Sibel Yükler/JINHA

BURSA - 26 Şubat'ta dersinden zorla çıkarılarak tutuklanan ve tek kişilik hücreden sonra Gebze'ye gönderilen Gizem Yerik bugün görülen ilk duruşmada tahliye edildi. Gizem, adeta hukuk dersi verdiği 10 sayfalık savunmasında bugün suçlandığı durumun çözüm süreci döneminde suç teşkil etmediğinin altını çizdi.

Uludağ Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi öğrencisi Gizem Yerik, 26 Şubat 2016 günü üniversitenin Mudanya yerleşkesindeki dersinden polis zoruyla çıkarılarak gözaltına alındı. Mudanya Karakolu'na götürülen Gizem'e, çıkarıldığı mahkeme tarafından sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterildi. İfadesinin ardından sosyal medyadaki tweetleri gerekçe gösterilerek 'Cumhurbaşkanı'na Hakaret' ve 'Örgüt Propagandası' suçlamalarıyla tutuklanan Gizem, önce Bursa E Tipi Cezaevine gönderildi. Buraya ilk götürüldüğünde siyasi kadın koğuşu olmadığı için tek kişilik hücreye konulan Gizem, 6 gün sonra Gebze Kadın Kapalı Cezaevine gönderildi.

10 sayfalık hukuk dersi

Gizlilik kararı bulunan dosyanın ilk duruşması bugün saat 13.30'da Bursa Adliyesi'nde görüldü. Duruşmayı Gizem'in ailesi ve arkadaşları da izlerken, çok sayıda polisin bulunması ise dikkat çekti. Adeta hukuki bir ders niteliği taşıyan 10 sayfalık savunmasını okuyan Gizem, yeterli bir şüphenin varlığının olmadığına dikkat çekerek, iddia edilen tweetlerin cımbızlanarak dosyaya eklendiğini ve adı dahi geçmeyen örgüt isimlerinin dosyada yer aldığını kaydetti. Gizem, "Emniyette ifade vermeyi reddetmeme gibi bir söylemde bulunmamış olmama rağmen fezlekede 'terör örgütü' üyesiymişim gibi anlatıldım. Anayasanın ilgili hükümleri gereğince kişilerin özgülük alanını çizdiği ve keyfiliği önlediği, bir suçun yargı amacıyla yapılamayacağı, halbu ki iddianamenin keyfiliğin kendisi olduğunu tespit ettim" diye konuştu.

'Çözüm sürecinde suç teşkil etmiyordu'

Çözüm süreci devam ederken hükümet yetkilileri ve bazı basın mensuplarının siyasi iktidarın o dönemki yaklaşımına uyan söylemlerde bulunduğunu hatırlatan Gizem, bu söylemlerin suç teşkil etmediği ve haklarında soruşturma dahi başlatılmadığını vurguladı. Şu an suçlandığı durumun o dönem suç teşkil etmediğinin altını çizen Gizem, "Bugün neden suç oluyor? Siyasi iktidarın tutumunun değişmesi yargının tutumunu mu etkiliyor? O dönem ne bir yargılama yapıldı, ne suç duyurusunda bulunuldu. Bugün burada muhalefet yargılanıyor. İddianame, siyaseten araçsallaştırılmaya çalışılmıştır. Barıştan yana olan sesler susturulmaya çalışılmıştır. İfade özgürlüğü yok sayılmıştır" diye savunma yaptı.

'AİHM'e göre 'Kürdistan' ifade özgürlüğü'

Gizem, AİHM ve AYM'nin ifade özgürlüğünü koruyan karar örneklerini de sunarak, "AİHM, içerisinde 'Kürdistan' geçen bir beyanın ifade özgürlüğü olduğunu söylüyor. İddianamede suçlanan birçok nokta AYM ve AİHM tarafından ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmiştir. Kürdistan, cinayet, soykırım gibi kelimeler geçmiş olması, propaganda suçu oluşmasını sağlamaz" şeklinde savundu. Kendisinin bir sanatçı ve yazar adayı olduğunu hatırlatan Gizem, feminist bir kadın olduğunu söyleyerek, "Sanat ve feminizm haricinde hiçbir yapılanma içerisinde bulunmadım" dedi.

'Suçlandığım retweet olumlamak anlamına gelmez'

Cumhurbaşkanı hakaret ettiği ve örgüt propagandası yaptığı iddia edilen tweetlerin büyük çoğunluğunun Retweet (RT), yani haber yayma amaçlı olduğuna dikkat çeken Gizem, RT, duyurmak, yaymak amaçlı kullanılan haberlerdir. RT'ler RT'leyen kişinin görüşünü belirtmez. RT olumlamak anlamına gelmez. Haber değeri taşıyan ve haber duyurduğum için RT'lerle suçlanıyorum. Halkın haber alma hakkını gözettim" diyerek, RT kaynaklı suç unsuru gösterilen tweetlerine açıklık getirdi. Gizem hukuki ders verdiği savunmasına şöyle devam etti:

'Savaşın karşısında barışı savunmaya devam edeceğiz'

"İşlenmemiş bir suçun, işlenmediğini nasıl ispatlayacağımı şaşırıyorum. Bugüne kadar paylaşımlarım sonucu silahlanıp savaşa giden birine rastlamadım. Benden bir 'terörist' yaratılmaya çalışılmıştır. Savaşın karşısında barışı savunmaya devam edeceğiz. Öğrenim haklarım dahil tüm hakları kısıtlanmış bir kadın olarak karşınızdayım. Diş kontrolüne de gidemedim. Ceza alırsam devlet veya şehir tiyatrolarında çalışabilme haklarımı tümden kaybedeceğim. Annem ve babam emek gücüyle geçimini sağlayan insanlardır, mağdur olmamalılar. Okulum 1 yıl uzadı" diyerek, beraatını talep etti.

'Siyasal iktidar bedel ödetmek istemiştir'

Gizem, mahkeme başkanının hükmün geri bırakılmasını talep edip etmeyeceği sorusuna "İstiyorum" diye yanıt verirken, avukatları ise "75 gündür tutukluluğuyla siyasal iktidar bedel ödetmek istemiştir. Yer yer yargı da buna alet olmuştur" dedi. Avukatların ihbarcının kimliğinin de açıklanması talebi ise reddedildi.

Savcıdan 'örgüt üyeliği' iddiası!

Ardından mütalaasını okuyan savcı, tutuklandıktan sonra dosyasına tek bir delil dahi girmeyen Gizem Yerik'in iddianamesinden yola çıkarak 'silahlı terör örgütüne üye olma' iddiasında bulundu. Yeni bir delil girmemiş dosyaya yeni bir suç iddiasında bulunan savcı, 'örgüt üyesi olma' iddiasıyla tutukluluğun devamını talep etti. Bunun üzerine avukatı Umut Beyaz, bir sürpriz yaşadıklarını belirterek, "8 bin tweetten yalnızca 35 tweet iddianameye konu yapılmış, bunların da bir kısmı başkalarının paylaşımının RT'lenmesi tarzındandır. AİHM ve Yargıtay 16. Ceza Dairesi kararları da değerlendirerek, sanığın tüm suçlardan beraatına karar verilmesini ve kararla birlikte tahliyesini talep ederiz" dedi.

'Örgüt üyeliği iddiasına delil yok'

Avukat Atakan Arar da, "Sanığın illegal bir örgüte üye olduğu konusuna dair iddia makamı herhangi bir kanıya varmış ise de biz dosyadaki twitter paylaşımlarında böyle bir kanaate varmıyoruz. Örgüt üyeliği suçu yönünden sanığın herhangi bir eyleme katıldığı belli değildir. Yine örgüt hiyerarşisinde yer aldığı ya da eğitim aldığı konusunda da herhangi bir delil yoktur. Paylaşımları sadece ifade özgürlüğü kapsamındadır" diye itirazda bulundu.

'Komik buluyorum'

Gizem ise, "Üzerime atılı suçlarla nasıl baş edeceğimi düşünürken şu an bir de örgüt üyeliği suçu eklendi. Çok şaşkınım ve komik buluyorum. Hayatımda Malatya'nın ötesine geçmedim. Bütün hayatı okul, tiyatro ve evi arasında geçen biriyim. Bunu neyle ilişkilendiriyorsunuz. Hiçbir örgüte üyeliğim yok" diyerek beraatını talep etti.

Cumhurbaşkanı müdahil oldu

Cumhurbaşkanının müdahil olduğu davada mahkeme kararını açıkladı. Mahkeme, 'cumhurbaşkanına hakaret' suçundan 11 ay 10 gün hapis cezasına karar verdi. Daha önce benzer suçtan hüküm giymediği için ileride suç işleyeceğine dair olumlu bir kanaat oluşmadığını iddia eden mahkeme, "ileride suç işlemekten çekineceği konusunda olumlu bir kanaate varılmadığı" kararını verdi.

Örgüt propagandası iddiasına 3 yıl

Gizem'in üzerine atılı twitter paylaşımlarıyla 'terör örgütü propagandası' suçunun eylem basın yayın yoluyla işlendiğini gerekçe gösteren mahkeme, eylem zincirleme olarak işlendiğini iddia ederek, iyi hal indirimiyle 3 yıl 9 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verdi.

Tahliye edildi

Gizem'e verilen ceza miktarı ve temyiz incelemesinde dosyanın geçireceği süre göz önüne alınarak tahliyesine karar verildi. Gizem bugün Gebze Cezaevinden tahliye edilecek.

'Ciddiyetsiz bir suçlamaydı'

Şartlı tahliyeyi JINHA'ya değerlendiren Gizem Yerik'in avukatı Umut Beyaz ise, duruşmadaki savcı mütalaası ile karar hakkında şunları kaydetti: "Mahkeme her ne kadar duruşma esnasında örgüt üyeliğinden ceza istemişse de gerekçeli kararında üyeliğe ilişkin ne beraat kararı verdi, ne ceza verdi. Buna 'mahkeme heyeti de duruşma savcısını ciddiye almadı' diyebiliriz. Çünkü ciddiyetsiz bir suçlamaydı. Propaganda ve üyelik yönünden AİHM kararları ve Anayasa Mahkemesi kararlarını ifade etsek de mahkeme yine bir ceza vermeyi uygun gördü. Yargıtay ve AİHM kararları değerlendirildiğinde bu cezanın Yargıtay'dan bozulacağını düşünüyoruz. Müvekkilimizin beraat etmesi gerektiğini düşünüyoruz."

(mg)