Diyarbakır Barosu 'Kamulaştırma kararı' iptali için dava açtı
12:53
JINHA
AMED - Bakanlar Kurulu'nun Sur'a dönük aldığı "Acele kamulaştırma" adı altında el koyma kararına karşı Diyarbakır Barosu, Danıştay Başkanlığı nezdinde, "Acele Kamulaştırma" kararına karşı, yürütülmesinin durdurulması ve iptali istemiyle dava açtıklarını söyledi.
Diyarbakır Barosu, Diyarbakır Sur ilçesine yönelik kamulaştırılma kararına ilişkin Baro Adli Yardım binasında basın toplantısı düzenledi. Toplantıda Sur'da Bakanlar Kurulu'nun "Kamulaştırma" adı altına ilçede birçok yere el koymasını Diyarbakır Barosu yürütmenin durdurulması için bugün itibariyle Danıştay Başkanlığı nezdinde, "Acele Kamulaştırma" kararına karşı, yürütülmenin durdurulması ve iptali istemiyle dava açıldığı söylendi. Diyarbakır Barosu Başkanı Yardımcısı Ahmet Özmen, Sur'da kamulaştırılmasına karar verilen parsel sayısı 6642 olup, kamulaştırmaya tabi tutulan mahallelerde yaşayan nüfus ise 50 bin civarında olduğunu ifade etti.
'Kamulaştırma kararı yasalara aykırıdır'
Ahmet, "Mülkiyet hakkını koruma altına alan Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'na ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne açıkça aykırıdır. Herhangi bir makul sebep ve gerekçeye yer verilmeksizin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın istemi üzerine alındığı anlaşılan bu kararın Anayasal düzen içerisinde kabul edilebilir bir tarafı bulunmamaktadır" dedi.
'Kararın kabulü mümkün değil'
Sur'da bulunan özel mülkiyete konu taşınmazların tamamının Devlet tarafından mülkiyetinin kendi yurttaşlarından arındırılmasının yasal bir gerekçesi olamayacağına dikkat çeken Ahmet, yüz binlerce insanın yaşadığı Sur ilçesinin tamamına yönelik alınan bu karar ile yurttaşların mülkiyet hakkı ihlal edilecek, semtin demografik yapısı değiştirileceğine işaret etti. Ahmet, "Bir kentin bütün tarihi dokusuna sahip ilçesinde, bu denli önemli değişimlere sebebiyet verecek kararın alınma sürecine kentin yerel yönetimlerinin, meslek ve sivil toplum örgütlerinin dâhil edilmemiş olması, yurttaşların taleplerinin görmezden gelinerek diğer birçok konuda olduğu gibi merkeziyetçi bir refleksle karar alınmış olmasının kabulü mümkün değildir" diye konuştu.
'Sur'da yapılan askeri imardır'
Sur'da yapılmak istenen ve yapılanın, kent ve toplum yararına bir ihya çalışması olmadığı, "askeri-güvenlikçi imar" çalışması olduğu yönünde büyük kaygılar taşıdıklarını ifade eden Ahmet, Tahir Elçi, Sur'daki tarihi ve kültürel eserler ile ilgili koruma duyarlılığı yaratmak üzere yaptığı bir basın açıklaması esnasında katledildiğini hatırlattı. Ahmet, "Diyarbakır Barosu olarak sizlerin şahitliğinde Baro başkanımızın sahip olduğu duyarlılığı sürdürerek kentimizin tarihi, kültürel yapıları ile sosyal dokusuna yönelik her türlü tehdidin karşısında olacağımızın sözünü veriyoruz" şeklinde konuştu.
'Sorunları hep beraber çözebiliriz'
Sur ilçemizde olduğu gibi ortaya çıkan ağır tahribatların giderimi noktasında da benzer güvenlikçi çözüm yöntemlerinden uzak durulması gerektiğini söyleyen Ahmet, sorunların giderilmesi için yurttaşların, yerel yönetimlerin, meslek ve sivil toplum örgütlerinin müdahilliğinin sağlanmasını bir hukuk örgütü olarak talep ettiklerini söyledi.
(şa-mm/dk)