JINHA

İSTANBUL- Pencereden atılarak katledilen ev işçisi Jesca Nankabirwa davasında sanık avukatı reddi hakim talebinde bulunurken, Jesca’nın avukatları davayla erkek yargı sisteminin bir kez daha ortaya çıktığını, sanığın en ağır cezayı alması gerektiğini söyledi.


İstanbul Fatih’de 2014 yılında pencereden atılarak katledilen Ugandalı göçmen ev işçisi Jesca Nankabirwa’nın davası, İstanbul Adliyesi 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmaya sanık E.D. ve avukatı, çok sayıda kadın örgütü ve Jesca'nın arkadaşları katılırken, davaya müdahil olan Aile Ve Sosyal Politikalar Bakanlığı vekili Bahar Gök Özkut katılmadı.

‘Sanık 3 ayrı ifade veriyor’

Jesca’nın avukatlarından Perihan Meşeli mütalaada eksiklikler olduğunu ve sanığın çelişkili ifadeler verdiğini belirterek, Jesca’nın katledilmeden önce sanık tarafından şiddete maruz kaldığını düşündüklerini söyledi. Sanığın olayla ilgili 3 farklı ifade verdiğini vurgulayan Perihan, emniyet ve savcılık aşamasında olayı işlediğini kabul ettiğini, 8 ay sonra mahkemede, para konusunda anlaşamadıklarını, bir sonraki ifadesinde de Jesca’yı polis çağırmakla tehdit ettiğini bu nedenle balkondan atlamış olabileceğini söylediğini aktardı.

Savunmasında bilirkişi ve expert raporlarına da değinen Perihan şunları söyledi: "Bu raporlarda Jesca'nın iddia edilenin aksine uyuşturucu ve alkol kullanmadığı belirtiliyor. Ayrıca pencerede sanığın avuç içi izi tespit edilmiştir. Tanık ifadeleri de sanığın, ‘ben öldürdüm’ dediği yönünde. Jesca’nın olay olana kadar şiddet gördüğü ortadadır. Bu nedenle ağırlaştırılmış müebbet istiyoruz."

‘Sembol bir dava’

Jesca’nın avukatlarından Cansu Demir de "Bu dava göçmen kadınlar için sembol bir dava olmuştur. Bu nedenle toplum vicdanının rahatlaması adına adil bir karar verilmesini talep ediyoruz" dedi.

Avukatların savunmasının ardından söz verilen sanık E.D. ise suçlamaları reddetti.

‘Adli Tıp raporu yeterlidir’

E.D.'nin avukatı Mehmet Şentürk de Adli Tıp raporunun kesin yargı taşımadığını öne sürerek, soruşturmanın genişletilmesini ve Jesca’nın düşüş şeklini bir fizik profesörünün incelemesini istedi.

Savunmaların tamamlanması üzerine görüş bildiren savcı Yavuz Pehlivan, Adli Tıp raporunun yeterli delil oluşturduğunu söyledi.

Mahkeme heyeti, dosyadaki delillerin yeterli olduğuna, fizik profesörünün görüş bildirmesi talebinin davayı uzatmaya yönelik olduğuna dair karar verdi. Bunun üzerine sanık avukatı, mahkemenin tarafsızlığından şüphe duyduğunu belirterek reddi hâkim talebinde bulundu. Mahkeme heyetinin reddi hâkim talebini reddetmesi üzerine Avukat Mehmet itirazda bulundu. Bu nedenle dosya incelenmek üzere bir üst mahkeme olan 14. Ağır Ceza mahkemesine ‘gönderildi. Bir sonraki duruşma da 27 Mayıs tarihine ertelendi.
‘Erkek yargı zihniyeti bir kez daha gözler önüne seriliyor’
Duruşma sonrası İstanbul Adliyesi önünde Jesca’nın avukatları açıklama yaptı. Avukat Oya Meriç Eyüboğlu, dava süresince sanık yakınları tarafından tehdit edildiklerini, bu dava sonunda da sanık yakınları tarafından sözlü saldırıya maruz kaldıklarını belirtti. Meriç, bu davanın erkek egemen yargı zihniyetini bir kez daha gözler önüne serdiğini ifade ederek, sanığın müebbetle cezalandırılması yönündeki mütalaaya katıldıklarını ama eksikler olduğunu söyledi. Meriç, sanık avukatının davayı uzatmak istediğine dikkat çekti.

Açıklama, "Yaşasın kadın dayanışması" sloganı ile sona erdi.

(rt/ck/gc)