JINHA

İSTANBUL - Darbe girişiminin ardından PKK Lideri Abdullah Öcalan'dan haber alınamaması üzerine konuşan Avukat Ebru Günay, "Beş yıllık fiili avukat görüş yasağı AKP'nin İmralı tecrit politikasının yeni bir aşamasıdır. Bu yeni durum, bir bütün olarak Sayın Öcalan'ı dış dünyadan izole ederek politik rolünü oynamasını engelleme ve kendisini önderleri olarak gören milyonlar nezdinde unutturmaktır" dedi.

PKK Lideri Abdullah Öcalan ile avukatlarının görüşmelerinin engellenmeye başladığı 27 Temmuz 2011 tarihinin üzerinden 5 yıl geçti. PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın avukatları tarafından 5 yılda birçok kez yapılan görüşme başvuruları Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından "Koster bozuk", "Hava muhalefeti" gibi gerekçelerle reddedildi. 27 Temmuz 2011'den bu yana avukatlarıyla görüştürülemeyen Abdullah Öcalan üzerinde ki tecrit, 5 Nisan 2015'te İmralı Heyeti'nin yaptığı son görüşmeden bu yana ise ağırlaştırılarak devam ettiriliyor. Konuya ilişkin konuşan Asrın Hukuk Bürosu avukatlarından Ebru Günay,
Avukat görüş başvurularının bilinen komik gerekçeler üzerinden reddedilmesini "Minareyi çalan kılıfını hazırlar" sözlerine benzeterek, görüş başvurularının reddedilmesinin politik tercihe göre şekillenen hukuk gerçeğini gözler önüne serdiğini kaydetti.

Ebru, "Aslında bu durum hukuksuzluğun kendisi oluyor. Hâlihazırda ülkenin sürekli darbe tehditleriyle yaşaması bu hukuksuzluk ortamıyla birebir alakalıdır. Demokratik kurumlaşma düzeyinin yakalandığı ülkelerde demokratik işleyiş de bir kültür haline gelir. İmralı sahasında çarpıcı bir şekilde görüldüğü üzere kendi belirlediği hukuku, bu kadar kolayca ihlal eden, politikanın aracı haline getiren bir anlayış istikrar yerine istikrarsızlığın; düzen yerine düzensizliğin sürdürücüsü olur en fazla" dedi.

'Kaygılarımız had safhada'

Ebru, darbe öncesi ve darbe sonrası İmralı koşullarında avukat görüşü, ziyaretçi ve iletişim gibi konularda değişikliğin olmadığını, uygulamanın darbe öncesinde de aynı olduğunu bir tek farkın ise, dolaylı alınabilen bilgilerin de artık engellendiğini söyledi. Ebru, "Dolayısıyla can güvenliği başta olmak üzere birçok konuda kaygılarımız had safhaya çıkmış durumda. Devletin kalbine sızdığı yine aynı devlet yetkilileri tarafından kabul edilen bir gücün İmralı Adası'na sızıp sızmadığını sorgulamak da en doğal hakkımız" şeklinde konuştu.

5 yıllık fiili avukat yasağını değerlendiren Ebru, şunları kaydetti: "Beş yıllık fiili avukat görüş yasağı AKP'nin İmralı tecrit politikasının yeni bir aşamasıdır. Bu yeni durum, bir bütün olarak Sayın Öcalan'ı dış dünyadan izole ederek politik rolünü oynamasını engelleme ve kendisini önderleri olarak gören milyonlar nezdinde unutturmaktır."

'Hükümet avukatları bilgilendirmek zorunda'

Ülkenin her yerinde binlerce askerin darbe teşebbüsü iddiasıyla tutuklanırken İmralı'daki resmi sivil ve askeri görevlilerinin durumunun ne olduğunu soran Ebru, PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın ve yanında bulunan tutsakların o gece neler yaşandığına dair bir bilginin olmadığını ve endişe duyduklarını belirtti. Ebru, "Hükümet darbelerin soruşturulması ve demokrasinin nihai zaferini gerçekten arzuluyorsa Kürt sorununu demokratik temelde çözüme kavuşturmak zorundadır. Bunun için de Sayın Öcalan hakkında kamuoyunu acil bir şekilde; aile, biz avukatları veya bağımsız heyetlerin ziyareti üzerinden bilgilendirmek zorunda. Aksi takdirde bu darbe sürecini Kürtlerle mücadelenin yeni ve daha kapsamlı savaşının aracı olarak düşündüklerinden başka bir seçenek kalmıyor elimizde. Bu da önümüzdeki günlerin bugünkünden çok daha sancılı geçeceği anlamına geliyor" şeklinde ifade etti.

Ebru, son olarak şunları söyledi: "Dolayısıyla ülkemizde demokrasi kaygısı olan her birey ve kesimi iktidarın İmralı politikalarına karşı sergilediği bu hovardaca yaklaşıma karşı seslerini yükseltmeye çağırıyoruz. Aynı şekilde demokratik kriterleri sürekli devletlerin ev ödevi olarak önlerine koyan CPT gibi kuruluşları da derhal İmralı adasında acil gözlem yapmaya çağırıyoruz."

(ga/ck/dk)