JINHA

İSTANBUL - Barış Bildirisi'ne imza attıkları gerekçesiyle tutuklanıp daha sonra serbest bırakılan akademisyenler Esra Mungan, Kıvanç Ersoy, Meral Camcı ve Muzaffer Kaya, yargılandıkların dava duruşması öncesi yaptıkları açıklamada barış taleplerini dile getirmeye devam edeceklerini belirtti. Duruşma ise 22 Aralık'a ertelendi.

"Bu suça ortak olmayacağız" bildirisine imza attıkları için "örgüt propagandası yaptıkları" iddiasıyla yargılanan akademisyenler Esra Mungan, Kıvanç Ersoy, Meral Camcı ve Muzaffer Kaya, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün görülecek dava duruşmaları nedeniyle ikinci kez hakim karşısına çıktı. Çağlayan Adliyesi'ne gelen akademisyenler duruşma öncesi bina önünde basın açıklamasında bulundu. Açıklamaya akademisyenlere destek için adliyeye gelen HDP İstanbul Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, kimi yazar ve akademisyenler ile yargılanan akademisyenlerin öğrencileri ve uluslararası üniversite temsilcileri de katıldı.

'Barış istediğimiz için yargılanıyoruz’

Hazırladıkları açıklamayı, akademisyenler parça parça okudu. Metnin ilk bölümünü Yrd. Doç. Dr. Esra Mungan paylaştı. "Bu suça ortak olmayacağız" bildirisini imzaladıkları ve barışı istedikleri için yargılandıklarını hatırlatan Esra, "Coğrafyanın hakikatine sessiz kalmamız, görmezden gelip 'biat etmemiz', sorunu tespit edip çözüm önermemiz ve çözüm için akademisyenler olarak bize düşen görevi yerine getirmeye hazır oluşumuz 'suç' sayıldı" diye konuştu. Şubat 2016 tarihinden bu yana 33 imzacı akademisyenin işten çıkarıldığı bilgisini veren Esra, "KHK'lerle birlikte bir gecede 44 barış imzacısı ve sendikalı öğretim üyesi arkadaşımızla birlikte toplamda işten çıkarılan sayısı 60'ı buldu" dedi.
Esra, vakıf ve devlet üniversitelerinde ise toplamda 93 barış imzacısı akademisyenin işten çıkarıldığını dile getirdi. Doç. Dr. Kıvanç Ersoy ile Yrd. Doç. Dr. Muzaffer Kaya da birer konuşma yaptı.

‘Çözümden dayanışmadan yanayız’

Yargılanan diğer isim Yrd. Doç. Dr. Meral Camcı da söz alarak, üniversitenin toplum yararına eleştirel düşünce ürettiğini söyleyerek, "Üniversite çıkar gruplarına ve iktidara bağımlı olmamalıdır. Kendini var eden emeğe borçludur" ifadelerini kullandı. Sorumlu konuşmanın gereği olarak savaştan değil barıştan; çatışma, kin ve nefretten değil, çözüm ve dayanışmadan yana olduklarını söyleyen Meral, "Farklı etnik, dinsel, kültürel, cinsel kimliklere, farklı var olma biçimlerine, özgürlüklere, emeğe ve doğaya saygılı konuşmak gerekir" şeklinde konuştu.

Uluslararası üniversitelerden destek

Akademisyenlere destek verenler arasında Descartes Üniversitesi'nden Selim Eskizmirliler, EGAM Avrupa Irkçılık Karşıtı Platform'dan Benjamin Abtan, Brüksel Özgür Üniversite'den Thomas Berns, Selanik Üniversitesi'nden Alexis Bennos, İngiltere Goldsmith Üniversitesi'nden ise Valentha Alvares Lopez yaptıkları konuşmalarında, "Barışın sadece dördünüzün meselesi değil tüm dünyanın meselesidir" mesajını verdi.

Duruşma 22 Aralık tarihine ertelendi

Kimlik tespiti ile başlayan duruşmada ise, akademisyenlerin yargılanması için Adalet Bakanlığı'ndan istenen "Soruşturma izni"ne yanıt verilmediği görüldü. Duruşmada söz alan Av. Meriç Eyüboğlu, ortada herhangi bir suçun olmadığını, önceki karardan vazgeçilerek, derhal beraat kararı verilmesini istedi. Av. Gökhan Küçük ise yargılamanın hukuki değil siyasi olduğunu kaydederek, müvekkilleri hakkında beraat kararının verilmesini istedi. Savunmaların ardından mahkeme heyeti, Adalet Bakanlığı'ndan soruşturma iznine dair yanıtın beklenmesine karar vererek, duruşmayı 22 Aralık gününe erteledi.

(ro/mg)