Hukukçulardan tecride karşı ortak açıklama
12:35
JINHA
İSTANBUL - PKK Lideri Abdullah Öcalan'a uygulanan derinleştirilmiş tecrit koşullarına ve cezaevindeki OHAL uygulamalarına karşı ortak mücadele kararı alan hukukçular, İmralı'daki tecridin kaldırılması ve bir an önce görüşmeye gidilmesi çağrısı yaptı. Hukukçular Abdullah Öcalan'ın halk önderi olarak serbest bırakılması gerektiğine de dikkat çekti.
PKK Lideri Abdullah Öcalan'a uygulanan derinleştirilmiş tecrit koşullarına cezaevindeki OHAL uygulamalarına karşı hukuk kurumlarıyla görüşmelerde bulunan Asrın Hukuk Bürosu, görüşmelerin sonunda ortak mücadele kararı alındığını açıkladı. Asrın Hukuk Bürosu, Özgürlükçü Hukukçular Derneği (ÖHD) İstanbul Şubesi, Ezilenlerin Hukuk Bürosu (EHB), Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) İstanbul Şubesi ve Açılım Hukuk Bürosu'nun çağrısıyla hukukçuların yanı sıra birer hukukçu olan HDP İstanbul Milletvekili Filiz Kerestecioğlu ve İl Eş Başkanı Doğan Erbaş'ın katılımıyla basın toplantısı düzenledi. Taksim Hill Otel'de düzenlenen toplantıda "İmralı'dan kara hapishanelerine OHAL uygulamalarına son" pankartı yer alırken avukatlar toplantıya cüppeleriyle katıldı.
'İmralı Cezaevi'ne gitme talebimizi yineliyoruz'
Ortak basın metninin okuyan Emran Emekçi, tecridin son bulması gerektiğini ve görüşmelerin başlaması gerektiğini vurgulayarak, bir araya gelme nedenlerini de Abdullah Öcalan hakkında bilgi vermek olarak açıkladı. Emran, yapılan görüşme başvurularının hepsinin engellendiğini söyledi. CPT'nin de İmralı'yı tecrit olarak değerlendirdiğini dile getiren Emran, siyasi iktidarın dönemler fark etmeksizin İmralı'da savaş hukuku uyguladığını belirtti. OHAL süreciyle beraber tecridin daha da derinleştirildiğini ifade eden Emran, mahkeme kararıyla tecridin mutlak hale geldiğini dile getirdi.
'Herkes ondan haber bekliyor'
"Kendisinden haber alınmasına izin verilmiyor. Cezaevinde onur kırıcı uygulamalar artıyor. KHK ile cezaevleri gözlenemez bir hal aldı. Siyasi tutsaklara tecrit koşulları uygulanıyor" diyen Emran, Abdullah Öcalan'dan herkesin haber beklediğini kaydetti.
'Abdullah Öcalan baş müzakerecidir'
EHB'den Gülhan Kaya da "İmralı tecridi tüm hukuk kurallarını yok sayıyor. Öcalan Kürt halkının önderidir. Barış gelecekse Öcalan baş müzakerecidir" dedi. İmralı'da başlayan tecrit uygulamasının diğer cezaevlerine yayılmaya başladığını söyleyen Gülhan, "Barış isteyenler mutlaka tecride hayır demelidir. Dün olduğu gibi tecrit karşıtı olacağız. Herkesi bu mücadelede yanımızda görmek istiyoruz" dedi.
'Bu saldırganlık yayılacak'
ÇHD İstanbul Şube Başkanı Gökmen Yeşil de cezaevlerindeki baskılara dikkat çekti. "İmralı hep özel bir yerde durdu. Abdullah Öcalan'a uygulanan hukuksuzluk diğer cezaevlerini aştı. İmralı'ya sessiz kalanlar bilmelidir bu saldırganlık yayılacak. Cezaevlerinden dışarıya dışarıdan sınır ötesine. Biz buna itiraz edeceğiz" dedi.
'Tecrit Kürt sorununa karşı atılmış geri adımdır'
Açılım Hukuk Bürosu'ndan Kübra Gürbüz de Abdullah Öcalan'a uygulanan tecridin özel bir anlamı var olduğunu belirterek, "Ona uygulanan tecrit Kürt sorunun çözümüne atılan geri bir adımdır" dedi. Tecride karşı mücadele edilmesi gerektiğini vurgulayan Kübra, tecridin insanlık suçu olduğunu söyledi.
ÖHD İstanbul Şubesi Eşbaşkanı Sinan Zincir, İmralı tecridinin bir halka uygulanan tecrit olduğunu söyledi. Sistematik bir tecrit uygulandığını ifade etti, "Bu mücadele tüm halkların mücadelesidir. Sistematik bir tecrit var, karanlığa gömmeye çalışıyorlar buna karşı aydınlığı bulacağız. Öcalan'ın serbest bırakılmasını istiyoruz" dedi.
'Direnenler kazanacak'
Sinan'ın ardından söz alan Filiz Kerestecioğlu ise "Abdullah Öcalan denince Nelson Mandela aklıma geliyor. Özellikle Mandela'nın avukatı Türkiye'de ne olduğunu anlıyor. Aslında Kürt halkına uygulanan bir tecrittir. Verilen bir cezanın yanında tecrit uygulanması katliamlar gibidir" dedi. Bu uygulamaların başarılı olamayacağını söyleyen Filiz, "Sonunda direnen halklar kazanacak. Bu tecrit kalkacak ve Kürt halkı mücadelesinde başarıya ulaşacak" dedi.
'Abdullah Öcalan'ın üzerinde iki işkence var'
Filiz'in ardından söz alan avukat Eren Keskin de, "Yaşanan hukuksuzluk Abdullah Öcalan'ın Türkiye'ye getirildiği günden beri devam ediyor. İmralı Cezaevi Özel Harp Dairesi'ne bağlıdır. Tüm sözleşmelere aykırı yönetiliyor" dedi. Abdullah Öcalan'ın bir siyasi kimlik olduğunu söyleyen Eren, "Tecrit bir insanı en çok etkileyen şeydir. Tecrit bir işkence yöntemidir. Öcalan konuşursa barışçıl çözümler gelecek bu nedenle konuşturmak istemiyorlar. Ama biz barışı savunanlar olarak her türlü hukuk hakkını konuşması için mücadele edeceğiz" dedi.
'Kısa sürede serbest bırakılmalıdır'
Avukat Ercan Kanar ise Kolombiya'daki barış antlaşmasını hatırlatarak şunları söyledi: "Öcalan'ın üzerinde iki işkence var. Tecrit işkencedir. Öcalan üzerindeki işkence barışa yönelik işkencedir. Öcalan'ın üzerinde iki işkence var. Tecrit işkencedir. Öcalan üzerindeki işkence barışa yönelik işkencedir. Tecrit kaldırılmalıdır ve kısa sürede serbest bırakılmalıdır" dedi.
(ekip/gc)