Kamulaştırmaya karşı hukuk komisyonu oluşturuldu
10:24
Sarya Gözüoğlu /JINHA
AMED - 'Acele kamulaştırma' kararına karşı oluşturulan hukuk komisyonunda yer alan ÖHD İstanbul Şube Yönetim Kurulu üyesi İlknur Alcan, "Hem koruma kurullarına başvurular yapacağız hem de kamulaştırma kararlarının iptali için idare mahkemesine ve Danıştay'a dava açacağız. Oluşturduğumuz başvuru merkezine tüm halkımız belgeleri ile birlikte gelerek başvuru yapmalıdır" dedi.
Diyarbakır'ın Sur ilçesine yönelik kamulaştırma kararına karşı yapılacaklar hakkında hukukçular bir hukuk komisyonu oluşturdu. İHD, Diyarbakır Barosu, Mezopotamya Hukukçular Derneği (MHD), Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, DBP Yerel Yönetimler ve Özgürlükçü Hukukçular Derneği (ÖHD) alınan karara karşı yapılacak hukuki işlemlere ilişkin eski Belediye binası Ulu Cami karşısında başvuruların alınacağı bir büro oluşturdu. Sur ilçesinden çıkan yurttaşların başvuru yapabileceği bu komisyon, kamulaştırma planlarına karşı hukuki süreci takip edecek. Komisyona ilişkin değerlendirmelerde bulunan ÖHD İstanbul Şube Yönetim Kurulu üyesi İlknur Alcan, "Sur'da mağdur olan tüm kesimlerin, halkımızın komisyona belgeleri ile başvurması gerekiyor. Onlar adına başvurular yapılarak süreç takip edilecek" dedi.
'Acele kamulaştırılmanın hukuki bir dayanağı yok '
İlknur, komisyonda yer alan kurumların da çeşitli başvurularla acele kamulaştırma kararının iptali için çalışma yürüteceğine dikkat çekerek, "Bu hukuksuz süreçteki sorunların cezalandırılması için suç duyuruları, ve kararın iptali için çeşitli başvurular yapılacak" dedi. Acele kamulaştırma kararının Bakanlar Kurulu tarafından verildiğini belirten İlknur, "Sur ilçesinin kamulaştırılması için güvenlik gerekçe gösterilmiş ama burada bir savaş ilanı yok. O nedenle bizim için buranın acele kamulaştırılmasının hukuki bir dayanağı yok" ifadelerinde bulundu. Sur'da yaşanan mağduriyetlerin önemine değinen İlknur, "Birçok insan evinden ve iş yerinden edilecek. Kamulaştırma kararında da neye dayanarak verildiği belli değil. Tamamen keyfi bir uygulama bunun iptali için 2012 yılında Sur riski bölge ilan edilmişti ve bu karar dayandırılmış durumda. Bu kararın da iptali için başvuruların yapılması gerekiyor. O dönem böyle bir karar alınmış ama uygulamaya konulmamış. Uygulanmaması nedeniyle de iptali mümkün" şeklinde konuştu.
'Kültürel miras gelişigüzel kaldırılmış'
Sur ilçesinin aynı zamanda kültürel bir miras olduğuna dikkat çeken İlknur, "Orada bulunan birçok yapı tescillidir ve orası Afet Yasası'nın dışında başka bir yasayla korunuyor. O nedenle kültürel varlıkların korunması amacıyla her işlem için aynı zamanda kuruldan da izin alınması gerekiyor. Çeşitli yazışmalar yapıldı, molozların Müzeler Müdürlüğü'nden uzmanların gözetiminde kaldırılmasına karar verildi. Ama gördüğümüz buna da uyulmadığı. Çünkü oradaki kültürel miras gelişigüzel alınmış ve başka yere atılmış. Sütunlar, sütun başları tamamen gelişigüzel atılmış ve kültürel yapı tamamen yok edilmiş" diye belirtti.
'Çeşitli uluslararası hukuk örgütleri ile irtibat halindeyiz'
Hem UNESCO'ya hem de Avrupa Komisyonu'na çeşitli başvurularda bulunacaklarını söyleyerek, kültürel miras ve insanların barınma hakkının korunması için büyük müdahalelerin yapılabileceğine işaret eden İlknur, "Bu anlamda uluslararası komisyonlara da başvurular yapacağız. Bu konuda çeşitli uluslararası hukuk örgütleri ile de irtibat halindeyiz. Onlarında desteği var. Yine sosyal haklar derneğinden, hukuk ve çevre örgütlerinden destekçilerimiz var. Onlarla da dayanışma içerisindeyiz. Geniş bir dayanışma ağı oluşturmuş durumdayız ve daha da genişleyeceğini düşünüyoruz" dedi. Kamuoyuna çağrıda bulunan İlknur, "Bu konuda Sur'a sahip çıkılması, destek verilmesi gerekiyor. Birlikte bu alanda çalıştığımız dostlarımızın buradaki arkadaşlarımızın Sur'a karşı duyarlılık göstermelerini bekliyoruz" dedi.
'Herkes belgeleri ile birlikte başvuru merkezlerine gelmeli'
Sur için belediye tarafından kültürel yapılara uygun olarak bir plan çıkartıldığına dikkat çeken İlknur, "Kültürel ve tarihi mirasın korunması amacıyla yapılan bir plan mevcut. Acele kamulaştırma alanlarının kapsadığı alanlara baktığımızda tamamen koruma planını iptal eden bir plan açığa çıkıyor. UNESCO burayı bir kültürel miras olarak ilan etti. Verilen bu karar buna da aykırı bir karar. Yine kişilerin barınma hakkına yönelik bir ihlal var. Bu konuda yine BM'ye de başvurulabilir. Orada barınma hakkı ve kültürel yapıların korunmasına yönelik çok kapsamlı maddeler var" vurgusunu yaptı.
Hem idari hem de ceza hukukundan kaynaklanan hak ihlallinin mevcut olduğuna işaret eden İlknur, "Kültürel varlıkların korunmasından kaynaklanan hak ihlalleri var. Bununla ilgili hem koruma kurullarına başvurular yapacağız hem kamulaştırma kararlarının iptali için idare mahkemesine de Danıştay'a da davalar açacağız. Şikayetlerimizi yapıp davalarımız açacağız" dedi. İlknur son olarak, başvuru merkezi oluşturduklarını ve tüm halkın belgeleri ile birlikte başvuru merkezine gelmeleri çağrısında bulundu.
(gc)