'Kadın dünyası oluşturmak için Jineoloj bir ihtiyaç'
20:21
JINHA
AMED - Amed Kitap Fuarı etkinlikleri kapsamında Jineoloji kitabının tanıtımı yapıldı. Mevcut olan sistemi reformlarla revize etmekten ziyade, yeni bir sistem yaratmak ve aynı zamanda yeni bir bilim açığa çıkartmak adına jineolojinin ortaya çıktığını söyleyen Olcay Kanlıbaş,"Belki de bir kadın dünyası oluşturmak adına jineoloji ihtiyacı ortaya çıktı. Bilimin dışında sadece düşünce olarak kadın mücadelesini ele almak dar kalır. Bir bilim olarak kadını ele almak salt bir cinsin sosyal sorununu ele alma konusunda sorunu sistem içinde iyileştirme konusunda feminizmi eleştiriyoruz fakat reddetmiyoruz" dedi.
Diyarbakır'da Sümerpark Ortak Yaşam Alanı'nda düzenlenen 1. Amed Kitap Fuarı yazarların imza ve söyleşileriyle devam ediyor. Sabahın erken saatlerinden bu yana yoğun panel ve söyleşilerle devam eden fuar kapsamında, Aram Yayınları'nda en çok satan kitapları arasında yer alan Jineoloji kitabının tanıtımı kapsamında Jineoloji tartışmaları gerçekleştirildi. Sinema salonunda Aram Yayın Evi tarafından düzenlenen programda kitapta yazıları bulunan KJA üyesi Elif Kaya ve Olcay Kanlıbaş konuşmacı olarak yer aldı. Kadınlar tarafından yoğun ilgi gören Jineoloji tartışmasında ilk olarak konuşan Elif Kaya, "erkeğin tekelinde olan tüm bilimlere karşı yeni bir bilim olarak Jineolojiyi ele alma kararı aldık" ifadesinde bulundu.
'Jineoloji 3 temel sorun üzerine oluştu'
"Jineoloji, üç temel madde çerçevesinde oluştu" diyen Elif, bunlardan birinin kadının kendi kendisinin var oluşunu kendisi tarafından farkına varması gerektiği konusu olduğunu söyledi. Elif, "Kadın sürekli eksik erkek olarak ele alındı. Yaşamın her alanında bunun yansımalarını görmek hala mümkün. Bu anlayış, bilim ve temel bilgi argümanları kullanılarak insanlara aşılamaya çalışıldı. Kadın kendi var oluşunu tanımlamadan bu sorun devam etmeye devam edecektir. Çünkü erkeğin tanımlaması tamamen sorunludur. Bir diğer nokta ise ataerkil sisteme salt eleştiriyle yaklaşılmaması gerektiği konusudur. Kadınların eleştiriden öte bilim olgusunu kullanarak kendisi için yeni bir tartışma alanı yaratması gerekiyor. Mevcut bilme biçimi kadının yaptığı her şeyi değersizleştirmiş durumda. Ev içi emek, terzilik ve bakım gibi işler kadının işi olarak değerlendiren basit bir biçimle kadınlar ele alınmaya devam ediyor. Biz de buna karşı olarak kendi değer tamlamalarımızı yaparak, kendi bilimimizi yaratmak istedik. Jineolojiyi oluşturmaya neden olan son madde ise kadını nesneleştiren sistemin sadece salt erkekle özdeşleşmesinin yanlış olduğu noktasıdır. Mevcut sistemin oluşmasında bizce kadınlar da mevcut profili kabul ederek suça ortaklık etti" dedi.
'Feminizmi eleştiriyoruz'
Elif, Jineolojide dünya kadın deneyimlerinin önemli katkılarının olduğunu ifade ederek, "Sürekli bize 'feminizm yetmiyor mu' deniliyor. Hayır, yetmiyor çünkü sorunu bireysel ele alan feminizm bir eleştirimiz de vardır. Bizce sorun halk eksenli ele alınmalı ve toplumsal sorun çerçevesinde olaya bakmak gerek. Bizler feminizmi reddetmiyoruz ama sistem içinde çözüm arama konusunu da eleştiriyor. Bu anlamda yeni bir sistem tartışma ihtiyacının gerekliliğinin sonucuna vardık" diye konuştu.
'İlk aşamada önemli mücadeleler verildi'
"Kürdistan kadın hareketi olarak uzun yıllara dayanan bir deneyim tarihimiz ve feminist hareketi okuma tarihimiz var" diyen Elif, uzun yıllar boyunca Kürt kadınların kendini daha çok deneme yanılma yoluyla örgütlediğini söyledi. "Kürt kadınlar ilk mücadelesini saflarda, yoldaşlarına karşı verdi. Yıllarca kadin olmanın ve kendini özgür bir kadın olarak kabul ettirme mücadelesi verildi. Saflarda kadınlar ilk partilesmeye girince dahi yeni bir tartışmanın içine girildi. Bu pek kabul görmedi fakat yıllarca verilen bir mücadeleyle bu gün bu aşamaya gelebildik" diye kaydetti.
'Salt ezen ve ezilen çelişkisi doğru olmaz'
Ardından konuşan Olcay, kadına dair tartışmaların uzun yıllar boyunca belirli kuramlar oluşturularak tartışıldığı belirtti. Olcay, "Bu mesele üzerine yoğun düşünme gerekiyordu ve zordu. Ama zaten bizim cezaevinde epey bir zamanımız vardı" dedi. Kadın cinsini etrafında gelişen bir kültürel yıpranması söz konusu olduğunu kaydeden Olcay, " Bu güne kadar yapılan tartışmaların dışında, salt ezen ve ezilen ilişkisi üzerinden kadın ve erkek çelişkisi tanımlamıyoruz. Bunu kabul etmek iki cinsin çelişkisi kabul etmiş olur ve dolayısıyla bu da doğru bir tanımlama olmaz. Sadece bir cins değil, yıllar içinde kadının şahsında nelerin kaybedildiğini tartışmak gerek. İktidarı erkek sistemin evrene ait olan her şeyi tepe takla ederek, erkek lehine evren bir süreç var. Dolayısıyla meselenin dayanağı burda yatıyor. Bu sürece kadar evet bir çok feminist hareket gelişti fakat bu gün ise Jineoloji ile kadınlar toplumsal erkek egemenlik sistem içinde kadını görmeyen ve kadın tarihini yorumlamayan yaklaşıma karşı tartışmalar yeniden açığa çıktı" ifadelerinde bulundu.
'Feminizmi reddetmiyoruz'
Mevcut olan sistemi reformlarla revize etmekten ziyade, yeni bir sistem yaratmak ve aynı zamanda yeni bir bilim açığa çıkartmak adına jineolojinin ortaya çıktığını söyleyen Olcay, " Belki de bir kadın dünyası oluşturmak adına jineoloji ihtiyacı ortaya çıktı. Bilimin dışında sadece düşünce olarak kadın mücadelesini ele almak dar kalır. Bir bilim olarak kadını ele almak salt bir cinsin sosyal sorunu ele alma konusunda sorunu sistem içinde iyileştirme konusunda feminizmi eleştiriyoruz. Feminizmi reddetmiyoruz, ona yeni bir alternatif oluşturuyoruz" diye belirtti.
(rc-zd/fk)