başlamıştır" dedi. Tigris Oda Orkestrası bu akşam 19.00'da Surp Giragos Kilisesi'nde müzikseverlerle buluşacak.
(glk/fk)