Kadınlar İstanbul Barosu'nda değişime aday
10:13
Rojda Oğuz/JINHA
İSTANBUL- İstanbul Baro seçimlerine kısa bir süre kalırken yönetime aday olan Özgürlükçü Çağdaş Avukatlar Grubu adayları Züleyha Gülüm ve Filiz Aydın "Kendi sorunu üzerinden mücadele yürütmek zorunda kalan kadınların olduğu bir ekip tüm toplumsal sorunlara da geliştirici yaklaşımı getirecektir. Kadınların olduğu her yerde büyük değişimler olacağı kesin" dedi.
İstanbul'da 22-23 Ekim günlerinde gerçekleştirilecek Baro Genel Kurulu'na girecek olan Özgürlükçü Çağdaş Avukatlar Grubu (ÖÇAG), tek liste ile yönetime aday oldu. ÖÇAG'ın Baro Genel Kurulu'nda Başkan Adayı Av. Several Ballıkaya olarak belirlenirken, yönetim listesinde kadın adayların sayısı dikkat çekiyor. ÖÇAG'ın yönetim kuruluna aday avukatlardan Züleyha Gülüm ve Filiz Aydın, yapılacak seçimle ilgili sorularımızı yanıtladı.
'Kadınlar değişimi getirecek'
Aday belirlemede yüzde 50 kadın kotasının esas alındığını kaydeden Züleyha, "Baroda kadınlar olduğunda ne değişir? Elbette kadın özgürlük mücadelesini savunan kadınlar olduğunda baronun tüm sorunlara bakışı değişir. Çünkü kendi sorunu üzerinden mücadele yürütmek zorunda kalan kadınların olduğu bir ekip tüm toplumsal sorunlara da geliştirici yaklaşımı getirecektir. Kadınların olduğu her yerde büyük değişimler olacağı kesin" dedi.
'Barolar baskıya uğrayan avukatların yanında olmuyor'
OHAL ve KHK uygulamalarında avukatların son zamanda karşılaştıkları sorunları ve baroların avukatların savunmalarındaki etkilerini anlatan Züleyha, avukatlara yönelik saldırılarda baroların sessiz kaldığını ve her hangi bir müdahalede bulunmadığını söyledi. Züleyha sözlerine, "Böyle bir dönemde en fazla söz kurması gereken en fazla mücadele etmesi gereken, yargının en önemli parçası olan avukatlar ve savunma grubudur. Peki avukatları kim temsil ediyor? Avukatlar yerlerde sürükleniyor barolardan ses duyamıyoruz. Avukatlar vekilleri ile görüşmeye gidiyor, görüşme olanakları sağlanamıyor. Hiçbir barodan hiçbir ses duyamıyoruz. Tam tersine iktidarın başkaca birçok politikasını bazen sessiz kalarak bazen yanında durarak onaylayan bir tutum sergiliyor" şeklinde devam etti.
'Kadın özgürlükçü bir anlayış için çalışacağız'
Hedefleriniz arasında kadınlara ait toplumsal sözleşmelerin anayasal düzene sokulması var mı? sorumuzu yanıtlayan Züleyha, şunları belirtti: "Kadın özgürleşmesinin bir alanı sokaksa, bir alanı baroysa diğer alanı da yasal düzenlemelerdir. Yasal düzenlemelerde kadın özgürlüğüne bir bakış yoksa kadın meselesine kadın sorununu çözmek üzerine kurulu bir mantıkla bakmaz. Buradaki düzenlemeler gerçekleşmez. Biz bu nedenle aynı zamanda yasalarda ve anayasada kadın özgürlükçü bir yaklaşımın kurulması gerektiğini ve yasal düzenlemelerin yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Sözleşmelerde aynı şekilde kadın özgürlükçü bir anlayışla üretilmeli ve uygulamaya geçilmelidir. Bu anlamda çalışmalarımız olacaktır."
'Barolar erkek avukatlardan yana bir tutum sergiliyor'
Bir diğer aday Filiz Aydın da, "Geçmiş dönemlerde her zaman sol, sosyalist, demokrat, hukuk ve insan haklarını temel alan bir anlayışa sahip yönetimler mevcuttu İstanbul Barosu'nda. Dolayısıyla mevcut iktidar uygulamış olduğu baskı gücünü elinde tutmasından kaynaklı barolar da değişime uğradı. Hukuku yok sayan, insan haklarını yok sayan, muhalif yönetimleri tamamen yok etme girişimi olan bir iktidar ve onun yedek gücü bir baro var" dedi. Aday kadın sayısının fazla olmasını da değerlendiren Filiz, kadınların sadece sokakta veya evde değil aynı zamanda adliyelerde de tacize, mobbinge maruz bırakıldığını belirtti. Filiz ayrıca baroların bu durum karşısında her zaman erkek avukatlardan yana tutum sergilediğini de söyledi.
Vardık var olacağız'
Filiz son olarak şunları söyledi: "Seçim sürecinde de dile getirdiğimiz şeyler aslında bizim yaptığımız şeylerdir. Baro yönetiminde olmasak da Özgürlükçü Çağdaş Avukatlar olarak avukatlık görevimizi zaten yapıyoruz. 1 Mayıs'ta gözaltına alınan öğrencilerin, Gezi olaylarında gaz sıkılıp yaralanan insanların, Roboski'de, Soma'da yakınlarını kaybeden insanların davalarının takipçisi olduk, olmaya da devam edeceğiz. Yine Kürt kentleri Cizre, Sur, Nusaybin'de yaşanan katliamları raporlarken biz vardık, var olacağız. Geçmişte ne yaptıysak, yapmaya devam edeceğiz ama yönetime gelirsek bütün bunları daha sağlam temellerde, muhalif bir sesle yapacağız."
(mg/fk)