'AYM kararı ağır bir çocuk hakları ihlalidir'
18:01
JINHA
ADANA - Adana Barosu Çocuk Hakları Komisyonu, AYM'nin TCK'nin çocuk istismarıyla ilgili 103/1 maddesini iptal etmesinin ağır bir çocuk hakları ihlali olduğunu kaydetti. Komisyon, Anayasasının 41/4. maddesinde yer alan "Devlet, her türlü istismara ve şiddete karşı çocukları koruyucu tedbirler alır" hükümünü de hatırlattı.
Adana Barosu Çocuk Hakları Komisyonu, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) TCK 103/1. fıkrasındaki "15 yaşını tamamlamamış her çocuğa karşı gerçekleştirilen her türlü cinsel davranışın cinsel istismar sayılacağına" ilişkin hükmü iptal etmesine tepki gösterdi. AYM kararının "ağır bir çocuk hakları ihlali” olduğunu vurgulayan Baro Komisyonu, “AYM’nin cinsel ve ruhsal bütünlüğünü ağır şekilde zedeleyen, ciddi bir ahlaki düşkünlüğü ortaya koyan, toplumda haklı bir infial yaratan bu suçta cezayı ‘ölçüsüz’ görmesi anlaşılır ve kabul edilir olmaktan uzaktır" dedi.
Anayasasının 41/4. maddesinde yer alan "Devlet, her türlü istismara ve şiddete karşı çocukları koruyucu tedbirler alır" hükümünü hatırlatan Adana Barosu Çocuk Hakları Komisyonu, AYM kararı üzerine ortaya çıkabilecek temel hukukî sakıncaları ve kaygılarını aktararak, şunları paylaştı:
“Çocuğun cinsel istismara karşı korunması için adalet sistemi içerisinde acil bir eylem planının hayata geçirilmesi zorunlu hâle gelmiştir. Zira bugün iptal edilen Türk Ceza Kanunu'nun 103. maddesinin ilk fıkrası 15 yaşından küçük her çocuğa yönelik cinsel davranışı cinsel istismar olarak tanımlamıştı. AYM’nin iptal kararına göre 15 yaşını doldurmamış çocuklara karşı işlenen cinsel istismar suçlarında mağdur çocuğun rızasının olup olmadığı aranacaktır. Oysa 15 yaşından küçük çocukların cinsel istismar suçunda rızalarının olup olmadığından söz edilebilmesi olanaksızdır.
'Ölçütler 61. maddede yer alıyor'
AYM’nin gerekçesinin aksine; suçla yaptırım arasında adil bir denge bulunduğu gibi, çocuk istismarı fiilinin ağırlığı, çocuk ve aile üzerinde yarattığı tahribat ve etki ile toplumda yarattığı infial, cezalandırmada güdülen amaç dikkate alındığında ağır ve ölçüsüz olarak değerlendirilemez. Türk Ceza Kanunu'nda suçlar genellikle iki sınır arasında belirlenmektedir. Hakimin alt ve üst sınır arasında cezayı nasıl belirleyeceğinin ölçütleri ise TCK'nin 61. maddesinde açıkça gösterilmektedir.”
(sy)