Nusaybin'de katledilen Emire'nin dosyası durduruldu!
09:04
JINHA
MÊRDÎN - Nusaybin'de yasak sırasında göğsüne denk gelen iki mermiyle katledilen Emire Gök hakkında ailesi tarafından açılan dava durduruldu. Ailesi Emire'yi katleden iki merminin nereden ve kimden geldiğini öğrenmek istediklerini ancak, otopsi raporlarından sonuç alamadıklarını ve dosyanın durdurulduğunu söylüyor.
Mardin'in Nusaybin ilçesinde 6'ncı kez 14 Aralık 2015 tarihinde ilan edilen "sokağa çıkma yasağı"nın 6'ncı gününde 20 Aralık 2015 tarihinde Gırnavas Mahallesinde katledilen 5 çocuk annesi Emire Gök (39)'ün eşi Bilal Gök, eşini katleden mermilerin kime ait olduğunu bilmek istediklerini söylüyor. Emire'nin katledildiğine ilişkin konuşan görgü tanıkları ise İpekyolu Caddesi'ne konumlandırılan polisler tarafından etrafa rastgele ateş açıldığını ve Emire'nin polisler tarafından hedef gözetilerek katledildiğini belirtiyor.
Emire'ye isabet eden merminin kime ait olduğunu öğrenmek için ailesi tarafından açılan davanın durdurulduğunu belirten eşi Bilal Gök, otopsi raporunda merminin kime ait olduğuna ilişkin bilgi verilmediğini kaydetti. Bilal, eşi Emire'yi katleden ve bir aileyi dağıtan iki merminin kime ait olduğunu bilmek istediğini ifade ederek, "Emire'nin hakkını sonuna kadar savunacağız. Bizim tek isteğimiz bu olayın aydınlanması ve hakkımızın verilmesi" dedi.
'Emire'yi katledilen iki mermiye dair 8 aydır bilgi verilmiyor'
Emire'nin yaşamını sonlandıran iki merminin hangi mesafeden geldiğine dair bir bilgi verilmediğini ancak istense öğrenilebileceğini aktaran Bilal, "20 Aralık 2015'de katledildi, 8 aydır halen bir bilgi yok. Göğsüne mermi değerek iç kanama geçirdi. Mahallemizde yasak yoktu ama aşağıdaki mahallelerde yasak vardı. O gün misafirlerimiz gelmişti, bahçedeydik Emire bize çay getirdi. Misafirler gitti, bende çıktım, ben çıktıktan 25 dakika sonra aradılar, Emire'nin yaşamını yitirdiğini söylediler. Zaten önceden de mermiler evimize geliyordu. Emire daha evdeyken yaşamını yitirdi. Mermiler uzaktan gelmişti, birkaç mermiden ikisi de Emire'nin hayatını aldı. Olay gününden sonra nasıl oldu diye ifadelerimiz alındı. Ama mermilerin kime ait olduğunu söylemediler. Raporda olayla ilgili bilgi de yer de almadı, nasıl olduğuna ve kim yaptığına dair bilgi yok. Kaç metreden geldiğini bilmiyorlarmış, üstünde elbise olduğundan çıkaramıyorlarmış" şeklinde konuştu.
'Emire'nin yaşam hakkını istiyoruz'
Bilal, raporda mermilerin kimden olduğuna dair bilgilerin olmadığının altını çizerek, "Bunu bize söylemediler. Bunun açıklanmasını istiyoruz. Biz bunun aydınlanması için avukat tuttuk, bir dava açtık. Biz Emire'yi katleden kim olduğunu ve bu iki mermi kime ait bunun ortaya çıkmasını istiyoruz. Emire'nin hakkını sonuna kadar savunacağız, yaşam hakkını istiyoruz. Davayı mahkemeye verdik, mahkeme bize bir cevap vermedi daha, davanın durduğunu söylediler. Bir kadın katledildi ve bir aile dağıtıldı. Bizim tek isteğimiz bu olayın aydınlanması ve hakkımızın verilmesi" diye kaydetti.
' 'Ay anne' diye bir ses çıkardı'
Katledildiği sırada yanında olan Emire'nin annesi Fikriye Gök ise o an yaşananları şöyle anlatıyor: "Gırnavas köyüne yakın yerde yaşıyoruz, o gün İpek Yolundan silah sesleri geliyordu ve polisler etrafa silah sıkıp duruyorlardı. Emire'nin evi de olay yerinden uzak bir yerde. O silahtaki mermiler gelip kızımı vurdu. Biz hepimiz Emire'nin evindeydik. Çatışmalar yoktu, evine gittik, yemek yapmıştı. Hepimiz yemek yedik, ikindi namazını kıldık, daha sonra aşağı indik. Bahçedeydik, bahçedeki sandalyeleri topladı. 'Anne silah sesi geliyor' dedi. Bende birkaç eşya vardı tandıra getirecektim, daha tandıra varmadan , 'Ay anne' diye bir ses çıkardı. O öyle deyince ona döndüm, kızım sırtını duvara vermişti. Onun yanına gidene kadar gözlerini kapatmıştı, zaten mermi kalbine gelmişti, o anda gözler kapandı."
'Bu savaşa su dökülsün de bitsin artık'
Emire yaşamını yitirdikten sonra ailenin dağıldığını ve çocuklarının psikolojilerinin iyi olmadığını dile getiren Fikriye, "Allah benim de onun da hakkını kimseye bırakmasın. Benim yüreğimi yaktılar, onun bu hayattan aldılar, ömrünü kısalttılar. Sekiz ay oldu yaşamını yitireli. Beş çocuğu var, yaşamını yitirmeden bir oğlunu evlendirecekti, her şeyini hazırlamıştı, düğün arifelerindeydiler. Daha oğlunun düğününü görmeden onu katlettiler, bu içinde kaldı, hasret olarak kaldı ve gitti. Allah kimsenin çocuklarını annesiz ve babasız bırakmasın, zordur. Keşke Emire dursaydı, o mermi bana değseydi. Emire gittikten sonra çocukları ne durumda bilmiyoruz, bir çölü yolsuz düşünün o durumdalar. Bu savaşa biri su dökülsün de bitsin artık" dedi.
(ekip/dk)