100 kadının öyküsü 'Burçak Tarlası'
09:06
Şehriban Aslan/JINHA
MUŞ - Türkiye'nin farklı kentlerinde yaşayan ve çeşitli şiddete maruz kalan 100 kadının hay öyküsünü "Burçak Tarlası" adlı kitapta toparlayan Antalya Danışma ve Dayanışma Derneğinin kurucusu Kamile Yılmaz, "Kendimle beraber yüz kadının hayatından bir kesit verdiğim kadınların yaşadığı psikolojik ve fiziksel şiddeti herkese anlatmak istedim" dedi.
Küçük yaştan itibaren kendi olma mücadelesini vererek, birçok kadının şiddet manzaralarına tanıklık eden Antalya Danışma ve Dayanışma Derneği kurucusu Kamile Yılmaz, toplumda kadına verilen misyona karşı verdiği kendi mücadele dolu yaşamından esinlenerek, 100 kadının hayat öyküsüne yer veren "Burçak Tarlası" adlı kitap çıkardı. Kamile Yılmaz ile "Burçak Tarlası" adlı kitabına ilişkin söyleşi gerçekleştirdik. Okuyan ilk kız çocuğu olduğu köyünden, annesinin zoruyla evlendirildiği yılara, beraberinde 28 yıllık öğretmenlik yıllara kadar okuyucuyu farklı hikayelerin sahnelerine misafir eden yazar, bizleri zor koşulların imkansızlığı arasında yaratılan imkanların yaşattığı özgürlük anılarına götürdü.
Yazmanın insanda oluşturduğu özgürlük hissini, "Özgürce yazdım, özgürce okudum ve kazandığımı özgürce harcama kararını verebildim" sözleriyle dile getiren Kamile, "Her anlamda kendi kararımı kendim verdim. Zamanımı kendim ayarlayabildim. Bu o kadar güzel bir şey ki aslında ben 43 yaşından sonra yaşamaya başladım" dedi.
'Köyümde kimse kızını okutmazdı'
Köylerinde kız çocukların pek okutulmadığını ve köyde okuyan ilk kız çocuğunun kendisi olduğunu söyleyen Kamile, "Benim köyümde kimse kızlarını pek okutmazdı. Ben 4 yaşındayken babam ölmüştü. Annem çok cesur bir kadındı, kimseye aldırış etmeden beni okuttu. Köyün ilk okuyan kızıyım, köyümde kadınlar şiddete çok fazla maruz kalırdı. Kadınlar herkesin içinde şiddete maruz kalır ve aşağılanırdı. Evinin bahçesindeki ağaca bağlanıp şiddete maruz kalan kadınlar gördüm. Sanki kadına şiddet uygulamak o erkeğin hakkıymış gibi kimse kılını bile kıpırdamadan izlerdi, kurtarmaya çalışmazdı. Bende çocukluk aklımla onları kurtarabileceğimi düşünürdüm, bir o kadar da üzülürdüm. Bu manzaralara şahit olmak bende kadın şiddetine karşı çok büyük bir duyarlılık oluşturdu" diye konuştu.
'Yaşamım boyunca kendim olma savaşı verdim'
Zorla evlendirildiğini söyleyen Kamile, "Annem kendisine benzememi istedi ve zorla evlendirildim. Yaşamım boyunca kendim olma savaşı verdim, sürekli mücadele ettim. 28 yıla yakın öğretmenlik yaptım. 20 yıl boyunca yazıp biriktirdiğim yazılar vardı. Eşim bir gün o yazıları alıp gözümün önünde sobaya atıp yaktı ve bana, 'sen bu güzel kafanı böyle şeylerle yorma canım' diyerek saçlarımı okşadı. Bu ömrüm boyunca gördüğüm en büyük şiddetti. 22 yıl boyunca evli kaldım ve bir gün tüm cesaretimi toplayıp, çocuklarımın verdiği destekle de ayrıldım" diyerek eşinden ayrıldıktan sonra yaşadığını hissettiğini ifade etti. Kamile, "Ayrıldıktan sonra özgürce yazdım, özgürce okudum ve kazandığımı özgürce harcama kararını verdim. Her anlamda kendi kararımı kendim verebildim. Zamanımı kendim ayarlayabildim. Bu o kadar güzel bir şey ki. Ben 43 yaşından sonra yaşamaya başladım. O zamana kadar geçen yaşamımın kendime ait bir yaşam olarak bulmuyorum" ifadelerini kullandı.
'Her kadına farklı bir bitki ismi verdim'
Antalya Danışma ve Dayanışma Derneği'nin öncülüğünü yaparak, dernekte kadınların sorunlarına çözüm bulmak için her türlü yardımda bulunduğunu anlatan Kamile, "Gün içerisinde sosyal ve ekonomik şiddetten tutun fiziksel şiddete kadar başvurular geliyordu. Bende bu kadınların hayatını kitaplaştırmaya karar verdim. Yüz kadının hayat öyküsünü yazarak kitaplaştırdım" dedi. Kitabın adını neden "Burçak Tarlası" adını verdiğini açıklayan Kamile, "Burçak tarlası dememin nedeni; Burçak, hasadı çok zor bir bitkidir. Tohumlarının çevresi diken gibi serttir, o nedenle diğer bitkiler gibi kolay yolunmuyor. Yolanın elini kan içinde bırakır. Bende kadının yaşamını buna benzettiğim için böyle bir ad verdim. Kitabı dernek olarak bastık ve çokta ilgi gördü. Kitabı okuyanlar bu derece şiddetin olduğuna çok şaşırdılar" ifadelerine dikkat çekti. Yazdığı kitapta her kadına ayrı bir bitki ismini verdiğini dile getiren Kamile, "Farklı bitki isimleri vermemin amacı, insanlar kitabı okuduğunda öyküsü geçen kişinin adını çağrıştırmaması" dedi.
(zd/fk)