Eren, 'terör' ifadesinin tutanaktan çıkarılmasını istedi
16:45
JINHA
İSTANBUL - Kapatılan Özgür Gündem gazetesi eski Eş Genel Yayın Yönetmenliği görevini yürüttüğü için hakkında soruşturma başlatılan Avukat Eren Keskin, "örgüt propagandası yapmak" ve "devlet birlik ve bütünlüğünü bozmak" iddialarıyla tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi. Eren, ifade tutağına PKK/KCK için "terör" ifadesinin kaldırılmasını ve yalnız örgüt ifadesinin kalmasını istediğini söyledi.
Kapatılan Özgür Gündem gazetesinin eski Eş Genel Yayın Yönetmeni Avukat Eren Keskin, gazetenin kapatılma kararının ardından hakkında açılan soruşturma kapsamında ifade vermek üzere Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na geldi. Basın Savcısı Umut Tepe tarafından ifadesi alınan Eren, "örgüt propagandası yapmak" ve "devlet birlik ve bütünlüğünü bozmak" suçlamalarıyla tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi.
Savcı Umut Tepe'nin yönelttiği sorular doğrultusunda Eren; Özgür Gündem gazetesinde Genel Yayın Yönetmenliği yapma amacının katledilen gazeteciler Musa Anter, Ferhat Tepe ve Hüseyin Deniz'in faillerinin bulunması olduğunu söyledi. Eren, 27 Mart 2016 tarihine kadar Özgür Gündem gazetesinin Eş Genel Yayın Yönetmenliği'ni Hüseyin Aykol ile birlikte yaptığını belirterek, "Bu tarihten sonra bu gazetede herhangi bir görevde kalmadım. 15 günde bir gazetede yazılar yazmaktayım. Yayın yönetmeni olmam tamamıyla semboliktir. Gazetenin birçok yöneticisi ve yazarı 'faili meçhul' cinayetlerle katledilmişti. Bunlardan birkaçı Musa Anter, Ferhat Tepe ve Hüseyin Deniz'dir. Ben bu cinayetler dolayısıyla destek amaçlı daha doğrusu faillerin bulunması amacıyla bu gazetede genel yayın yönetmeni oldum."
Eren, ifade işleminin devamında şunları söyledi; "Faili meçhul cinayetlerle ilgili şu an Cumhurbaşkanı o dönem Başbakanlık görevini yürüten Recep Tayip Erdoğan'la Dolmabahçe Sarayı'nda Cumartesi Anneleri ve İHD ile bir toplantı yaptık. Ben de İnsan Hakları Derneği yöneticisi olarak bu toplantıya katılmıştım. Başbakan Erdoğan, 'bir daha bizim zamanımızda faili meçhul cinayetler olmayacak, tüm failleri de yakalayacağız' şeklinde taahhütlerde bulunmuştur. Bu toplantı 2014 yılında yapılmıştır ama tam tarihini hatırlamıyorum. Benim bu gazetenin yayın politikasını belirlemek gibi bir etkinliğim ve yetkim yoktur. Aktif olarak avukatlık mesleğimi icra etmekteyim. Bu gazetede çok fazla mesai harcamam da bu nedenle mümkün değildir. Ben gazetede genelde insan hakları ve kadına karşı şiddete ilişkin yazılar yazmaktayım. Benim PKK/KCK örgütünün dağ kadrosundaki yöneticilerinin mahlas isimlerle yazılar yazdıklarından haberim yoktur. Ben insan hakları savunucusuyum. Bu yaşıma kadar hiçbir örgütün üyesi olmadım. Hiçbir zaman 'terör örgütü üyeliği' suçlamasıyla hakkımda soruşturma açılmadı. Ayrıca gazetede yönetici de değilim, hakkımdaki suçlamaları kabul etmiyorum."
İfade işleminin tamamlanmasının ardından zabıt düzenlenirken Eren, PKK/KCK için "terör örgüt" yazıldığı sırada "terör" ifadesinin kaldırılmasını istedi. Eren, "Bütün silahlı örgütler, insan hakları literatüründe; silahlı şiddet örgütü olarak tanımlanmaktadır. Biz insan hakları savunucuları olarak kesinlikle "terör örgütü" ifadesini kulamlayız" dedi.
(rt)