JINHA

RIHA - HDP eşbaşkanları ve milletvekilleri dahil Kürt siyaseti ve demokratik çevrelere yönelik operasyon ve baskıları değerlendiren Avukat Sevda Çelik Özbingöl, “Ortadoğu’nun tümüne yayılan şiddet ve baskı dalgası Kürtler için her yerde aynı. Artık hukuk aramaya gerek yok çünkü kral çıplak. AKP hukuksuzluklarını OHAL ile meşru kılmaya çalışıyor” dedi.

Son bir yıldır Kürdistan’a yönelik başlatılan saldırılar 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Kürtleri imha siyasetine dönüştü. Basın kuruluşlarının kapatılması, DBP’li belediyelere kayyım atanması, Diyarbakır, Şırnak, Hakkâri, Van ve Bingöl cumhuriyet başsavcılıkları tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, HDP Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ile Selahattin Demirtaş’la birlikte vekillerin gözaltına alınıp tutuklanması ve son olarak sivil toplum örgütlerinin kapatılması ile hukuksuzluklar ayyuka çıktı. Yaşananları hukuki açıdan değerlendiren Avukat Sevda Çelik Özbingöl, “Bir halka hatta tüm demokrasi güçlerine karşı topyekün bir savaş başlatıldı, hukuk sadece araç olarak kullanılıyor” dedi.

'Her yer birbirinin aynı'

Sevda, “Bizler tüm kurumlarımızla beraber askeri darbe karşısında mücadelemizi verdik ve halkımıza anlattık. Askeri darbenin siyasi darbeye dönüşememesi lazımdı. Bugün darbe adı altında OHAL ilen edilip KHK'ler ile toplumun muhalif olan kesimi susturulmaya çalışılıyor. Aslında eskiden muhalif olarak görünen diğer siyasi partiler ile de tek elden hareket etmeye başladılar. Ve aslında bunu en çok da yeni kapıyla da iyi bir şekilde gördük, bunların aldıkları kararlar ise muhalif kesimleri hedef almak oldu. Bakıyoruz bunların karşısında direnen tek parti ise HDP görünüyor. Aslında buradaki savaşı da Ortadoğu da yaşananlardan ayrı değerlendiremeyiz, Kobanê’de, Hewler’de yaşananlardan çok farklı değildir, burada yaşananla diğer üç Kürt coğrafyasında yaşananlar birbirinden ayrı değerlendirilemez” diye konuştu.

‘Dosyalar delilden eksik, herhangi bir dayanağı yok’

Türkiye’de yaşanan hukuksuzlukların OHAL ile meşru bir kılıfa büründürülmeye çalışıldığına vurgu yapan Sevda, yasaların çiğnendiğini ve KHK'ler ile hak arayışlarının keyfi olarak engellendiğini belirti. Ülkedeki yasaların hükumet tarafından kendi çıkarları çerçevesinde dizayn edildiğine de vurgu yapan Sevda, “ Milletvekillerimiz Sadece düşüncelerini ifade etmeye yönelik ve demokratik bir siyaset isteminden kaynaklı içeride bulunuyorlar. Vekillerimize hazırlanan dosyaların tamamı komiktir, delilerden eksik ve bir dayanakları yoktur” diye konuştu.

‘Bağımsız bir yargıdan bahsetmek mümkün değil’

Tutuklanan HDP’li vekillerin hukuksuz bir şekilde alındıklarına dikkat çeken Sevda, “Bir partinin 105 tane belediyesi bulunuyor, milyonlarca seçmeni var ama bu partinin eş genel başkanları tutuklanıyor nasıl hukuki olabilir, bunu neyle ifade edebilirler, nettir bu bir siyasi intikamdır. Bu aşamalarda bağımsız bir yargıdan bahsetmek mümkün değildir, hukukun yargının tek başına karar verebileceği gerçekten delil yeterliği arandığı bir yargı değildir. Biz her zaman yargı bağımsızlığını istedik bunu sadece kendimiz için değil herkes için istiyoruz” diye konuştu.

‘Uluslararası hukuk ve yargı sesiz kalmayacaktır’

Sevda son olarak şunları kaydetti: Bizler her zaman adil bir yargılanma ve demokratik bir yaşam istedik. Ve 4 ilde Sulh Ceza Hekimliklerine itiraz başvurusunda bulunduk, itirazın reddi durumunda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) gidilecek. Şuana kadar üç bine yakın meclis üyemiz belediye başkanımız ve bu halkın legal siyaseti ve iradeleri söz konusudur. Artık görünür yani kral çıplak, belki içeride çok havuz medyasında bu anlatılmıyor ama uluslararası basın bunu görüyor ve anlatıyor. Bizlerde biliyoruz ki uluslararası evrensel hukuk ve yargı normları bunların karşısında sesiz kalmayacaktır.