Kadınların yargılandığı DÖHK davası ertelendi
12:24
JINHA
ANKARA - 14 DÖHK aktivisti hakkında "örgüt üyeliği" ve "örgüt propagandası" iddiasıyla açılan davanın ilk duruşması Ankara'da görüldü. Duruşmada söz alan avukatlar, "DÖHK yasadışı bir örgütün bağlantısı değildir. DÖHK'ü yargılayacaksanız binlerce kadını yargılamanız gerekiyor" dedi. Duruşma 16 Haziran'a ertelendi.
Aralarında BDP Ankara İl Kadın Meclisi üyelerinin de olduğunu Akdeniz Belediye Eş Başkanı Yüksel Mutlu'yla beraber 14 DÖHK aktivisti hakkında "örgüt üyeliği" ve "örgüt propagandası" iddiasıyla açılan davanın ilk duruşması Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. HDP İstanbul Milletvekili Hüda Kaya, Diyarbakır Milletvekili Çağlar Demirel ve HDP Ankara İl Eş Başkanı Birsen Kaya katıldı. Kimlik tespitinin ardından duruşmaya geçilirken, mahkeme heyetinin her sanığa slogan atıp atmadığını sorması ise dikkat çekti.
'Dosya, 'KCK kadınlar' olarak ortaya çıktı'
Duruşmada söz alan avukat Sinem Coşkun, dosyanın tamamının avukatlara verilmesini talep etti. Yargılamanın konusunun 2012 yılında başlatılan ve eylem soruşturması olduğunu söyleyen Sinem, "O dönem yüzlerce kişi gözaltına alınıyordu. Dosya aslında 'KCK kadınlar' olarak ortaya çıktı. Ama genel bir kadın operasyonu başlatılan soruşturma, savcının elinde kaldığı için Ankara'da sabit kaldı. KCK operasyonları hukuka aykırıdır" diye kaydetti. Hukuka aykırı dinlemeler olduğu için tutanaklardan dinlemelerin çıkarılmasını talep eden Sinem, evrakların çıkarılmasıyla soruşturmanın başlamasını istedi. Mahkeme ise dinlemelerin yasa dışı olup olmadığının değerlendireceklerini belirtti. Soruşturma tutanağında imzası olan polisler hakkında hukuka aykırılıktan bir soruşturma açılmasını ise ret etti.
'DÖHK yasadışı bir platform değildir'
Yüksel Mutlu ise, 20 yıldır kadın mücadelesi verdiğini belirterek ifadesine başladı. BDP Eş Genel Başkanı olduğu dönem de eylemlere katılmanın doğal olduğunu vurgulayan Yüksel, "DÖHK farklı kesimlerden bir araya gelen kadınların oluşturduğu bir platformdur. BDP Kadın meclisinin eylemine katıldım" dedi. Üç yıl boyunca telefonunun dinlendiği ifade eden Yüksel, telefon dinlemelerin insan hakkı ihlali olduğunu söyledi.. Yeliz Kamış ise, KESK, İHD ve Ankara Kadın Platformu'nun çağrıları üzerine eylemlerde bulunduğunu belirterek, "DÖHK yasa dışı bir platform değildir" dedi.
Mahkeme, avukatların taleplerini reddetti
Avukat Pınar Akdemir de, "DÖHK yasadışı bir örgütün bağlantısı değildir. DÖHK'ü yargılayacaksanız binlerce kadını yargılamanız gerekiyor. Mahkeme derhal beraat verebilecek konumunda. Bu yanlıştan dönmeniz lazım" dedi. Avukat Şilan Aydın ise, bir dönem boyunca herkesin KCK'li gösterildiğini hatırlatarak müvekkillerin res'en beraatını istedi. Avukat Candan Dumrul, kadın eylemlerine katılmanın bir delil olmadığını, bu delillerin toplanmasının siyasi bir suç olduğunu belirterek beraat talep etti. Avukatlar ayrıca müvekkilleri için zorla getirilme kararının kaldırılmasını talep etti. Mahkeme ise, avukatların tüm taleplerini, soruşturmanın seyrini değiştirmeyeceği için reddetti. Mahkeme, 16 Haziran'a ertelendi.
'Etkinliklere katılmak suç ise bizi de yargılayın'
Mahkeme öncesinde ise kadınların yargılanmasına tepki gösteren Ankara Kadın Platformu adliye önünde açıklama yaptı. İddianamede 8 Mart, 25 Kasım gibi tüm dünya kadınlarının sokaklara çıktığı eylemler ile katledilen kadınları anma etkinliklerinden oluşmasına tepki gösteren kadınlar, "Erkek egemen sistemi reddeden kadınlar, bu sistemin temel hedeflerinin en başında yer almaktadır. Toplumsal yaşamın her alanında ayrımcılık yaşayan, tacize-tecavüze uğrayan, vahşi cinayetlere, savaşlara kurban edilen kadınların sesi olmaya çalışan bu kadın arkadaşlarımızı değil; katilleri, tetikçileri, tecavüzcüleri, kadına şiddet uygulayanları, savaş kışkırtıcılarını yargılayın. Etkinliklere katılmak suç ise bizi de yargılayın. Kadınlar olarak baskı politikalara karşı mücadele edeceğiz" diye belirtti.
(ödk/sy)