Banu Güveren: AYM, AK, AİHM, BM ve tüm uluslararası kuruluşlara başvuracağız
16:35
JINHA
İSTANBUL- ÖHD İstanbul Şube Eşbaşkanı Banu Güveren, Cizre'de yurttaşların katledilmesine ilişkin olarak Avrupa Konseyi ve Birleşmiş Milletler'e (BM) başvurularda bulunacaklarını ve sokağa çıkma yasaklarından sorumlu olan tüm devlet yetkilileri hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını belirtti.
Özgürlükçü Hukukçular Derneği (ÖHD) İstanbul Şube Eşbaşkanı Banu Güveren, Cizre'de vahşet bodrumunda yurttaşların katledilmesinin takipçisi olacaklarını belirterek, Avrupa Konseyi, BM, AİHM ve Anayasa Mahkemesine çeşitli suç duyurusu ve başvurularda bulunacaklarını bilgisini verdi. Banu, 2 gün önce Cizre'ye gittiklerini hatırlatarak, "Amacımız yaralıların akıbetini öğrenerek durumu Anayasa Mahkemesi ve AİHM'e bildirmekti. Daha önce yaptığımız başvurularda bizlere 'Siz bu insanların yaralı olup olmadıklarını nereden biliyorsunuz?' demişlerdi. Biz de bunun üzerine yola çıktık ve cevabını vermek istedik" dedi. Fakat tüm girişimlerinin sonuçsuz kaldığını ifade eden Banu, "Başbakanlık bize iki gün sonra döneceklerini söyledi, valilik ve kaymakam telefonlarımızı açmadı. Jandarma önümüzü kesti. Biz de tutanaklarımızı tuttuk. Dün gece yapılan katliama ilişkin net bir bilgi elde edememekle birlikte yaşanan katliamın elbette i takipçisi olacağız" diye konuştu.
'AHİM'e suç duyurusunda bulunacağız'
Bu zamana kadar ilan edilen tüm sokağa çıkma yasakları ile ilgili cumhurbaşkanından kolluk kuvvetlerine kadar tüm sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını ifade eden Banu, "Koordinatları verilmiş olmasına rağmen, sivil oldukları bilinmesine rağmen insanlar can verdi. Oradaki tek güç Türkiye Cumhuriyeti'nin silahlı güçleri ve bu kişiler ile ilgili yerel mahkemeye de AHİM'e de suç duyurusunda bulunacağız" dedi.
'Avrupa Konseyi ve Birleşmiş Milletler'e başvuracağız'
Bunun yanı sıra Türkiyeli ve Kürdistanlı avukatlar olarak bireysel ve kurumsal olarak Avrupa Konseyi ve Birleşmiş Milletler'e (BM) başvurular yapacaklarını dile getiren Banu, "Türkiye'de yaşanan bu vahşeti raporlarımızla anlatmaya çalışacağız. Eğer ki bu uluslararası kurumların bir yaptırımları var ise ve gerçekten kuruluş amaçları devletlerin hukukunu insan hakları çerçevesinde oluşturmak ise bu vahşete 'dur' demeleri gerekiyor" diye konuştu.
'Daha önce emsal kararlar var'
Roma ve Cenevre sözleşmeleri kapsamında devletlerin sözleşme imzacısı olmasa bile buna uygun davranmak zorunda olduklarını ifade eden Banu, "Daha önce bu noktada vermiş olduğu emsal kararlar var mahkemelerin. Biz de insanlığa karşı suçlar bağlamında davalarımızı açacağız. Artık burada bir soykırım yaşanmaktadır" diye belirtti.
'Tedbir kararı vermeyenler de sorumludur'
Anayasa Mahkemesi ve AİHM'in tedbir kararları vermediği için ya da kararlara uyulup uyumadığını denetlemedikleri için katliamdan sorumlu olduğunun altını çizen Banu, "Burada bir şeyler yapılmak isteniyorsa bizim beyanlarımız esas alınmalıdır. Sağlıkçıların bile giremediği bir ilçe. Yaralıları ayaklarına çağıran bir sağlık sistemi getirmeye çalıştılar oraya" dedi.
'Hukukçuları hesap sormaya çağırıyoruz'
Katliamların son bularak Dolmabahçe mutabakatına geri dönülmesi gerektiğini ifade eden Banu, meslektaşlarına da şu çağrıyı yaptı: "Bizler devlet ve birey karşısında kişileri korumaya ant içmiş hukukçular olarak katliamın karşısında durmalıyız. Biz suç duyurularımızı bu ülkenin vatandaşları olarak kendi adımıza yapacağız ve tüm hukukçuları da bizimle birlikte hesap sormaya çağırıyoruz."
(ck/gc)