Özlem Çiçek/ JINHA

İSTANBUL- Umut Hukuk Bürosu Avukatlarından Özgür Yılmaz, infaz edilen Günay Özarslan ile birlikte devletin katliamlara başladığını belirterek, 6 kez savcılık değiştiren Günay Özarslan dosyasında ise hiçbir ilerleme olmadığını kaydetti.

İstanbul'un Bağcılar ilçesinde 24 Temmuz 2015 tarihinde kaldığı evin polisler tarafından basılmasıyla, taranarak infaz edilen Günay Özarslan'ın dosyasında herhangi bir ilerleme yok. Günay'ın durumuna ilişkin savcılık ilk olarak Günay'ın dosyasına gizlilik kararı getirmiş, Günay'ın otopsisine ise avukatlar alınmamıştı. Günay'ın infaz edildiği gün üzerinde olan kıyafetleri ise kaybedilerek gerekli tetkik ve incelemeler yapılmamıştı. Yaşanan dava sürecine ve hukuksuzluklara ilişkin konuşan Umut Hukuk Bürosu Avukatlarından Özgür Yılmaz, Günay'ın katledildiği sürecin aslında Türkiye'deki AKP iktidarının nasıl bir politika izleyeceğinin bir göstergesi olduğunu söyledi.

'Birçok insan evinde sokakta katlediliyor'

Günay'ın katledilişiyle birlikte, AKP iktidarının nasıl bir politika izleyeceğinin açığa çıktığını belirten Özgür, operasyonların IŞİD hedef gösterilerek yapılacağı gibi söylemlerle başlatıldığını, IŞİD üyeleri hakkında hiçbir işlem yapılmazken devrimci yapılara saldırıların olduğunu kaydetti. "Günay'ın katiliyle birlikte, 'biz infazlara başlıyoruz' mesajı verilmişti. Bugün de birçok kişinin evinde, sokakta katledildiğini görüyoruz. Günay bu anlamda bir başlangıç oldu" şeklinde konuşan Özgür, AKP iktidarının savaşı büyütme konusunda karar aldığını söyleyerek iktidarın, "Biz kendi hukukumuza da uymayız, kendi hukukumuzla ilgili işlemleri de yapmayız. Biz mevzuata uymayacağız, mevzuatı kendimize uyduracağız" söylemlerini hatırlattı. Özgür, Günay'ın dosyasının bu bakış açısıyla yargı tarafından ele alındığını kaydetti.

'Günay dosyası sürekli savcı değiştirdi'

"Eskiden bir katliam dosyası olduğunda savcılık arasında bir iş bölümü vardı. Memur suçlarına gönderilirdi. Günay dosyasında ise ilk önce bir gizlilik kararı aldılar. Örgüt suçlarına bakan ilk savcı dediğimiz kişi, dosyayı tetkik etti ve memur suçlarına gönderdi. Memur suçları 'Ben bu dosyaya bakmakla yetkili değilim' diyerek dosyayı başka bir savcılığa gönderdi. Başka bir savcılıkla beraber toplamda 6 savcılık değişti. Bu sürece kadar biz de dilekçeler verdik. Dedik ki, 'Görüntüler varsa, görüntüleri alalım, olaya karışmış polislerin silahlarının balistik incelemeleri yapılsın' tarzında isteklerimiz oldu, fakat hiçbir işlem yapılmadı" diyen Özgür, sonuç itibariyle katliamın yapıldığı Temmuz 2015'ten bu güne kadar geçen süreçte dosyada sadece kendilerinin talep ettikleri dilekçelerle birlikte Günay ile ilgili eski dosyaların fotokopilerinin yer aldığını ve bu sebepten dolayı da Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'na (HSYK) şikayet ettiklerini aktardı.

'Devlet katil polisin arkasında'

Özgür, Günay'ı katleden polisler için oluşturulan dosyada polislerin kendi ifadelerinin yer almadığının bilgisini vererek, "Polislere 'Ne yaparsanız yapın devlet sizin arkanızda. Yaptığınız işlemin hukuka uyması hiç önemli değil. Nasıl davranırsanız davranın biz bunu örteriz' denmesinden dolayı polisler adli bir vakada dahi beraat ediyor" dedi.

'Ben de polisten katledilme tehdidi aldım'

Özgür, halkları savunan avukatlar üzerinde artan baskılara da dikkat çekerek kendisine de polislerin "Seni de Dilek Doğan gibi yapacağız" şeklinde tehditlerde bulunduğunu ifade etti. Özgür, polislerden aldığı katledilme tehditlerine ilişkin olarak ise "Bizler de katledilebiliriz, katledilmek Türkiye'de doğal bir şey oldu artık. Ama bunların insanları yıldırılacağını zannetmiyorum. Halklarımızı düşünen devrimci avukatlar olarak da bizler hiçbir zaman teslim olmayacağız. Gerek Günay, gerek diğer katledilen insanlarımızın dosyalarının takibini yapacağız, bu katliamları ve hukuksuzlukları unutmayacağız, unutturmayacağız ve adalet mücadelesini büyüteceğiz" diye konuştu.

(öç/ck/dk)