Avukatlar: Avrupa mülteci anlaşmaları için katliama sessiz kalıyor

09:07

Şehriban Aslan / JINHA

AMED - AİHM'nin ve Avrupa ülkelerinin Kürdistan ilçelerinde devam eden yasaklara ve katliamlara sessiz kalma nedeninin mülteci anlaşması olduğunu belirten Avukat Deniz Bayram, AİHM'in kendi kararlarını ve evrensel hukuk kurallarını uygulamadığını söyledi.

Başta Cizre, Silopi ve Sur olmak üzere Kürdistan'da devlet güçlerinin katliamlarına ve cenazelere işkencelere karşı avukatlar hukuki yolları kullanarak uygulamaların son bulması için başvurularda bulundu. Ancak AİHM soykırım saldırıları konusunda "tedbire gerek olmadı" yönünde karar verdi. Avrupa ülkeleri de yine Kürdistan söz konusu olduğunda sessizliğe gömüldü. Başvurularının sonuçsuz kalmasını değerlendiren avukatlar, tüm bunları Avrupa'nın mülteciler üzerinden yaptığı anlaşmalara bağladı. Türkiye'nin yaptığı katliamların AİHM'ye değil hiçbir evrensel hukuk sözleşmesinde yer almadığına dikkat çeken Avukat Deniz Bayram, sözleşmelere göre yasakların kalkması gerektiğini söyledi.

'AİHM buna göre hareket etmiyor'

Kürdistan'da çatışmalı alanlarda sivillerin öldürüldüğü, ciddi hak ihlallerin olduğunu ve AİHM'nin sessiz kaldığını söyleyen Avukat Deniz Bayram, "Hukuka aykırı davranışlar söz konusu, yaşam hakkı ciddi anlamda ihlal ediliyor. AİHM sözleşmesine taraf olan devletlerin de insanların yaşam haklarını koruması birincil öncelikleridir" dedi. Deniz, çatışmaların devam etmesi, Cizre'de bodrumda mahsur kalan insanlara sağlık ekiplerinin gitmesine izin verilmemesi kararının sadece AİHM'e değil bütün evrensel hukuk sözleşmelerine aykırı olduğunu vurguladı. AİHM'nin sözleşmesinde yaşam ihlalleri göz önüne alındığında yasakların kalkması gerektiğini belirten Deniz, ancak AİHM'nin buna göre hareket etmediğini söyledi.

'İhlallere meşruiyet kazandırıyor'

"Türkiye'de çok ciddi bir mülteci alımı söz konusu, şu anda 2 milyondan fazla mülteciye ev sahipliği yapıyor" diyen Deniz, "AB ve Türkiye'nin ilişkilerine baktığımızda Türk hükümetiyle diyaloga girmesi ve kendi sınırlarından mülteci geçirmemek için Türkiye ile bir takım anlaşma yapıldığını görebiliyoruz. Öncelikle Türkiye'de yaşayan mültecilerin yaşam koşullarına bakılması gerekiyor. Türkiye'de mülteciler çok ağır yaşam koşullarında yaşıyor. Birçoğu insani yaşam standardının altında. Türkiye'de yaşanan bir savaş ve insan hakları ihlalleri söz konusu iken Türkiye ile böyle bir anlaşma içinde olmasına aynı zamanda hükümetin de ihlallere meşruiyet kazandırması rolünü oynuyor" sözlerini kullandı.

'Avrupa kenarda durup izliyor'

Avrupa devletlerinin ve ülkelerinin Kürdistan'da yaşanan sokağa çıkma ihlallerinde samimiyetsiz olduğunu ifade eden Avukat Şükran Dağcabir, "Özellikle Suriye'deki göçmenlerin Avrupa'ya geçmemesi noktasında Avrupa birliği ile Türkiye'nin bir sözleşme içerisinde olduğunu görebiliyoruz. Bu pazarlığın bir parçası olarak da AB'nin Kürdistan'da yaşanan katliamlara sesiz kaldığını ve bir kenarda durup izlediğini görüyoruz. AİHM'nin sözleşmesinde bu tür insanlık dışı uygulamaların yerinin olmadığını biliyoruz fakat kendi çıkarları için sessiz kalıyor. Türkiye halklarının da buradaki direnişle dayanışma içerisinde olması başarıya ulaşacağını biliyoruz. Biz de mümkün olduğunca batı illerinde yaşayanlar olarak bu haklı mücadelenin arkasındayız ve bu mücadelenin kazanacağını biliyoruz" dedi.

(gc)