JINHA


İSTANBUL- 19 Aralık tarihine ertelenen Nurcan Arslan davasının ardından konuşan avukat Sezin Uçar, dayanışma çağrısını yineleyerek, “Bu duruşma erkek egemen yargının, erkek egemen hakim ve yargıçların, savcıların yaklaşımını bir kez daha bize göstermiş oldu. Tüm kadınları bu davayı takip etmeye davet ediyoruz. Erkek adalet değil gerçek adalet kazanana kadar da bu davayı ve başka davaları da takip etmeye devam edeceğiz” dedi.

Bakırköy Adliyesi 16’ıncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde Abdullah Melih Barış tarafından 30 Ocak 2016 tarihinde katledilen Nurcan Arslan davasının 2’incisi görüldü. Mahkeme heyeti, duruşmayı 19 Aralık tarihine erteledi. Mahkeme sonrasında Nurcan Arslan’ın avukatı Sezin Uçar, Nurcan Arslan’ın ailesi, arkadaşları ve kadın örgütleri temsilcileri eşliğinde basın açıklaması düzenledi. Adliye önünde bir araya gelen kitle sık sık, “Özgecan’dan Nurcan’a sorulacak hesabı”, “Kadın cinayetleri politiktir” sloganlarını attı. Basın açıklamasında konuşan Sezin, mahkeme heyetinin diğer duruşmada olduğu gibi bu duruşmada da bütün talepleri reddettiğini hatırlattı. Sanık Abdullah Melih Barış’ın mahkemeye SEGBİS’le katılmasına değinen Sezin, “Bu ülkede kadınların can güvenliği olmamasına, her gün onlarca kadın arkadaşımız hayatını erkek şiddeti sonucu kaybetmesine rağmen, bir erkek, bir katil, ‘can güvenliği’ olmadığı gerekçesiyle mahkemeye getirilmedi. Mahkeme bu kadın düşmanı tavrında ısrarcı oldu ve yine taleplerimiz reddedildi” diye belirtti.

‘Dava kadınlara ve kamuoyuna kapalı yürütülmek isteniyor’

Sezin, Nurcan Arslan’ın ailesi ve arkadaşlarının duruşmaya alınmamasını mahkeme heyeti tarafından bilinçli uygulandığını kaydetti. Sezin, “Yargılamanın gidişatı bakımından son derece önemli gördüğümüz çeşitli kadın örgütleri temsilcilerinin davayı takip etmesi Nurcan’ın yakınlarının, arkadaşlarının, tüm sevenlerinin davayı takip etmesinin çok önemli olduğunu düşünüyoruz” şeklinde belirtti. Sezin, mahkeme heyetinin duruşma salonunun fiziki durumundan ötürü değiştirmediğini, bahane olarak öne sürdüğünü ve davanın kadınlara ve kamuoyuna kapatılmak istendiğini söyledi.

‘Erkek adalet değil gerçek adalet’

Sezin, dayanışma çağrısını yineleyerek sözlerine şu şekilde devam etti: “Bu duruşma erkek egemen yargının erkek egemen hakim ve yargıçların, savcıların yaklaşımını da bir kez daha bize göstermiş oldu ama bugün Nurcan’ın yakınları bu kararı kabul etmediklerini ifade ettiler. Kadınlar olmadan ifade vermeyeceklerini söylediler ve duruşma salonunu terk ettiler. 19 Aralık’ta davanın daha büyük bir salonda yapılmasına karar verildi. Buradan bir kez daha söylemiş olalım; tüm kadınları bu davayı takip etmeye davet ediyoruz. Erkek adalet değil, gerçek adalet kazanana kadar da bu davayı ve başka davaları da takip etmeye devam edeceğiz.”

‘Kadın cinayetleri politiktir’

Açıklama sonunda söz alan Nurcan Arslan’ın yakınları görüşlerini bildirdi. Nurcan Arslan’ın ablası Gülcan Arslan, “Burada mağdur olan, canı yanan biziz ama korunan ve kollanan katil oldu. Biz bunu kabul etmiyoruz. Adalet istiyoruz” ifadelerinde bulundu.

Nurcan Arslan’ın yakın arkadaşı Sevda Avcı ise, “Günlerdir kampanya sürdürüyoruz. Kadın cinayetlerinin tamamen politik olduğunu düşünüyoruz ve bunun için bütün kadınları bizimle dayanışmaya çağırıyoruz. Çünkü yargıcın tavrı da politik. Bizi içeri almadılar. Ne ailesini ne de arkadaşlarını” diye belirtti.

Nurcan Arslan’ın yengesi Derya Arslan da, “Biz günlerdir sokaklarda mücadele ediyoruz. Bu davanın politik olduğunu anlatıyoruz her seferinde ama adil yargılanma olduğunu düşünmüyorum. Biz sustukça ve adalet taleplerimizi haykırdıkça bizi kışkırtmaya çalışıyorlar. Ben sanığın en ağır cezayla yargılanmasını istiyorum” dedi.

(ro/mg)