Several Ballıkaya: 'Erkek hukuka' karşı eşitlik mücadelesini savunacağız

09:01

Rojda Oğuz/JINHA

İSTANBUL - İstanbul Barosu Başkanlığı'na aday olan Several Ballıkaya, “Erkek hukukuna karşı toplumsal eşitlik, özgürlük mücadelesini savunacağız. Kadın avukatların maruz kaldığı ayrımcı, cinsiyetçi saldırı ve tavırlara karşı aktif tutum alacağız. Kadınların yönetim organlarına katılımı ve baro siyasetini belirlemede aktif katılımı için gerekli organları işler kılacağız” dedi.

İstanbul'da 22-23 Ekim günlerinde gerçekleştirilecek Baro Genel Kurulu'na girecek olan Özgürlükçü Çağdaş Avukatlar Grubu (ÖÇAG), tek liste ile yönetime aday oldu. ÖÇAG'ın Baro Genel Kurulu'nda Başkan Adayı Av. Several Ballıkaya olarak belirlenirken, yönetim listesinde Ata Yazıcıoğlu, Mehtap Aksan, Hürrem Sönmez, Züleyha Gülüm, Mehmet Ümit Erdem, Baran Doğan, Hasan Hakan Günarslan, Filiz Aydın, Ebru Timtik ve Özgür Urfa bulunuyor. Disiplin ve Denetleme kurullarında ise Alp Selek, Oktay Kök, Arzu Şahin, Necdet Okcan, Sema Özdemir, Mahmut Taşçı, Refika Korkmaz ve Ayşe Acinikli yer alıyor.

Seçimlere az bir zaman kalırken, Baro Genel Kurulu’na girecek olan ÖÇAG’ın başkan adayı Av. Several Ballıkaya, ajansımızın sorularını yanıtladı.

*İstanbul Barosu seçimlerine tek kadın başkan adayısınız. Erkek hukuk sisteminde bir kadının aday olması neyi ifade ediyor?

İstanbul Barosu seçimlerine tek kadın başkan adayı girdiğimiz gibi yüzde 50 kota usulü ile eşit temsiliyet ile seçime giren tek grubuz. Erkek egemen toplumsal yapı ve erkek egemen hukuk sisteminin doğal sonucu olarak baro yönetimleri de, sayısal ve yönetimde temsil açısından erkeklerin egemenliğinde. Kadın başkan adayı ve kadınların eşit temsili ile girdiğimiz bu seçim öncelikle bu anlayışa karşı çıkış niteliğinde. Baro seçimi bizim açımızdan aynı zamanda hukuk sisteminin eşitlikçi ve özgürlükçü bir yapıya dönüştürülmesinin de mücadelesi niteliğinde.

*Türkiye hukuk sisteminde yasalar değil toplum normları esas alınıyor. Toplum normları da erkek zihniyetine göre şekilleniyor. Bir kadın aday olarak bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Hukuk sistemi esasen sadece yasalardan ibaret değil. Aynı zamanda temel hak ve özgürlüklere ilişkin sözleşmeler, yerleşik içtihatlar, uygulama kurallarını düzenleyen sair yazılı metinlerden vb oluşur. Dolayısıyla hukuk sistemi sadece yasalarla yönetilmez. Ancak yasalar gibi, yasalar dışındaki kuralların da temel insan haklarına uygun olması ve böyle yorumlanması temel ölçüt olmalıdır. Yüzlerce yıllık mücadele ve deneyimler sonucu oluşan uluslararası sözleşme ve belgelerde insanın bu sıfatı nedeniyle sahip olduğu ve vazgeçilemez haklar kategorileri de belirlenmiş bulunmaktadır. Bu belgelerdeki insan hak ve özgürlüklerini esas alan yaklaşımı uygulanma olanağına kavuşturmak hukuk mücadelelerinin önemli ayaklarından birini oluşturuyor. Toplumsal yapının hak ve özgürlükleri temel almayan, erkek egemen niteliği yasalara yansıdığı gibi toplumsal normları da şekillendiriyor. Bu koşullar altında bizlerin hukukçu olarak ikili görevi bulunuyor. Hukuk sisteminin eşitlikçi bir yapıya dönüşmesi, uygulanmanın denetimi ve bu anlayışın giderek toplumsal hayata nüfuzunun sağlanması görevi. Bunun ayrılmaz bir parçası olan genel toplumsal ve ekonomik mücadele. Dolayısıyla zorlu ve engelli bir mücadele ile karşı karşıyayız.

*Eğer seçilirseniz neyi hedefliyorsunuz? Erkek hukukuna karşı bir tavrınız olacak mı?

Erkek hukukuna karşı toplumsal eşitlik, özgürlük mücadelesini savunacağız. Özellikle kadınlar açısından son derece önemli olan ekonomik hayata katılım, kadınların siyasal mücadelenin dışında kalmasına neden olan ayrımcı düzenleme ve uygulamaların kaldırılması için çalışmalar yapacağız. Kadın avukatların maruz kaldığı ayrımcı, cinsiyetçi saldırı ve tavırlara karşı aktif tutum alacağız. Kadınların yönetim organlarına katılımı ve baro siyasetini belirlemede aktif katılımı için gerekli organları işler kılacağız. Kadınların baroda görünür ve etkili olması, toplumsal yaşamda katılımcı, yaşamına sahip çıkan bir anlayışa uygun örgütlenmesi mücadelesine katkı sunacağız, bunun hukuk sistemine yansıması için çalışacağız.

*Sadece bir avukat değil ayrıca muhalif bir avukatsınız. Güçlü bir hukuk muhalefeti, var olan erkekleşmiş hukuk çarpıklığını düzene sokabilir mi, bu seçimle beraber?

Hukuk muhalefeti elbette bu çarpıklığı düzeltmeye yetmez. Hukuk mücadelesini aşan bir niteliği bulunan bu sorunun çözümü de toplumsal mücadeleden bağımsız görülemez. Dolayısıyla bizim mücadelemiz hukuk mücadelesinin bir parçası olduğu gibi toplumsal mücadelenin de parçasıdır. Bu anlayışla seçimlere yaklaştığımız gibi, seçimden sonra kazanırsak yürüteceğimiz çalışmaları bu anlayış temelinde şekillendireceğiz.

(mg)