Cinsel saldırıya 'FETÖ kumpası' savunması

15:17

JINHA

AMED - Stajyer avukat olarak çalıştığı sırada cinsel saldırıya maruz kalan A.K. davasından yargılanan avukat Sedat Yurtdaş, davanın "FETÖ'nün kumpası" olduğunu savundu. Cinsel saldırıya maruz kalan A.K. ise, cinsel tacizi şikâyet ettikten sonra toplumdan dışlandığını ve psikolojik tedavi gördüğünü söyledi.

Yanında çalışan YDK aktivisti stajyer kadın avukata cinsel tacizde bulunan avukat Sedat Yurtdaş hakkında, "Basit cinsel taciz" suçlamasıyla açılan davanın ilk duruşması Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Tacize maruz kalan A.K. ve avukatlarının katıldığı duruşmaya YDK, ÖGK, KESKSOR üyeleri izleyici olarak katılırken, Sedat Yurtdaş ve avukatları hazır bulundu. Dava dosyasına ait gelen evrakların okunmasıyla başlayan duruşmada, sanık Sedat Yurtdaş, duruşmaların kapalı yapılması için sözlü talepte bulunarak, bu konuda hazırladığı dilekçeyi mahkeme heyetine verdi. Söz alan A.K.'nin avukatları ise davanın sıradan bir dava olmadığı, basın ve kadın örgütlerinin takip ettiğini belirterek, yargılamanın açık yapılmasını istedi. Sedat'ın talebini reddeden mahkeme, açık yapılan duruşmada karar Yurtdaş'ın savunmasına geçildi.

'CMK'de kadın beyanı esastır uygulanmaz'

Sedat, savunmasında cinsel tacize maruz kaldığını söyleyen A.K'nin ruh sağlığının bozulduğuna dair uzman bilirkişiden aldığı raporun gerçek olmadığını, cinsel tacizde bulunmadığı savunarak, uzman raporu için "Sözde" dedi. Sedat, A.K'nin sosyal medyada tanıştığı bir kişinin evine giderek alkol içtiğini, uygunsuz hareketlerde bulunduğu ileri sürerek, beyanlarına itibar edilmemesini savundu. Davanın iddianamesini hazırlayan savcının ve davayla ilgili karar veren Yargıtay'ın ilgili dairesinde görevli iki hakimin "FETÖ/PDY" soruşturması kapsamında meslekten ihraç edildiğini belirten Sedat, "Eski bir milletvekili olarak TRT 6 Kürtçe program sunduğum için FETÖ bana kumpas kurdu. Bu dava planlı bir kumpas ve komplodur" savunmasını yaptı. Sedat, "Kadın beyanı esas alınarak, beni kumpasla cezalandırmanın gerekçesi olamaz" diyerek kendisini savundu. Ardından söz alan sanık avukatları, Ceza Mahkemeleri Kanunu'nun (CMK) pozitif ayrımcılıkla yürütülemeyeceğini ileri sürerek, davanın iddianamesinin "varsayımlardan oluşuyor" iddiasında bulundu. A.K. için hazırlanan bilirkişi raporuna itiraz eden avukatlar, "Psikologların en kolay kandırılan meslek grubunda yer alıyor" savunmasını yaptı.

'Kadın beyanı bu davalarda en önemli delil'

Ardından savunmasına yapan A.K.'nin avukatları, Sedat ve avukatlarının yaptığı savunmayla müvekkillerinin özel hayatını ve haberleşme gizliliğini ihlal ettiğini belirterek, haklarında suç duyurusunda bulunacaklarını belirtti. Avukatlar, tutanaklara geçen beyanların hukuka aykırı olduğu, bunların çıkarılmasını talep etti. Davada, "Kadın beyanı esastır" sözlerinin dikkate alınmaması yönünde avukatların yaptığı savunmaya tepki gösteren avukatlar, " Kadın beyanı, cinsel taciz davalarında müştekilerin beyanları en önemli delildir. Bu tarz suçlar kapalı ortamlarda olur. Başka delil nasıl sunular anlayamıyoruz. Müvekkilimin beyanı dışında başka delil sunmak hayatın olağan akışına aykırı" dedi.

'Toplum ilişkilerim bana zehir ettirildi'

Avukatların mağdur olan A.K'nin mahkeme huzurunda ifade vereceği sırada, sanık Yurtdaş'ın duruşma salonunda çıkarılması yönündeki talep mahkemece kabul edildi. Savunma yapan A.K., ilk başlarda cinsel tacize maruz kaldığını kabullenmediğini, bunu arkadaşlarıyla paylaştıktan sonra cesaret alarak şikayette bulunduğunu belirterek, "İlk başta şikayet etmek istedim. Ancak bana nasıl döneceğini bilemiyordum. Sonuçta Diyarbakır'da çalışacaktım. İlk başlarda bunu gizlemeye çalıştım. Şikâyeti yaptıktan sonra bana selam veren insanlar selam vermemeye başladı. Toplumsal ilişkilerim bana zehir ettirildi. İstanbul'a taşınmak zorunda kaldım. 3 ay boyunca psikolojik tedavi gördüm. Bu dosyayı sonuna kadar takip edeceğim" diye kaydetti.

A.K'nin ifadesi ardından tanıklar dinlendi. Mahkeme davayı Kasım ayına erteledi.

Ne olmuştu?

Stajyer avukat A.K., Ağustos 2013'te yanında staj yaptığı Sedat Yurtdaş'tan cinsel taciz suçlamasıyla 23 Aralık 2013'te Baro'ya, 30 Aralık 2013'te savcılığa şikayette bulundu. Sedat Yurtdaş da iftira suçlamasıyla A.K. hakkında şikâyette bulundu. Savcılık, Sedat Yurtdaş ve avukatlık bürosunda sekreterlik yapan kişinin ifadesine başvurduktan sonra her iki suçlama hakkında da takipsizlik kararı verdi. Sedat Yurtdaş, takipsizlik kararını sosyal medyada "Lanet olsun! Uğraştırıldığımız şeye bakın!" sözleriyle paylaştı. Takipsizlik kararında "cinsel saldırı eylemlerini gerçekleştirdiğine dair A.K.'nin beyanı dışında delil bulunmadığı" ifadesine yer verildi. Ayrıca Sedat Yurtdaş'ın iftira suçlamasıyla yaptığı suç duyurusu da A.K. anayasal şikâyet hakkını kullandığı için düştü. Yapılan itirazlar sonucunda takipsizlik kararı Yargıtay kararıyla kaldırıldı. Diyarbakır 4. Asliye Ceza Mahkemesi'nde 2015 yılında görülen davada, "görevsizlik kararı" verilerek, dava dosyası ağır ceza mahkemesine gönderildi.

(sg-ma/dk)