Rojda Oğuz/JINHA

İSTANBUL- Sur Koordinasyonu kapsamında acele kamulaştırma kararına karşı hukuki mücadele yürüten ÖHD İstanbul Şube avukatlarından İlknur Alcan, "Sur Koordinasyonu olarak açtığımız iptal davalarında 'artık çatışma ortamı bitti, güvenlik gerekçesiyle kamulaştırma yapılamaz' dedik. Vakıflardan görüş, izin alınması gerekiyor. Buna uyulmadı. UNESCO'nun koruma kapsamına uyulmadı" dedi.

Diyarbakır'ın Sur ilçesinde yönelik 'acele kamulaştırma' kararına karşı hukuksal mücadeleye devam eden Sur Koordinasyonu bileşeni ve ÖHD İstanbul Şube avukatlarından İlknur Alcan Sur'daki kamulaştırma kararlarına karşı yaptıklarını çalışmaları anlattı. İlknur, "Acele kamulaştırma kararlarının verilebilmesi belirli koşullara bağlıdır. Bunlar güvenlik gerekçesi yani savaş olması gerekiyor. Sur'u da savaş gerekçesiyle kamulaştırdıklarını ilan etti hükümet. Tabi ki bir savaş yok. Çatışmalar bittikten sonra acele kamulaştırma kararı verildi" diye konuştu.

'Değiştirilen anayasa maddeleri tamamen Sur'a yönelik'

Kamulaştırma kararlarına karşı yaptıkları başvuruların itiraz edilme gerekçelerini anlatan İlknur şunları anlattı: "Sur Koordinasyonu olarak açtığımız iptal davalarında buna değindik. 'Artık çatışma ortamı bitti, güvenlik gerekçesiyle kamulaştırma yapılamaz' dedik. 2012'deki protokole bir atıf yapılarak Afet Yasasından kaynaklı riskli alana ilişkin bir düzenleme vardı ve buna değinilerek acele kamulaştırma kararı verildiği söylendi. Aslında o protokole itiraz edilmediği ve acele kamulaştırma onun uygulama işlemi olduğu için bu protokole yönelik iptal davaları açtık. Hükümet yeni bir anayasa maddesi çıkartarak uygulama işlemlerine dava açılamayacağına yönelik bir çalışma yaptı. Tabi ki bu tamamen Sur'a yönelikti. Acele kamulaştırma kararı için yeni bir anayasa maddesiydi."

'Tarihi parçalar hafriyatla birlikte kaldırılıp atılıyor'

Sur'da sadece evlerin bulunmadığını hatırlatan İlknur, "Sur'da vakıf malları da var. Vakıflardan görüş, izin alınması gerekiyor. Buna uyulmadı. UNESCO'nun koruma kapsamına uyulmadı. Yine çatışmalardan sonra hafriyat kaldırılması konusu bölge kurulundan izin alınarak yapıldığı söylendi ancak hafriyat kaldırıldığı sırada kuruldan da müze görevlilerden de birilerinin olması gerekiyor. Bizim tespit edebildiğimiz oradaki kolonların, tarihi parçaların hafriyatla birlikte kaldırıldığı ve atıldığı. Bunlara yönelik de itirazlarımızı yaptık" şeklinde konuştu.

'Başvuru merkezi ile davalar açılmaya devam ediyor'

Sur için oluşturulan hukuk komisyonuna da değinin İlknur, bine yakın ailenin kendilerine başvuruda bulunduğunu hatırlattı. Başvurularla birlikte davalar açıldığını söyleyen İlknur, "Davaların bazıları toplu bazıları da bireysel olarak teker teker açıldı. Yine aynı şekilde kiracı ve mülkiyet sahibi olan ve yine mülkiyet sahibi olmayan ama hak sahibi olanların başvuru yapabileceği toplantılar aracılığıyla kendilerine aktarıldı. İnsanlar bu bilgilendirmelerden sonra hukuk koordinasyonuna başvuru yaparak hukuki süreci başlattılar. Kendilerine ulaşamadığımız kişiler de belediyeler, muhtarlar aracılığı ile bu broşürlere ulaşıyorlar" şeklinde konuştu.

'Amacımız Kürdistan'daki mücadelenin batı ile birleşmesi'

İlknur ÖHD İstanbul Şubesi olarak İstanbul'da kent mücadelesi veren kurumlarla birlikte, kentsel dönüşüme karşı daha önce hukuk süreci yürütmüş dernekler ve sivil topluluklarla Sur için de mücadele örmek istediklerini söyledi. İlknur, "Bu formu Sosyal Haklar Derneği ve Mezopotamya Hukukçular Derneği ile birlikte yapıyoruz. Amacımız Kürdistan'daki bu mücadelenin batıdaki bu mücadeleyle birleşmesi ve birlikte verilmesi" dedi.

(ro/ck/gc)