'KHK yürürlükten kaldırılmalı'
09:01
JINHA
İZMİR - Darbe girişiminin ardından ilan edilen OHAL'e ilişkin konuşan ÇHD İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Berrin Esin Kaya, "Kamu düzenini bozan risklerin ortadan kaldırılması amacının çok ötesinde OHAL ilanıyla birlikte, temel hak ve özgürlükler askıya alınmış, zaten kırıntılarıyla yetindiğimiz temel hak ve özgürlüklerin tümüyle rafa kaldırılmasının zemini yaratılmıştır. Bu nedenle OHAL uygulamasına derhal son verilmeli, KHK yürürlükten kaldırılmalıdır" diye kaydetti
Darbe girişiminin ardından MGK toplantısında alınan Türkiye geneli 3 aylık OHAL kararına ilişkin Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Berrin Esin Kaya değerlendirmelerde bulundu. Berrin, OHAL'in hangi koşullarda ilan edilebileceğine değinerek, "Olağanüstü hale 1980 Anayasasının 119, 120 ve 121. maddelerinde yer verilmiş ve 1983 yılında çıkartılan 2935 sayılı yasa Olağanüstü hale ilişkin detaylar düzenlenmiştir. Anayasa ve Olağanüstü hal yasasına göre, olağanüstü hal yönetimine geçilmesi için anayasal düzenin sağlanması engelleyecek şekilde tabi afet, salgın hastalık, ekonomik bunalım olması veya anayasa ve demokratik toplum düzenini temel hak ve hürriyetleri ortadan kaldıracak şekilde kamu düzenini bozacak yaygın şiddet hareketlerinin ortaya çıkması veya tehdidin olması gerekmektedir" dedi.
'Kamu düzeni sağlandı deniliyor OHAL getiriliyor'
Berrin, 15 Temmuz gecesi yaşanan darbe girişimine ilişkin yaşananları, "Bilindiği gibi 15 Temmuz 2016 tarihinde bir darbe girişimi yaşanmış ve bu girişim kısa sürede engellenmiş, sorumlu kişiler derhal yakalanmış ve kolluk kuvvetlerinin müdahalesi ile başta asker, polis olmak üzere yargı mensupları da dahil yüzlerce kişi gözaltına alınarak, tutuklanarak, görevinden uzaklaştırılarak gerekli önleyici tedbirlere başvurulmuştur. Kamu düzeninin sağlanmış olması nedeniyle 15 Temmuz gününden bu yana, resmi makamların çağrısı ile ülkenin hemen hemen her yerinde 'demokrasi nöbeti' adı altında geniş halk kesimlerinin toplantı ve gösteri yürüyüşü yapma hakkını kullandığını, bunu ortadan kaldıracak şiddet olayı ve tehdidin söz konusu olmadığı, kamu düzenin sağlandığı görülüyor. Bu durum resmi makamlarca da teyit ediliyor. Hal böyleyken, tüm ülkede temel hak ve özgürlüklerin ortadan kaldıracak şekilde olağanüstü hal uygulamasına geçilmesini anlamak mümkün değil" şeklinde yorumladı.
OHAL'in getirilerine değinen Berrin, kamu düzenini sağlama adı altında toplumun tüm kesimlerine yönelik olarak temel hak ve özgürlükleri ölçüsüzce tamamen ortadan kaldıran uygulamalara yer verildiğini ve hukuk güvenliğinin tamamen ortadan kaldırıldığı 80 anayasasına bile aykırı şekilde bir dikta rejimi koşulları yaratılmakta olduğunu ifade etti.
OHAL'le her şeye müdahale
Resmi gazetede yayımlanan KHK ile yaratılanları hatırlatan Berrin, "Kolluğa geniş yetkiler tanındığı, avukat görüşmelerine yönelik düzenleme ile kişilerin savunma hakkının ortadan kaldırıldığı, kişilerin gözaltı sürelerinin 30 güne kadar çıkartıldığı, dernekler, sendikalar, vakıflar, okullar, üniversiteler haklarında bir yargı kararı olmadan kapatılmasının önünün açıldığı görülüyor. Kapatılan bu kurumların, tüm malları hazineye devredilecek ve malvarlığını devralan hazine kurumların borçlarından sorumluluğu bulunmayacak. Kamu görevlileri kurul ve amir kararlarıyla kamu görevinden çıkartılabilecek, bu kararlara karşı açılacak davalarda yürütmeyi durdurma kararı verilemeyecek" dedi.
'KHK yürürlükten kaldırılmalı'
Berrin son olarak, "Kamu düzenini bozan risklerin ortadan kaldırılması amacının çok ötesinde OHAL ilanıyla birlikte, temel hak ve özgürlükler askıya alınmış, zaten kırıntılarıyla yetindiğimiz temel hak ve özgürlüklerin tümüyle rafa kaldırılmasının zemini yaratılmıştır. Bu nedenle OHAL uygulamasına derhal son verilmeli, KHK yürürlükten kaldırılmalıdır" diye kaydetti.
(mb-öö/dk)