Yargılanan gazeteciler basın ve ifade özgürlüğüne dikkat çekti

17:20

JINHA

İSTANBUL – Özgür Gündem gazetesinde Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliğini üstlenen gazeteciler Nadire Mater, Hasan Cemal, Tuğrul Eryılmaz ve Mehmet Kamil Güç savcılığa ifade verdi.

Kapatılan Özgür Gündem gazetesi ile dayanışma göstererek Genel Yayın Yönetmenliğini üstlenen gazeteciler Nadire Mater, Hasan Cemal, Tuğrul Eryılmaz ve Mehmet Kamil Güç Çağlayan'da bulunan İstanbul Adliyesi'nde ‘örgüt propagandası’ yaptıkları gerekçesiyle savcılığa ifade verdi. Gazetecilerle dayanışmak amacıyla adliyeye CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ve HDP Milletvekili Hüda Kaya da geldi. Duruşmada gazeteci Hasan Cemal, savcılık ifadesinde, “Ben 3 yıldır T24 isimli internet haber sitesinde gazeteci olarak yazmaktayım. 15 Haziran 2016 tarihli Özgür Gündem isimli gazetenin nöbetçi genel yayın yönetmenliğini bir günlüğüne yaptım. Ben 47 yıllık gazeteciyim. Bu gazetecilik sürem içerisinde muhabirlikten başlayıp genel yayın yönetmenliğini de gazetecilik dayanışması olarak kabul ettim” dedi.

“Kürt gazetecileri ne kadar özgürse Türk gazetecileri de o kadar özgür olur anlayışına sahibim” diyen Hasan, “Özgür Gündem Genel Yayın Yönetmenliğini yapmış olmam bütün yayınların içeriğini kabul etmiş olmam anlamına gelmez. Ancak düşünce özgürlüğü kapsamında herkesin fikrini açıklayabileceğini kabul eden birisiyim. 47 yıllık gazetecilik hayatımda Kürt meselesinin neredeyse bütün aşamalarını bir gazeteci olarak yaşadım. Kendim Kandil’e gittim. Burada örgüt yöneticileriyle görüştüm. 1993 yılında Bekaa’da Abdullah Öcalan ile görüştüm. Bu görüşmeler sonrasında bile hakkımda çeşitli dedikodular çıkmasına rağmen hiçbir yasal soruşturma yapılmamıştır. Gazetecilik faaliyetlerinin temel hedefi barışı yakalayabilmektir. Suçlamaları kabul etmiyorum. Suçsuzum” diye belirtti.

Gazeteci Nadire Mater de, “Ben gazetecilik yapmaktayım. Ben IPS İletişim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanıyım, aynı zamanda bianet.org isimli haber sitesinde danışman olarak çalışıyorum. Özgür Gündem isimli günlük yayın yapan gazetenin 3 Haziran 2016 tarihli nüshasında nöbetçi yayın yönetmenliğini bir gün olarak yaptım. Gazetecilerle ilgili olarak dayanışma amaçlı olarak Özgür Gündem isimli gazeteye gittim. Halkın haber alma hakkı ve gazetecilerin haber yapma özgürlüğüne inandığım için bu kampanyaya katıldım. Ancak, tüm haberleri okuma imkanın olmadı. Yayın yönetmeninin de bütün haberleri okuması gerekmez. Yayınlanan haberlerin basın ve düşünce özgürlüğü kapsamında olduğu kanaatindeyim. Suçsuzum, suçlamaları kabul etmiyorum” şeklinde ifade verdi.

Gazeteci Mehmet Kamil Güç ise savcılık ifadesinde şunları belirtti: “Ben günlük yayın yapan Özgür Gündem isimli gazetenin bir günlük yayın yönetmenliğini yaptım. 22 Mayıs 2016 tarihli nüshasının yayın yönetmeniydim. 7’inci sayfasındaki, ‘İrade serhildanları gerçekleşmelidir’ başlıklı, 8’inci sayfasındaki ‘Kürdistan’ın savaş bilançosu sarsıyor’, ‘Şirnex’ten Adana’ya gerilla eylemleri’ başlıklı yazı, 9’uncu sayfada ‘Şirnex, direndi, daha da direniyor’ aynı sayfada, ‘Tank darbelendi, devlet geri çekildi’ başlıklı yazılar yayınlandı. Bu yazıları hatırlamıyorum. Bu yazıların basın ve düşünce özgürlüğü kapsamında kaldığı kanaatindeyim. Özgür Gündem isimli gazeteye nöbetçi yayın yönetmeni olarak birçok gazetecinin gittiğini ve görev aldığını basından öğrendim. Daha sonra Özgür Gündem gazetesinden beni de aradılar. Ben de bir gün nöbetçi genel yayın yönetmeni olarak görev yaptım. Suçlamaları kabul etmem. Suçsuzum. Ben gazeteden çıkacak yazı ve haberleri görmüştüm. Ancak gazetenin baskısını görmeden gazeteden ayrılmıştım.”

Tuğrul Eryılmaz da, halkın haber alma ev gazetecilerin haber yapma hakkı olduğunu savunduğunu, yayınlanan haberlerin basın ve düşünce özgürlüğü kapsamında olduğunu söyleyerek, suçlamaları kabul etmedi.

Gazeteciler ifade verdikten sonra adliye binasından ayrıldı.

(bk/mg)