12 Eylül’den 15 Temmuz’a cezaevlerinde yaşanan hak ihlalleri

09:09

Duygu Erol / JINHA

ANKARA - OHAL kararının alınmasından ilk hak ihlali siyasi tutsaklara görüş yasaklarıyla gerçekleşti. Bu durum, 12 Eylül 1980 askeri darbesi ile beraber cezaevlerinde yaşanan işkenceler ve hak ihlallerini hafızalarda canlandırdı.

“Darbe girişiminden” sonra toplanan Milli Güvenlik Kurulu (MGK) ile Bakanlar kurulu toplantısı ardından açıklama yapan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 3 ay süreli Olağanüstü Hal (OHAL) kararı aldıklarını açıkladı. Resmi Gazetede yayımlanmasının ardından OHAL, sunulduğu Meclis’te 346 “evet” oyula kabul edildi.

15 Temmuz “Darbe girişimi” nden hemen sonra ilk hak ihlali siyasi tutsaklara getirilen görüş yasakları ile başladı. Darbe girişimi ile getirilen telefon, aile ve avukat görüşleri 19 Temmuz tarihinde geri kaldırılmıştı. MGK ve Bakanlar Kurulu toplantısından çıkarılan karar ile meclise sunulan OHAL kararının ardından ise, tutsaklara ilişkin görüş yasağı yeniden devreye girdi. Anında getirilen bu hak ihlalleri, ilk olarak 12 Eylül 1980 askeri darbesi ile cezaevlerinde yaşanan işkenceler, ölümler ve hak ihlallerini akla getirdi. 15 Temmuz darbe girişimi ile beraber birçok cezaevinde siyasi tutsaklara görüş yasağı getirilirken, yine birçok tutsak darp edildi.

12 Eylül 1980’de neler olmuştu?

İlk olarak Türkiye anayasasına 1983 Anayasası ile alt yapısı oluşturulan OHAL uygulaması yasası 2002 yılında kaldırılmıştı. 12 Eylül demek, dış dünyadan tamamen tecrit edilmiş ve günlerce, haftalarca çeşitli işkence yöntemlerle sorgulanmak demekti. Darbe dönemi boyunca da gözaltına alınanların gözaltı süreleri maksimum seviyelere kadar uzatılmış ve bu süre boyunca sistematik olarak işkenceler devam etmişti. Darbeden 5 gün sonra ise, 15 gün olan azami gözaltı süresi 30 güne kadar uzatılmıştı. Hemen arkasından gözaltı sürelerinde yaşanan değişiklikler ise şöyleydi:

“* 17.09.1980 Sıkıyönetim ve olağanüstü halde azami olan 15 günlük gözaltı süresi 30 güne uzatıldı.

* 07.11.1980 30 günlük gözaltı süresi 90 güne uzatıldı.

* 05.09.1981 90 günlük gözaltı süresi 45 güne indirildi.

* 30.05.1985 45 günlük gözaltı süresi 30 güne indirildi.

* 17.06.1985 Olağan olarak idare edilen bölgelerde gözaltı süresi 15 güne indirildi.

* 12.03.1997 DGM’lik "suç"larda azami gözaltı 7, OHAL’de 10 güne iner.

* 06.02.2002 DGM’de gözaltı 4, OHAL’de 7 gün olarak değiştirildi.”

Uzun gözaltı sürelerinden sonra yargılamalarının başlaması üzere çeşitli cezaevlerine gönderilen tutsaklar, cezaevlerinde de hak ihlalleri yaşamaya devam etti. Gözaltında sorgulama aşamalarında süren işkenceler cezaevlerinde ıslah etme, eğitme gibi çeşitli nedenlerle cezaevlerinde de devam etti. Cezaevlerinde tutulan binlerce kişi ağır işkencelerden geçirtilirken aile, telefon, avukat görüşlerine keyfi yasaklar getirilirken görüşe çıkan tutsak ve yakınları yine işkenceye maruz bırakıldı. 12 Eylül 1980 askeri darbesiyle beraber binlerce kişi için idam kararı istenirken, onlarcası idam edildi. 1980 Askeri Darbesi ile beraber cezaevlerinde ve gözaltında yaşanan hak ihlalleri ve kayıplar ise şöyleydi;

“7 bin kişi için idam cezası istendi. 517 kişiye idam cezası verildi, 50’si asıldı. 300 kişi kuşkulu bir şekilde öldü. 171 kişinin işkenceden öldüğü belgelendi. Cezaevlerinde toplam 299 kişi yaşamını yitirdi. 14 kişi açlık grevinde öldü, 16 kişi kaçarken vuruldu, 95 kişi çatışmada öldü. 98 bin 404 kişi örgüt üyesi olmak suçundan yargılandı. 73 kişiye ‘doğal ölüm raporu’ verildi. 43 kişinin ‘intihar ettiği’ iddia edildi.”

OHAL ilan edildikten sonra hak ihlalleri yaşanmaya başladı

2002 yılında OHAL ve sıkıyönetim uygulamaları ile ilgili maddeyi Anayasadan kaldırarak ve “Bizler OHAL ve sıkıyönetim uygulamalarını kaldırdık” diyerek yıllarca siyaset yapan AKP iktidarı, 15 Temmuz darbe girişiminden hemen sonra OHAL ilan etti. OHAL’in gündeme gelmesiyle beraber hak ihlalleri yaşanmaya başlarken, Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş kararın meclis gündemine sunulmasından sonra açıklama yaptı. Numan açıklamasında, OHAL boyunca Türkiye’nin taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 15. maddesi çerçevesinde sözleşmenin askıya alınacağını söyleyerek, OHAL ilan edilecek olan bu 3 ay içerisinde ise sözleşmenin işlemeyeceğini kaydetti.

15 Temmuz’dan bu yana cezaevlerinde yaşanan hak ihlalleri ise şöyle:

“* Sincan 2 No'lu F Tipi Cezaevi ve Bursa Cezaevi’nde siyasi tutsaklara görüş yasağı getirildi.

* İkinci bir emre kadar tahliye kararları ve karara rağmen tahliyeler durduruldu.

* Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’nde kadın tutsaklar görüşçüleri önünde gardiyanlar tarafından darp edildi.

* İzmir Kırıklar 2 No'lu F Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan 3 tutsak gardiyanlar tarafından keyfi bir şekilde odaları ve üstleri aranırken, darp edildi.”

(sy)