Duygu Erol/ JINHA

AMED - Kürdistan'da sokağa çıkma yasakları ile beraber son dönemde yaşanan hak ihlalleri ve hükümetin gündeme getirdiği yasa tasarısı ile işlenen suçların daha da artacağını akıllara getiriyor. İHD Hukuk Komisyonu Sorumlusu Rehşan Bataray Saman, devlet güçlerinin bu yasa ile daha rahat davranacağına ve bu tarz suçların bu yasa ile teşvik edildiğine vurgu yaptı.

Son dönemde sokağa çıkma yasakları ve beraberinde gelişen hak ihlallerine karşı Milli Savunma Bakanlığı tarafından hazırlanan taslak Adalet Bakanlığı'na sunuldu. Taslakta er-subay ayrımı kaldırılarak, "Terörle mücadelede görevli tüm TSK mensuplarının izne bağlı olarak yargılanabilmeleri" yönünde değişiklik yapıldı. Yapılan değişiklikle "terörle mücadele" adı altında Kürdistan'da görev yapan askerler hakkında infaz, işkence gibi suçlamalarda bulunulduğu zaman soruşturma başlatılmadan Milli Savunma Bakanlığı'ndan soruşturma izni talep edilecek. Gündeme gelen bu değişiklik 90'larda bölgedeki faili meçhulleri, toplu mezarları akıllara getiriyor. İnsan Hakları Derneği Diyarbakır Şubesi Hukuk Komisyonu Sorumlusu Rehşan Bataray Saman, "Bu cezasızlık politikasına rağmen bu kadar ağır insan hakları ihlalleri, ağır suçlar işleniyorken bu yasadan sonra devlet güçleri daha bir güvenle hareket edecektir. Ve biz daha ağır insan hakkı ihlallerinin yaşanacağı kaygısını taşıyoruz" diye konuştu.

'Yasanın önümüze gelmesi hayal kırıklığına neden oldu'

Yıllardır mücadele ettikleri ve en çok zorlandıkları alanın cezasızlık olduğuna vurgu yapan Rehşan, cezasızlığın bugün yasalarla güvence altına alındığını, meşrulaştırıldığını belirtti. Rehşan sözlerine şöyle devam etti: "Gündemde olan yasa tasarısına ilişkin görüşlerimiz; açıkçası biz insan hakları derneği, insan hakları savunucuları ve bölgedeki hukukçular olarak ürkütücü. Uzun süre yıllardır işlenen hem insan hakkı ihlalleri, savaş suçları var, binlerce kayıp ve faili meçhuller var. İşlenen bu suçlara ilişkin faillerin yargılanması, ortaya çıkması ve cezalandırılmasına ve bu alanda sistemli uygulanan cezasızlık politikasına karşı mücadele yürütülürken, böyle bir yasanın önümüze gelmesi açıkçası büyük bir hayal kırıklığı ve büyük bir umutsuzluğa neden oldu. Bu yasa yokken dahi uzun yıllar cezasızlık politikası yürütüldü."

'Kaygımız büyük'

90'larda hak ihlalleri yaşandığında o zamanlar "acaba yargılanacak mıyım" korkusunun hakim olduğunu ifade eden Rehşan, "Örnek dosyalar vardı. Musa Çitil dosyası bir örnektir. Evet, beraat etti sonuçta. Ama o dönemde işlenen kısmi suçlarla ilgili bir iddianame düzenlendi ve dava açıldı. Ama bu tasarı yasallaşırsa bu dönem işlenen ve işlenmesinden kaygı duyduğumuz suçlara ilişkin de hiçbir yargılama yapılmayacak. Bu suçların ve ihlallerin artacağı yönündeki kaygımız büyük" diye belirtti.

(mg)