AKP'nin yargıyı ele geçirme hamlesi

09:16

JINHA

ANKARA -Yüksek yargı üyeliklerinin tamamının düşürülüp yerine HSYK tarafından yeni üyelerin seçilmesini sağlayan kanunla, tüm üyelerin görevlerine son verilip yeni bir yüksek yargı kurulmak isteniyor. Yapılan bu düzenlemeyle AKP tüm yetki ve güçleri elinde toplayacakken, HDP Hukuk Komisyonu da bu düzenlemenin anayasaya aykırı olduğunu vurguluyor.

Yüksek yargı üyeliklerinin tamamının düşürülüp yerine HSYK tarafından yeni üyelerin seçilmesini sağlayan kanunla, tüm üyelerin görevlerine son verilip mevcut HSYK ile yeni bir yüksek yargı kurulmak isteniyor.

‘Yüksek yargı üyeliği’ Anayasada yer alan bir konu. Anayasanın ‘yargı’ bölümünde ‘II. Kısım’ olarak yer alan kısmında yüksek mahkemelerden olan Yargıtay’a üyelik 154’üncü, Danıştay’a üyelik ise 155’inci maddelerde düzenleniyor. Bu iki madde Yargıtay ve Danıştay üyelerinin nasıl seçileceğini ve görevlerinin nasıl son bulacağını anlatıyor. Yargıtay için “Yargıtay üyeleri, birinci sınıfa ayrılmış adlî yargı hâkim ve Cumhuriyet savcıları ile bu meslekten sayılanlar arasından Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nca üye tamsayısının salt çoğunluğu ile ve gizli oyla seçilir” diyor. Danıştay’da ise üyelerin dörtte üçünü HSYK, geri kalanını Cumhurbaşkanı seçiyor. Maddelerin son fıkralarında iki yüksek mahkemenin kurum içi işleyişini düzenlemek amacıyla kanun çıkarılabileceği belirtiliyor. Yani Yargıtay, Danıştay üyelerinin seçimleri değil, seçildikten sonra kurum içindeki görevlerine dair ancak kanun yapılabilir. Anayasa sadece buna izin veriyor.

Hukukçular yapılan düzenlemenin, hakimlerin görev süresinin kanunla sona erdirilmesine, kuvvetler ayrılığına, demokrasiye ve hukukun üstünlüğüne aykırı olduğunu vurgulayarak, seçildiği tarihteki kanuna göre 70 yaşında emekli olması gereken hakimin değişen kanunla daha önce emekliye sevk edilmesini hak ihlali olarak değerlendiriyorlar.

HDP Hukuk: Anayasaya aykırı

Yapılan bu düzenleme, AKP'nin tüm yetki ve güçleri elinde toplayarak, Tayyip Erdoğan'ın “tek adam” olarak yöneteceği Türkiye hayalini gerçekleştirmede bir adım olarak görülüyor. Konuya ilişkin JINHA'ya değerlendirmelerde bulunan HDP Hukuk Komisyonu yapılan düzenlemenin anayasaya aykırı olduğunu vurguladı.

Yaptıkları bu düzenlemeyle yasama, yürütme ve yargı dengesini bozduklarını belirten HDP Hukuk Komisyonu, ''Danıştay'daki ve Yargıtay'daki daire sayısını düşürdüler. Aynı zamanda bu dairelerdeki hakim ve savcı sayısını azalttılar. 3, 4 yıl içindeki dördüncü değişiklik. Adalet Bakanı komisyonda şöyle bir beyanda bulundu. 'Kendi içimizde Pensilvanya'ya hizmet edenleri ayıklıyoruz' dedi. Açıkça 'Yargıda ki cemaatçileri temizliyoruz' dediler. Önce kadroları arttırdılar kendi kadrolarını yerleştirdiler şimdi de kendilerinden olmayanları tekrar çıkarıyorlar. Ama bu anayasa ya aykırı çünkü anayasanın belirli maddeleri var tabi hakim ilkesi var bu düzenleme buna aykırı” açıklamasında bulundu.

‘İstiklal mahkemelerinin devamı’

Bu düzenlemeyle yeniden özel savcılıklar ve özel mahkemelerin kurulacağını da değinen HDP Hukuk Komisyonu, ''Bu mahkemeler Eski Sıkı Yönetim Mahkemelerinin, Devlet Güvenlik Mahkemelerinin, Özel Güvenlik Mahkemelerinin yerini alacak. Buraların hakim ve savcıları belli olacak, kendi istedikleri hakim ve savcıyı atayacaklar. Önceden bir davanın hangi mahkemeye gideceği belli olmuyordu. Yeni düzenlemeyle TMK kapsamında olan bütün davalara tek bir savcı, hakim ve mahkeme bakacak. Bu hakim ve savcı atamaları da teknik olarak ve görev açısından sorunlu. Sulh Ceza Mahkemeleri kuruldu ve sadece AKP'nin istekleri doğrultusunda kararlar veriyor. Hepsi böyle mahkemelere dönüşecek” diye belirtti.

İstiklal Mahkemelerinin devamı gibi bir durumun olduğunu kaydeden Hukuk Komisyonu şunları söyledi: ''Yüksek yargıya ilişkin yapılması gereken değişikliklerin anayasa yoluyla yapılması şarttır, ancak yapılan düzenleme buna aykırı bir durum teşkil etmektedir. Bu taslak çok kısa süre içerisinde meclise getirildi, komisyonda iki gün genel kurulda kaldı ve geçti. Adeta bir savaş planı içerisinde hazırlandı. Diğer partilerin hiçbir zaman ortaklaştırılmadığı bir durum oldu.”

(mc/sy)