'DEP’ten HDP’ye, halkın vekillerinin dokunulmazlığıyla savaşıyorlar'
12:00
JINHA
ANKARA - Siyasi iktidarların DEP’ten HDP’ye Kürt siyasetçilerin dokunulmazlığını kaldırmaya yönelik Anayasa ihlallerini değerlendiren ÖHD’li avukat Nuray Özdoğan, “Dokunulmazlığı, kendisi için yargıdan kaçma zırhı olarak kullanan AKP, HDP’lileri yargılatacak ama kendisini dışında tutacak bir formül arayışındadır. Yargının iktidarın sarmalında olduğu bir dönemde alınacak her tür kararın siyasi bir karar olacağı da açıktır” dedi.
Milletvekillerinin dokunulmazlığını DEP’ten HDP’ye günümüze kadar değerlendiren Özgürlükçü Hukukçular Derneği Ankara Şubesi’nden avukat Nuray Özdoğan, “Dokunulmazlık; yargılanmama güvencesi değil, halk iradesinin temsilcilerinin baskı ve tehdit altında olmadan bu iradeyi temsil etmesini sağlamak amaçlı bir düzenleme olsa da, Türkiye’de her daim Kürt siyasetçilere siyaset yolunu nasıl kapatırız tartışmalarının kaynağı olmuştur” dedi.
Nuray, Türkiye siyasi tarihinde dokunulmazlık meselesinin hiçbir zaman suç işleyenlerin dokunulmazlık zırhı ile yargıdan kaçmaları ekseninde tartışılmadığını, aksine her daim Kürt siyasetinin siyasi alandan uzaklaştırılması ve yok edilmesi ekseninde tartışıldığını belirtti.
‘Yönetim şekli Tanrı kelamı değildir’
Hukukun toplumsal düzenin taleplerine göre şekillendiğini söyleyen Nura, “Halk iradesi, kimi zaman mevcut hukuk düzenine, mevcut iktidar odaklarının yönetme şekillerine aykırı da düşebilir. Yönetim şekli Tanrı kelamı değildir. Milletin temsilcisi halkın dinamik iradesini meclise ve kamuoyuna taşımakla yükümlüdür. Bunu halkın farklı kesimlerinin farklı temsilcileri ile demokratik olduğu varsayılan bir düzlemde, baskı görmeden ifade etme, tartışma zemini olan mecliste yapar” diye belirtti.
‘İlla Meclis içinde olması gerekmiyor’ sözü
1994 yılında DEP'li milletvekillerinin dokunulmazlıklarının linç kampanyası sonunda kaldırılarak, yaka paça gözaltına alınıp tutuklandıklarını ve yargılanıp yıllarca cezaevinde kaldıklarını hatırlatan Nuray, “2012 yılından beri HDP’nin meclisteki varlığına son verme amacını deklare eden AKP’nin farkı ise ‘daha önceki nahoş görüntüler olmayacak’, Davutoğlu’un ‘Hukuki süreç işliyor’ beyanı ve Tutuklama nasıl olacak?” sorusunu ise verdiği “İlla Meclis içinde olması gerekmiyor” beyanından anlaşılabilir” diye konuştu.
‘AKP Anayasa hükmünü de ihlal etmektedir’
“AKP , HDP’li vekilleri yani bir halkın iradesini meclisten atmaya karar vermiş, yöntemini ise kamuoyu önünde tartışmaktadır. Aynı zamanda bu linçe ortak da aramaktadır” diyen Nuray, şöyle devam etti: “Bu ülkeyi ‘böldürtmeyiz’ diyenlerin halkın büyük bir kesiminin meclisteki temsiliyetine son verme eylemliliği, niyeti açıkça Ceza kanunları bağlamında bölücülük ve ülke bütünlüğünü bozmaktır ve daha birçok yasa hükmünün ihlalidir. Anayasa gereği Meclis'teki siyasi parti gruplarınca, ‘yasama dokunulmazlığı ile ilgili görüşme yapılamaz ve karar alınamaz.’ AKP bu Anayasa hükmünü de ihlal etmektedir.
‘Tüm kararlar içtüzüğe de aykırı olacaktır’
Cumhuriyet Senatosu İçtüzüğü’nün 140. maddesinin ‘Milletvekiline yapılan suç isnadının ciddiliği, yasama dokunulmazlığının kaldırılması isteminin siyasi ereklere dayanmadığına kanaat getirilmesi, kovuşturma konusu eylemin kamuoyundaki etkisi, üyenin şeref ve haysiyetinin korunması’ kriterleri gereği dokunulmazlıkların kaldırılması yönündeki tüm kararlar içtüzüğe de aykırı olacaktır.”
Halkın iradesine siyasi karar
AKP’nin dayanacağı iç tüzük maddesine göre siyasi amaçla dokunulmazlık kaldırılmasının Anayasa’ya aykırı bulunduğunu kaydeden Nuray, “Dokunulmazlığı, kendisi için yargıdan kaçma zırhı olarak kullanan AKP, HDP’lileri yargılatacak ama kendisini dışında tutacak bir formül arayışındadır. Yargının iktidarın sarmalında olduğu bir dönemde alınacak her tür kararın siyasi bir karar olacağı da açıktır” diye belirtti.
Nuray son olarak, “Meclis halk iradesinin yansıyacağı alan olmaktan çıktığından halkın iradesini yansıtacağı toplumsal ve sosyal zeminlerin meşruluğu da tartışma dışı kalır” dedi.
(sy)