Siyasi tutsaklara 'güvenlik' adı altında işkence!

09:02

Rojda Oğuz/JINHA

İSTANBUL - Türkiye Kuzey Kürdistan cezaevlerinde siyasi tutsaklara yönelik baskılar gün geçtikçe artarken, müvekkillerini ziyarete giden avukat Gülizar Tuncer, "Bu uygulamalar 12 Eylül'de bile yapılmıyordu. FETÖ bahane edilerek siyasi tutsaklara 'güvenlik' adı altında ağır işkenceler yapılıyor" diye konuştu.

OHAL ve KHK uygulamaları Kürdistan ve Türkiye'de yoğun bir baskı furyasıyla devam ederken kuşkusuz bunun en fazla ceremesini cezaevleri yaşıyor. 12 Eylül tekerrür mü etti? sorusunu sürekli sordurtan süreç, cezaevlerindeki hak ihlallerini gün geçtikçe su yüzüne vuruyor. Avukat Gülizar Tuncer, gittiği cezaevlerinde siyasi tutsakların kendisine ilettiği hak ihlallerini ajansımızla paylaştı. Gülizar, sözlerine 12 Eylül askeri cuntasında cezaevlerinde yaşanan insanlık dışı uygulamaların şu anda cezaevlerinde yaşananlar arasında tarihten başka bir değişiklik olmadığını söyledi. Gülizar, "Bu uygulamalar 12 Eylül'de bile yapılmıyordu. FETÖ bahane edilerek siyasi tutsaklara 'güvenlik' adı altında ağır işkenceler yapıyorlar" dedi.

'Tutsaklara güvenlik gerekçesiyle işkence yapılıyor'

Avukat görüşünde siyasi tutsakların kendisine aktardığı hak ihlallerini anlatan Gülizar, şunları söyledi: "Giresun'da tutsaklar nereye götürülürse götürülsün yüzleri duvara dönük şekilde götürülüyorlar. Bütün yolu yüzleri duvara dönük şekilde gidiyorlar. İtiraz eden veya yapmayan gardiyanlar ve askerler tarafından dayak yiyor. Bu insanlar arasında hasta tutsaklar da var. Bunlar 'güvenlik' gerekçesiyle yapılıyor. Bu yüzden insanlar revire çıkmak istemiyorlar. 2 veya 3 kişinin kaldığı odalarda şimdi 5-6 kişi kalıyor ve cezaevlerinde inanılmaz bir yığılma oluşmuş. Eskiden ortak sohbetleri 5-6 saat yapabiliyorlardı ama artık bu 40 dakikaya kadar indirilmiş durumda."

'Görüşçülere çıplak arama dayatılıyor'

Adana Kürkçüler F Tipi Cezaevi'nde görüşe gelen görüşmecilere çıplak arama dayatıldığını belirten Gülizar, avukatların müvekkilleriyle yaptığı görüşmelerde gardiyanların notlara el koyduklarını söyledi. Cezaevi sürgünlerinde de yaşanan hak ihlallerini anlatan Gülizar, Samsun Bafra'dan 4 kişinin ve Bolu'dan da 13 kişinin Tekirdağ Cezaevine hiçbir gerekçe gösterilmeden aniden yapılan sürgünlerde çıplak aramaya tabi tutulduğunu açıkladı.

'Koğuşlara yapılan baskınlarda tutsaklar darp ediliyor'

Gülizar, "Koğuşlara iki günde bir baskınlar yapılıyor. Yapılan baskınlarda insanların temel hakları olan eşyalara el konuluyor. Bu baskınların birinde İsmail Korkmaz isimli siyasi tutsağın serçe parmağını kırıyor gardiyanlar. Beraberinde kalan diğer insanları da darp ediyorlar. Ve bütün bunları güvenlik gerekçesi altında yapıyorlar. Cezaevinde kalan insanların dışarısıyla bütün bağlantısı koparılmak isteniyor. Gazete ve dergilerin hiçbiri verilmiyor. Biz müvekkilimizle görüştüğümüzde de iki gardiyan gözetmen olarak yanımızda bekliyor ve görüşmeler kameralara kayıt ediliyor" dedi.

Siyasi tutsaktan mektup: Haklarımız askıya alınmış durumda

Gülizar ayrıca ajansımıza kendisine gelen siyasi tutsakların gönderdiği mektupları da paylaştı. Kırıkkale F Tipi Kapalı Cezaevinden mektup gönderen Resul Kocatürk, yaşadıkları hak ihlallerini şu sözlerle dile getiriyor: "15 Temmuz darbe girişimini takip eden bu süreçte telefon, ziyaret, sohbet ve spor gibi sosyal etkinlik haklarımız tümüyle askıya alınmış durumda. Ayrıca son günlerde PKK dava tutsağı olan 30'u aşan arkadaşımız farklı cezaevlerine sürgün sevkle götürüldüler. Geriye kalan tutsaklar olarak neyle karşılaşacağımızın belli olmadığı gergin bir süreçle karşı karşıyayız."

Resul Kocatürk gönderdiği mektupta siyasi tutsakların aldığı hücre cezalarından karşılaştıkları bütün sorunları tek tek anlatarak insanların cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine karşı duyarlı olmalarını istemiş.

(mg)