DİHA muhabiri Meltem tahliye edilmedi! - YENİLENDİ

17:58
YENİLENDİ" class="social-twitter">

JINHA

MÊRDÎN - Nusaybin'de haber takibi yaptıkları sırada kaldıkları eve yapılan baskın sonucu gözaltına alınıp tutuklanan DİHA muhabiri Meltem Oktay ile tutuksuz yargılanan Uğur Akgül'ün duruşması Mardin 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Mahkeme, tutukluluğunun devamına karar verdiği Meltem'i tahliye etmedi.

Mardin'in Nusaybin ilçesinde haber takibi yaptıkları sırada 11 Nisan'da gözaltına alınan ve 14 Nisan'da tutuklanan DİHA muhabiri Meltem Oktay ve tutuksuz yargılanan Uğur Akgül'ün ilk duruşması görüldü. Mardin 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya Meltem ve Uğur'un yanı sıra DİHA ve JINHA'dan çalışma arkadaşları katıldı. İddianamenin okunmasının ardından ilk olarak Kürtçe savunma yapan Uğur Akgül, Dicle Haber Ajansı muhabiri olduğunu hatırlatarak, yargılanma gerekçesi olarak gösterilen Facebook sosyal medya hesabının kendisine ait olduğunu, ancak "Örgüt propagandası yapmak" gerekçesi sayılan paylaşımların kendisine ait olmadığını söyledi. Uğur, gazeteci olduğunu söyleyerek, beraatını istedi.

'Anneme ve halkıma özeleştiri veriyorum'

Ardından savunma yapan tutuklu muhabirimiz Meltem Oktay, anadilinin Kürtçe olduğunu ancak asimilasyon politikalarından dolayı öğrenemediği anadili için annesi ve Kürt halkına özeleştiride bulunarak, savunmasını Türkçe yaptı. 3 yılı aşkın süredir Dicle Haber Ajansı'nda muhabir olduğunu belirterek savunmasına başlayan Meltem, "Gözaltına alınmada 3 buçuk ay önce Nusaybin'e geldim. Bu dönemde yaptığım haberleri ve fotoğrafları ajansıma gönderdim. Ben gazeteciyim, herhangi bir örgütle bağlantım yoktur" dedi.

'Haberler bana aittir'

Twitter sosyal medya hesabından yapılan paylaşımlar ve Özgür Gündem Gazetesi'nde yayınlanan bir haberi gösterilen Meltem, söz konusu gazetenin ajans abonesi olduğunu ve haberlerin kendisine ait olduğunu belirtti. Meltem, kaldığı evin dışında özel harekatçılar tarafından yapılan baskın sonucunda bulunduğu belirtilen eşyaların kendisi ile ilgisi olmadığını söyledi.

Gizli tanıklar işkence altında ifade verdi

Oktay'ın savunmasından sonra hakkında ifade veren 8 tanıktan Gülbahar Kaya ve Azat Tanış mahkeme heyeti tarafından dinlendi. Tanık Gülbahar, Meltem'i sokağa çıkma yasağı öncesinde Nusaybin'de gördüğünü söyleyerek, pişmanlık yasasından yararlandığını, Meltem'i ve birçok kişiyi fotoğrafı üzerinden teşhis ettiğini söyledi. Tanık Azat'a ise mahkeme heyeti tarafından Meltem ve Uğur'u tanıyıp tanımadıkları soruldu. Kürtçe ifade veren tanık Azat, Meltem ve Uğur'u tanımadığını söylemesi üzerine Nusaybin İlçe Emniyet Müdürlüğü'nde verdiği ifadesi okundu. Beyanların psikolojik ve fiziksel işkence koşullarında imzaladığını dile getiren Azat, Meltem ve Uğur'u tanımadığını ve beyanları da kabul etmediğini söyledi.

AİHM'in Cemil Bayık kararı

Muhabirlerimizin avukatı Resul Tamur, Meltem ve Uğur'un gazeteci olduklarını hatırlattı. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) 1999'da Özgür Bakış Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Zeynep Tosun için yayımlanan Cemil Bayık'ın makalesine ilişkin kararına dikkat çekerek, savunma yapan Zeynep, "Her iki gazeteci hakkında verilen karar 2000'li yılların gerisine düşmektir. Gizli tanıklar 'etkin pişmanlık yasası'ndan faydalanmak için birçok kişiyi fotoğraflardan teşhis etmiştir. Onların beyanları bu yönüyle dikkate alınamaz. Söz konusu haberlerin bir suç teşkil etmemektedir ve bir hassa haberlere herhangi bir soruşturma dahi açılmamıştır" şeklinde kaydetti.

Cenevre Sözleşmesi: Gazeteciler korunmalı

DİHA'nın 11 muhabirinin tutuklandığını bunlardan 9'unun da çatışmalı alanlarda gazetecilik yaptıklarından dolayı tutuklandıklarını belirten Zeynep, Cenevre Sözleşmesi'nin çatışmalı alanlara ilişkin "Çatışmalı alanlarda gazeteciliğin profesyonel bir meslek olduğunu ve iki tarafında gazetecilerin korunması" kararının gerekliliğinin yerine getirilmesini talep etti.

Gazeteci sosyal medya paylaşımlarından yargılanamaz

Çatışmalı alanda gazetecilik yapmanın suç olmadığını ifade ederek sözlerine devam eden Zeynep, "Sosyal medyadan yapılan paylaşımların büyük çoğu haber paylaşımıdır. Bunun dışında yapılan yorumlar kişilerin değer yargılarına aittir" diyerek, sosyal medya paylaşımlarından dolayı gazetecilerin yargılanamayacağına işaret etti.

'Gizli tanıklar da bunlar gazeteci diyor'

Avukat Erdal Kuzu ise, gazetecilerin "iktidara yakın ve iktidar karşısında yer alan gazeteciler" şeklinde ikiye ayrıldığının altını çizerek, "Buradaki gazetecilerin yaşanan durumun herkesin bilmesi için haberler yapmaktadır ve yaptıkları haberler nedeniyle kriminalize ediliyor" diyerek, gizli tanık ifadelerinde de Meltem ve Uğur'un gazeteci olarak tanımladığını söyledi.

AA muhabirlerinin beyanları dikkate alındı

Yapılan savunmaların ardından mahkeme heyeti, "Sanık Meltem Oktay'ın üzerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti yasada yer alan ceza miktarı" ile Anadolu Ajansı muhabirleri olan ve Meltem hakkında ifade veren Rauf Maltaş, Onur Çoban ve Kenan Yeşilyurt'un beyanlarını dikkate alarak, Meltem'in tutukluluk halinin devamına karar verdi.

Mahkeme heyetinden bir kişinin şehriyle alınan kararın ardından Meltem ve Uğur'un duruşması 18 Ağustos'a ertelendi.

(ekip/sy)