'OHAL ile temel hak ve hürriyetler askıya alındı'

09:03

Sarya Gözüoğlu/JINHA

AMED - OHAL ile beraber temel hak ve hürriyetlerin tamamen askıya alındığı bir sürecin başladığına dikkat çeken avukat Gülşen Özbek, yaşamın birçok noktasına sirayet eden bu durumun en çok gözaltı ve cezaevlerinde kendini gösterdiğini söyledi.

Üç aylık OHAL ilanı ve Kanun Hükmünde Kararnamelerle (KHK) özellikle savunma hakkı ve adil yargılanma gibi haklar ihlal edilirken, OHAL uygulamalarındaki hukuksuzluklar ile ihlal edilen haklar arasında gözaltı merkezlerinde avukat-müvekkil görüşmelerinin yasaklanması yer alıyor. Avukat Gülşen Özbek, OHAL ile beraber temel hak ve hürriyetlerin tamamen askıya alındığı bir sürecin başladığına dikkat çekerek, "Yaşamın birçok noktasına bu durum sirayet etti. Ama en yoğun şekilde gözaltı ve cezaevlerinde kendini göstermeye başlıyor" diye belirtti.

'Tüm uygulamalar hukuka aykırı'

Özellikle kanun hükmündeki kararnameyle beraber gözaltı süresinin 30 güne çıkarıldığını belirten Gülşen, ilk 5 gün boyunca avukat ile görüşmeye kısıtlılık kararı getirildiğini söyledi. Gülşen, "Gözaltına alınan kişinin 30 gün boyunca gözaltında kalmasını gerektirir durumlar ya da 5 gün boyunca avukat ile görüş yasağının gerektiği durumlar somut bir şekilde tespit edilmeden doğrudan karar alma durumu yaşanıyor. Neticede hukuka aykırı sonuçlar ortaya çıkmış bulunuyor. En kötü tarafı özellikle 5 gün boyunca hiçbir şekilde savunma makamı olarak soruşturmaya dâhil olamama… Beraberinde gözaltı sürecinin hukuka uygunluğunun denetiminin yapılmasının da önünü alan bir durum yaşanıyor. Denetim mekanizması tamamen ortadan kalkmış bulunmakta. Avukatın gözaltının hukuka uygun bir şekilde yapılıp yapılmadığının tespitleri engellenmiş bulunuyor. Tüm bu nedenlerden dolayı tüm bu uygulamaların hukuka aykırı bir şekilde yapıldığını dile getirmemiz gerekiyor" şeklinde konuştu.

'İfade alındıktan sonra dahi gözaltı sürdürülüyor'

Takip edilen birçok dava da kişinin ifadesinin alınmasına rağmen mahkemeye sevk edilmediğini dile getiren Gülşen, "Normalde kişinin ifadesi alınır, ifadesi alındıktan sonra adli işlemlerin bittiği ve soruşturulacak başka da bir şey kalmadığı anlamına gelir. Derhâl mahkeme huzuruna sevkinin sağlanması gerekiyor" bilgisini verdi. Buna rağmen 30 günlük sürenin doldurulmasına ısrar edildiğini belirten Gülşen, "Tüm savcılıklar 30 günü tamamlamak zorundalarmış gibi ya da illa her gözaltına alınan 5 gün boyunca avukatı ile görüşmeyecekmiş gibi bir ruh haline girdiler. Bu durum bile kendi başına hukuka aykırı. Adli işlemlerin bittiğini gösteriyor olmamasına rağmen gözaltı süresinin işliyor olmasının hukukla bağdaşır bir yanı yok. Ancak ilk 5 gün boyunca avukatla görüştürülmeme durumu tamamen kolluğun inisiyatifine kalıyor" dedi.

(mg)