Savcı Demet'in beyanlarını esas almadı özsavunmayı görmedi
09:00
Sarya Gözüoğlu / JINHA
AMED - Kendisine saldıran erkeğe karşı öz savunmada bulunan Demet için ağır tahrik ve iyi hal indirimleri uygulandı ve cezaevinde kalacağı süre 16 aya indi. Demet'in avukatı Cihan Ülsen karardan memnun olsa da savcının Demet'in beyanlarını esas almadığını ve "meşru müdafaayı" görmediğini söyledi.
Diyarbakır'ın Eğil ilçesindeki bir köyde yaşayan 19 yaşındaki Demet Y., kendisini bekar olarak tanıtan ancak daha sonra evli olduğunu öğrendiği Zeki Ç.'den ayrılmak isteyince tecavüzle ve öldürülmekle tehdit edildi. Şantajla buluşmaya zorlanan Demet, kendisine tecavüz etmeye çalışan erkekten bıçakla yaralayarak kurtuldu. Ancak Zeki Ç., kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi. Öz savunmayla kendini koruyan Demet'in adli tıp raporundaki delillere rağmen, savcı iddianamesinde "aralarında önceye dayalı ilişki olduğu için tecavüz girişimi olamayacağını" iddia etti. Demet aynı gün "kasten öldürme" iddiasıyla tutuklandı. İki duruşma boyunca "kasten öldürmeden" savunma veren Demet hakkında, mahkeme heyeti üçüncü duruşmada "meşru müdafaa" ve "kasten yaralama" kapsamında ek savunma istedi. Diyarbakır 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 12 Mayıs'ta görülen karar duruşmasında ise mahkeme, "kasten yaralamak sonucunda öldürmek" suçlarından önce 12 yıla hükmetti, ancak Demet'in ağır tahrik altında Zeki Ç.'yi öldürdüğüne karar vererek, 5 yıl hapis cezası verdi. 5 yıllık cezanın infaz hukukuna göre yatarı 40 ay. Demet'in 11 aydır tutuklu olması, son 2 ayda denetimli serbestliğe tabi olması gibi sebeplerden dolayı 16 ay sonra tahliye olacak.
'Savcı Demet'in beyanlarını göz önüne alan bir iddianame hazırlamadı'
Demet'in dava sürecine ve mahkemelerdeki dik duruşuna ilişkin değerlendirtmelerde bulunan Demet'in avukatı Cihan Ülsen, soruşturma savcısının Demet'in beyanlarını göz önüne alan bir iddianame hazırlamadığını belirterek, "Daha çok olay yerinde bulunan maktulün arkadaşlarının beyanlarına göre düzenlemişti. Bütün detayları anlatan tanıklar maktulün Demet'e fiili müdahalesini anlatmıyorlar. O zaman da sağlık raporları boşa çıkıyor çünkü raporlarda hem Demet'in hem de maktulün vücudunda morluklar olduğunu ifade ediyor. Demek ki tanıklar var olan bir gerçeği gizlemeye yönelik beyanlarda bulunuyor" dedi.
'Mahkeme Demet'in tutarlı beyanlarını göz ardı edemedi'
Demet'in beyanlarının dosyadaki bütün delillerde uyumlu olduğunu söyleyen Cihan, "Soruşturma aşamasında ve sonrasında verdiği bütün beyanlar tutarlıydı. Bundan dolayı mahkeme Demet'in beyanlarından kaçamadı. Ancak mahkeme yine de bir cinsel saldırı olgusunu kabul etmedi daha ziyade Demet'in maktulden ayrılma iradesini ortaya koyduktan sonra maktulün Demeti tehdit etmesi hususlarını göz önüne aldı" diye belirtti. Yargıtay tarafından birçok meşru müdafaa ve meşru müdafaanın korku halinde aşılması kararı verildiğini belirten Cihan, "Bu davada meşru müdafaa uygulanmadı ancak bizler de bu davada uygulanmaz ise hangi davada uygulanabilir diye sorduk savunmalarımızda" şeklinde konuştu.
'Sadece meşru müdafaa üzerinden savunma yaptık'
Yargıtay'ın özellikle kadına dönük davalarda kadın beyanını göz önünde bulundurmadığına ve olayı bir bütün halinde değerlendirdiğine vurgu yapan Cihan, "Burada bir fiili saldırı varken neden meşru müdafaa uygulanmasın dedik. Ve mahkeme bu savunmamıza kısmen katıldı. Demet'e 'insan öldürme' suçundan yaklaşmadı. Biz sadece meşru müdafaa üzerinden savunma yaptık" dedi. Davaya yönelik iki itiraz dilekçesi verdiğini söyleyen Cihan, "Dilekçelerden biri Demet'in tahliyesi için 4. Ağır Ceza Mahkemesine verildi diğeri ise kabul olmaması halinde dosyanın hem meşru müdafaadan bozulması hem de tahliye dilemsi yönündeydi" ifadelerinde bulundu.
'Meşru müdafaa maddeleri işlevsellik kazanmalı'
Mahkemenin beklenenden iyi geçtiğini ve tahliyeden sonra verilebilecek en iyi karar olduğunu sözlerine ekleyen Cihan, "Gündeme getirilmesi gereken bir konu var. Meşru müdafaa ve meşru müdafaa sınırının aşılması maddeleri uygulanmayacak ise kanunda ne işi var. Kanunda konulmasının nedeni bu maddelerin işlevlik kazanması ama ne yazık ki meşru müdafaa ile ilgili savunma yapıldığı zaman mahkemeler bu konuda kötü kararlar verebiliyor. Bunun değişmesi gerekiyor" ifadelerinde bulundu.
Demet'in dosyasının 'insan öldürme' suçundan 'yaralamaya' ardından 'tahrik', 'ağır tahrik' ve 'iyi hal' indirimlerinin uygulandığını hatırlatan Cihan, "Ben bu karardan memnun ve Demet'te memnun oldu" diye konuştu.
'Annem beni tecavüze uğrayayım diye doğurmadı'
Demet'in cezaevine dönünce tutsak arkadaşlarına çay ısmarladığını belirten Cihan, "Demet'in mahkemede son kullandığı 'Annem beni tecavüz uğrayayım diye doğurmadı' cümlesi de çok anlamlı ve değerliydi. Planlanmış bir ifade değildi ancak mahkemeyi kendine getiren bir sözdü. Demet'in durumu gayet iyi ailesi de dava boyunca Demet'in yanında oldu ve olmaya devam edecektir" diye konuştu.
(şa/gc)