Yargı kadın davalarında devlet ağzı ile hüküm veriyor
09:05
Özlem Çiçek/JINHA
İSTANBUL - Devlet ve hükümet yetkililerinin kadınların aleyhine yönelik söylemlerinin doğrudan mahkeme kararlarına yansıdığına dikkat çeken avukat Sezin Uçar, devlet yetkililerin şiddetin artmasında zemin hazırladığını dile getirdi.
Tepeden tırnağa eril zihniyete bulanmış bütün devlet kurumları, adalet terazisini elinde tutan kadın figürüne ihanet etmeye devam ediyor. Çoğunlukla yargı eril zihniyetin kadına gösterdiği şiddet karşısında tepkisiz ve işlevsiz kalıyor. Tıpkı Cizre'de katledilip çırılçıplak soyulan kadınların teşhir edilmesi ya da kadın katillerine "Aşırı sevgi indirimi" verilmesi gibi. Avukat Sezin Uçar, savaş koşullarının kadın katliamlarının artışına, devletin cinsiyetçi söylemlerinin ise kadın davalarının kararlarına paralel bir şekilde etki yaptığını belirtti.
'Yargı devlet ağzıyla hükümler veriyor'
"Devletin kadının ve erkeğin eşit olmadığına dair yapmış olduğu her söylem maalesef yargı mekanizmasında cinsiyetçilik ya da kadın katillerinin çok az cezayla cezalandırılması olarak karşımıza çıkıyor" ifadeleriyle konuşmasına başlayan Sezin, "Hükümet sözcüsü ya da Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bugün kadınlarla ilgili aleyhe bir şey söylediği zaman yada kadın erkek eşitsizliğini derinleştiren bir söylemde bulunduğu zaman doğrudan mahkemelerin kararına yansıyor" dedi.
'Mahkemeler ancak kamuoyu baskısı ile…'
Mahkemelerin neredeyse kadına şiddet uygulayan erkeğe ödül gibi cezalar vermesine dikkat çeken Sezin, eril zihniyetin adaletsizliğinin en bariz göstergesi olarak kadın erkeğe şiddet uyguladığında, kadına şiddet uygulayan erkek gibi cezai indirimler vermemesini gösterdi. Mahkemelerin ancak kamuoyu baskısıyla hukuka uygun bir şekilde yürütüldüğünün altını çizen Sezin, Özgecan davasını hatırlatarak, Özgacan'a verilen toplumsal destek sebebiyle katilin hak ettiği cezaya çarptırılabildiğini belirtti. Sezin, "Özgecan gibi katledilen yüzlerce kadın var ve hepsinin katillerinin aynı şekilde cezalandırılması gerekir ki erkek egemen sistemi bir nebze de olsa geriletmenin koşulu yaratılmış olsun" diye konuştu.
'Savaşın kendisi cinsiyetçidir'
Savaş koşullarının kadına yönelik şiddetin üzerinde etkisinin çok büyük olduğunu söyleyen Sezin son olarak şu ifadelerde bulundu: "Savaşın olduğu her yerde cinsiyetçilik de peş peşe devam ediyor. Savaş koşuluyla beraber erkek şiddeti de artıyor. Devlet yetkilileri de bugün her türlü şiddeti pohpohluyor. Her türlü şiddetin artması için bir zemin hazırlıyor. Bunu bire bir kendi organlar aracılığıyla yapıyor. Yargı da bundan nasibini alıyor maalesef. Şu anki yapısıyla mahkemeler, kadının hukuki haklarını koruyacak merciler değil."
(ce/ck/mg)