JINHA

ŞIRNEX - Cizre'de polis kurşunuyla hayatını kaybeden 12 yaşındaki Nihat Kazanhan davasının 7'nci duruşmasında konuşan tanık İdris Sayaca, o gün İpekyolu'nun karşısında 3 polisin durduğunu, çocukların taş atmasıyla beraber ortada duran polisin "Yeter lan" dediğini, arabadan silah getirdiğini ve çocukları doğrudan hedef alacak şekilde 3-4 el ateş ettiğini söyledi. Tutuklu polis M.N.G. ise, "devlet görevlisi" olduğunu ve İpekyolu'nun uluslararası bir yol olduğu için hassas davrandığını ileri sürdü.

Şırnak'ın Cizre ilçesinde 14 Ocak'ta evinin önündeki boş arsada arkadaşlarıyla oyun oynarken polisler tarafından katledilen 12 yaşındaki Nihat Kazanhan'ın ölümüne ilişkin açılan davanın 7'nci duruşması Cizre 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmada Nihat'ın ailesi, Ankara, Diyarbakır ve Şırnak Barolarını temsilen avukatlar hazır bulundu. Sanık N.B.G. Ankara Elmadağ Kapalı Ceza İnfaz Kurumundan SEGBİS sistemiyle duruşmaya katılırken, diğer tutuksuz yargılanan sanıklar U. İ., G.T. ve O. Ç. İse Mardin Kadastro Mahkemesi SEGBİS salonundan duruşmaya dahil oldu.

Olayın gerçekleştiği yerdeki mobilya dükkânında çalışan görgü tanıkları İdris Sayaca ve Fırat Sayaca da Mersin Adliyesi'nden yine SEGBİS sistemiyle davaya katıldılar.

'Polis 'Yeter lan' diyerek 3-4 el ateş etti'

Duruşmada ilk olarak olayın tanıklarından İdris Sayaca, o gün İpekyolu'nun karşısında 3 polisin durduğunu, çocukların taş atmasıyla beraber ortada duran polisin "Yeter lan" dediğini, arabadan silah getirdiğini ve çocukları doğrudan hedef alacak şekilde 3-4 el ateş ettiğini söyledi.

İdris, ateş edildikten sonra bir polisin de "Ne yaptın? Çocuğu öldürdün" diyerek, silahı ateşleyen polisi oradan götürmeye çalıştığını belirtti.

Diğer görgü tanığı Fırat Sayaca da, polisin Nihat'ı vurmasından sonra olay yerine yüzü kapalı bir özel harekâtçının geldiğini ve bir şeyler topladığını söyledi.

Ardından sözü alan Şırnak Barosu adına avukat Nuşirevan Elçi, tanık beyanları ve toplanan delillerin mahiyetine göre sanık M.N.G'nin kasten adam öldürme eyleminden ceza alacağını, delilleri karartmak için çaba gösterildiğini ve daha önceki savunmalarının dikkate alınarak sanığın tutuklu yargılanmasının devamını istedi.

'Eksik mühimmat tam gösterilmiş'

Nihat'ın avukatı Rojhat Dilsiz ise, tanık emniyet müdürünün olay sonrasında Eray komiser ve Mehmet Kavalcı'nın içinde bulunduğu bir ekibi görevlendirdiğini fakat raporlara olay yerine hiçbir ekibin olmadığının yazıldığını vurguladı. Rojhat ayrıca, eksik olan mühimmattın da tam teslim edilmiş olarak gösterildiğini belirterek, sanığın tutuklu olarak yargılanmasını istediklerini söyledi.

'Nihat'ın dosyası kamu vicdanıdır'

Ankara Barosu adına konuşan avukat Hasan Erdoğan ise, davanın kamu vicdanı nezdinde önem arz ettiğini bu nedenle, tutuksuz yargılanan kamu görevlilerinin de tutuklu olarak yargılanması gerektiği söyledi. Hasan, "Biz gerçek faillerin ortaya çıkarılıp cezalandırılmasını istiyoruz. Sanığın tutukluluk halinin de aynen devam etmesini istiyoruz" dedi.

'Sadece adalet istiyoruz'

Sanık M.N.G.'nin ifadesinin öncesinde baba Ali Kazanhan ise, "Biz adalet istiyoruz, her şey ortadadır. Allah o katilin cezasını versin. O yüreğimizi yaktı. Adalet yerini bulsun, katil en büyük cezayı alsın" dedi.
Son olarak sanık M.N.G. ise, "devlet görevlisi" olduğunu, o dönem Cizre'ye girişi tek yol olan Uluslararası İpekyolu olması nedeniyle hassasiyetlerinin arttığını belirtti. Sanık M.N.G., çocuklara bir kinlerinin olmadığını savunarak kaçma şüphesi olmadığı ve devlet görevlisi olması sebebiyle tutuksuz yargılanmak istediğini söyledi.

Kısa bir aranın ardından mahkeme heyeti kararını açıkladı. Mahkeme heyeti, Ankara Jandarma Kriminal Laboratuvarına yazı yazılarak olayda kullanılan silahın etkili menzilinin belirlenmesi, ATK'ya olay görüntülerinde oynama olup olmadığının incelenmesinin sorulmasının beklenmesi ile beraber sanık M.N.G.'nin tutukluluk halinin devamına karar verdi.

Heyet duruşma tarihini 12 Ağustos 2016 olarak belirledi.

(ekip/dm/dk)