Tutuklanan akademisyenler: İmzalarımızın arkasındayız

15:19

JINHA

İSTANBUL - Barış istedikleri için 'örgüt propagandası' yaptıkları iddiasıyla tutuklanan akademisyenlerden Yrd. Doç. Dr. Esra Mungan, "Biz metnimizi doğrudan sorumluluğu taşıyan ve bizim muhatabımız olan devlete yönelik yazdık. İmzalarımızın arkasındayız. Barış yolundaki uğraşlarımızı sürdüreceğiz" dedi.

"Bu suça ortak olmayacağız" bildirisine imza atmalarının ardından ana akım medya ve AKP tarafından hedef haline getirilen akademisyenlerden Yrd. Doç. Dr. Esra Mungan, Yrd Doç. Dr. Muzaffer Kaya ve Doç Dr. Kıvanç Ersoy dün çıkarıldıkları İstanbul 5.Sulh Ceza Mahkemesi tarafından tutuklandı. Tutuklanan akademisyenler mahkemenin "Bildiriyi Besê Hozat'tan mı talimat alarak imzaladınız" sorusuna "Bu ülkenin vatandaşı olarak barış istediğimiz için bu açıklamayı yaptık" şeklinde cevap verdi.

'Metni sorumluluğu olan devlete yönelik yazdık'

Tutuklanan akademisyenlerden Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Esra Mungan, "Savcılık neden bir kişiden talimat aldığımızı söylüyor anlamış değiliz. Bu iddiayı kabul etmiyorum. Barış İçin Akademisyenler grubumuz 2012 yılında kurulmuştur ve bir barış sürecinin başlaması için kurulmuştur. Nitekim devlet 2013 yılında barış sürecini başlattığında biz bu sürece destek vermeye hazır olduğumuzu beyan etmiştik. Dolayısı ile 2015 yılında bir kişiden talimat alarak bu iddiayı yaptığımız tarihsel olarak çelişmektedir. 2013 yılında yaptığımız beyanların tümü kayıtlarda mevcuttur bu beyanların tümü barış sürecinin güçlendirilmesine yöneliktir. Bu kayıtlar internet ortamında da mevcuttur" diye konuştu. 11 Ocak'ta İstanbul'da yaptıkları basına toplantısını hatırlatan Esra, bu toplantıda yeniden başlayan çatışma sürecinin sonlandırılması, barış sürecine geçilmesi, devletin vatandaşa karşı güvenliği sağlama görevini yerine getirmesini talep ettiklerini söyledi.

Devlet ile devlete vergi veren yurttaş arasında bir toplumsal sözleşmenin olduğunu bu sözleşmeye göre devlet yurttaşın yerine getirdiği yükümlülükleri karşılığında her bir yurttaşın yaşam hakkı, barış hakkı, insan hakları ve diğer haklarını korumakla mükellef olduğunu ifade eden Esra, "Tam da bu nedenle biz metnimizi doğrudan sorumluluğu taşıyan ve bizim muhatabımız olan devlete yönelik yazdık. İmzalarımızın arkasındayız. Barış yolundaki uğraşlarımızı sürdüreceğiz" dedi.

'Barış talebimi arkadaşlarımla beraber yineledim'

Akademisyen Kıvanç Ersoy da savunmasında, YÖK'e bağlı üniversitelerde görev yaptıklarını kimseden de talimat almadıklarını dile getirdi. Kıvanç savunmasına şöyle devam etti: "Barışa inanıyorum. Ülkemize barış gelsin istiyorum. 14 yıldır memur olarak görev yaptım ve vergi verdiğim devletten bir öğretim üyesi olarak barış talebimi arkadaşlarımla beraber yineledim. Bu bir ifade özgürlüğü vatandaşlık hakkıdır."

Akademisyen Muzaffer Kaya ise savunmasında, "örgüt propagandası" iddiasını kabul etmediğini kendisine savcılıkta ayrıntılı ifadesini verdiğini söyledi. Savcılıkta kendisine "KCK yöneticisi Besê Hozat'tan mı talimat aldınız?" sorusunun sorulduğunu hatırlatan Muzaffer, "Benim 10 yıldır görev yaptığım yer belli. Yerim yurdum belli. Neden tutuklu yargılanmam talep ediliyor, anlamış değilim. Besê Hozat'ı ilk defa savcılıkta duydum. Savcılıkta da yanıt verdim, talimat almadık" dedi.

(ödk/mg)