Avukatlar: Antep için neden önlem alınmadı?

13:34

JINHA

ANKARA - 10 Ekim Ankara Katliamı Davası Avukat Komisyonu, Antep’in IŞİD’in rahat çalışma yürüttüğü bir üs haline geldiğine dikkat çekti. Avukatlar, Ankara katliamına ilişkin yürütülen soruşturma dosyasında katliamın yapıldığı mahallede izlenen ve istihbarat toplanan kişilerden söz edilmesine rağmen neden önlem alınmadığını sordu.

10 Ekim Ankara Katliamı Davası Avukat Komisyonu, Antep katliamına ilişkin basın toplantısı düzenledi. Toplantıda avukatlar adına konuşan avukat İlke Işık, 5 Haziran Diyarbakır katliamıyla başlayan katliamların durmadığını ve en son Antep’te korkunç bir katliamın gerçekleştiğini belirterek, Antep’in uzun zamandır IŞİD’in üssü haline geldiğini defalarca ifade ettiklerini vurguladı.

İlke, IŞİD’in Antep’te rahatça çalışmalarını sürdürdüğüne de dikkat çekti.

‘Mahallede istihbarat toplanmış’

10 Ekim katliamının Antep’te planlandığını hatırlatan İlke, “10 Ekim dosyası avukatları olarak soruşturmanın başından beri Gaziantep’e dikkat çekmiştik. Bu dosya için buranın kritik bir il olduğu vurgusunu yapmıştık” dedi. İlke, Ankara katliamının planlayıcısı konumunda olan Yunus Durmaz’ın bilgisayarında çıkan delillere dikkat çekerek, Yunus’un yapmış olduğu yazışmalarda Antep’te Kürt yurttaşların düğünlerinden söz edildiği, bu düğünlere canlı bomba saldırısı yapmak için izin istendiği ve katliamın yapıldığı mahallede izlenen, istihbarat toplanan kişilerden söz edildiğini hatırlattı.

‘Neden önlem alınmadı’

Antep Valiliği, İçişleri Bakanlığı ve emniyetin bu istihbarat bilgilerinden haberdar olmamasının mümkün olmadığını ifade eden İlke, “Kürt yurttaşların yaşadığı mahallelere ilişkin önlem neden alınmadı? Neden bu bölgelerdeki düğünlere ilişkin bir çalışma yapılmadı? Mahalle adı bile geçmekteyken neden yurttaşların güvenliği alınmadı?” sorularını yöneltti.

‘Sorumluğu olan Kamu görevlileri yargılanmıyor’

Barışçı olmayan Ortadoğu politikalarının ülkeyi bu hale getirdiğini hükümet yetkililerinin dahi itiraf ettiğini belirten İlke, şöyle devam etti: “Suruç Emniyeti canlı bomba ihtimaline karşı yazışmalar yaptığını biliyoruz. Ankara katliamında 10 Ekim günü bile istihbaratlara rağmen önlem alınmadı. Sorumlu olan kamu görevlileri hakkında tek bir yanıt bile alamadık. Ankara katliamı dosyası halen tek bir kamu görevlisinin yargılanmadığı bir dosyadır.”

‘DAİŞ yapılanmaları derhal dağıtılmalı’

Katliamların aydınlatılması için avukatlar taleplerini şöyle sıraladı:

“DAİŞ ve çete örgütlerin yapılanmaları derhal dağıtılmalı ve sınır geçişlerini sağlayan kamu görevlileri yargılanmalıdır. Kamu görevlilerinin, MİT’in emniyetin ve siyasi iktidar temsilcilerinin sorumluluklarının yok sayılarak yürütülmesine son verilmelidir. Dîlok hücresi tarafından yapıldığı ifade edilen Diyarbakır, Suruç, Ankara ve Gaziantep katliamlarından başlayarak; kamu görevlilerinin sorumlulukları açığa çıkarılmalı. Suruç katliamındaki kısıtlılık kararı kaldırılmalı.”

İlke, soruşturmaların tamamının Birleşmiş Milletlerin Minnesota Protokolü çerçevesinde bağımsız soruşturmacılar tarafından yürütülmesini istedi.

‘2 bine yakın isim çıkardık’

Ankara katliamı iddianamesine ilişkin sorulan soruya cevap veren avukat Nuray Özdoğan da, sorumluğu olan kamu görevlilerinin yargılanmasını isteyen avukatlara soruşturma açıldığını belirterek, “İhmali olan kamu görevlilerine soruşturma açılmıyor. Ek klasörlere baktığımızda canlı bomba olabilecek 2 bine yakın isim çıkardık. Ancak bunlara yönelik bir soruşturma yürütülmüyor” şeklinde konuştu.

(ekip/sy)