'İstismar faillerine en üst sınırdan ceza verilmeli'
09:07
Filiz Zeyrek/JINHA
ADANA - Mahmut Ş. isimli bir erkeğin evinden kaçırdığı 4 yaşındaki çocuğa cinsel istismarda bulunmasının ardından çocuğun ailesi ile görüşen İHD Adana Şubesi Kadın ve Çocuk Komisyonu üyesi Deniz Uslu, bu istismarın eril zihniyete sahip ülkenin fotoğrafı olduğunu belirtti. Çocuğun cinsel istismara uğradığını doktorun dahi anlamadığını bildiren Deniz, “İstismar failleri hakkında ceza yasaları düzenlenmeli, caydırıcı unsurlar eklenmeli, faillere en üst sınırdan cezalar verilmelidir” dedi.
Adana'da 25 Temmuz günü kaçırdığı 4 yaşındaki çocuğa cinsel istismarda bulunan 30 yaşındaki Mahmut Ş. isimli erkek tutuklanarak cezaevine gönderildi. JINHA’ya konuşan İnsan Hakları Derneği (İHD) Adana Şubesi Kadın ve Çocuk Komisyonu üyesi Deniz Uslu da, Adana'da yaşanan bu cinsel istismarın aslında ülkenin bir fotoğrafı olduğunu belirtti. Her gün kadına yönelik cinsel saldırı ve şiddetin yanında çocuğa cinsel istismarın da giderek arttığını söyleyen Deniz, verilen cezaların alt sınırda olmasına ve ataerkiye dikkat çekerek, şunları söyledi:
"Adana'da yaşanan bu olay da ülkenin ne hale geldiğinin bir fotoğrafı şeklinde. Mahmut Ş. isimli şahıs, 4 yaşındaki kız çocuğunu kaçırıp istismarda bulunması daha sonra güvenlik kameralarının ortaya çıkarmasıyla tutuklandı. Ne yazık ki ülkede hem tecavüz olaylarında verilen cezaların alt sınırdan tutulması hem de ülkenin erkek egemen yönü bu olayları artırır niteliktedir. O yüzden sonucu tutuklanmak da olsa oranlarda azalma yaşanmıyor."
‘Çocuğun ailesi bir Türkiye gerçeği’
Çocuğun ailesi ile görüştüğünü söyleyen Deniz, tanık olduklarını JINHA’ya anlatarak, şunları söyledi: "Adana İHD Kadın ve Çocuk Komisyonu olarak olayın yaşandığı yere, mağdurun ailesinin yanına gittik. Maalesef ailenin durumu da bir Türkiye gerçeğini gözler önüne serer vaziyette. Mağdur kız çocuğunun evinde hasta bir baba, iki çocuğuna bakmak zorunda olan bir anne var. Oğluyla birlikte yaşayan, kendisi de çalışamayan babaanne ve tüm ailenin geçiminden sokakta bir şeyler satarak sorumlu olan bir dede ile küçük bir hala ve mağdurun küçük kardeşi var. 7 kişinin bir arada yaşadığı ev değil bir oda ve odanın önündeki kaldırım yatakları. Gördüğümüz manzara bizleri dehşete düşürdü. Maddi ve fiziksel olanaksızlıklarda yaşayan bir ailenin ve daha önemlisi küçük bir kız çocuğunun başına gelen bu tecavüz olayının, o çocuk üzerinde yarattığı, yaratacağı travmaları düşünmeden edemedik.”
Doktor çocuğun istismara uğradığını anlamamış!
Deniz, annenin çocuğun ağrıyan karnı ve kanaması üzerine hastaneye götürdüğünü ve doktorun dahi anlamadığını söyleyerek şöyle devam etti: "Anne kızının karın ağrısı şikayetiyle gördüğü kanlar üzerine hastaneye gidiyor ve her nasılsa doktor bulgularında bunun bir tecavüz olduğunu anlamıyor, merhem yazıp gönderiyor aileyi. Güvenlik kamerasında tecavüzün açığa çıkmasıyla anlıyor aile gerçeği. Ardından da kız çocuğu esirgeme kurumu tarafından alınıyor. Çocuğun ailesinden uzaklaşmasına mı üzülelim, yaşanılamaz bir evden çıktığına mı sevinelim orasını biz de kestiremedik. Ne olursa olsun maalesef ki unutamayacağı bir olayla karşı karşıya geldiği konusunda hemfikiriz.”
'İstismarcılara verilecek ceza yasaları düzenlenmeli'
Kadın ve çocuğa cinsel saldırı ile cinsel istismarın herkesin bir ağızdan karşı olması gereken bir durum olmasına rağmen eril zihniyetin destekçileri nedeniyle faillerin yüksek kademelerinde varlıklarını devam ettirdiğine işaret eden Deniz, ailelere ve kadınlara bilinçlenme noktasında tavsiyede bulundu.
Hem çocuklar hem de aileler için eğitimin şart olduğunu belirten Deniz, caydırıcı unsurlara ve en üst sınırdan cezalara da işaret ederek, şunları kaydetti: "Çocuk hakları insan haklarıdır ve hem çocuklara kendilerine yönelik istismar olaylarında ne yapmaları gerektiği öğretilmeli, hem de ebeveynlerine bu yönde eğitimler verilmelidir. Aynı zamanda eğitim sistemine cinsellik eğitimi, toplumsal cinsiyet dersleri konulmalıdır. Bu süreçle birlikte ve öncesinde, şu an istismar failleri hakkında ceza yasaları düzenlenmeli, caydırıcı unsurlar eklenmeli, faillere en üst sınırdan cezalar verilmelidir."
(sy)