JINHA

WAN/ADANA -Karataş Kadın Kapalı Cezaevi'nde tutuklu bulunan siyasi tutsak 13 kadının, Kürdistan'daki katliamlara karşı yaptığı 3 günlük açlık grevi sonrası haklarında soruşturma başlatıldı. Van M Tipi Kapalı Cezaevi'nde de siyasi tutsaklara yönelik keyfi cezalar son dönemlerde arttı. TUYAD-DER Eşbaşkanı Aynur Bağış, kadın siyasi tutsaklar üzerinde savaş politikalarını aratmayacak uygulamaların hayata geçirildiğini belirterek, tutsaklara yapılan bu uygulamaların ahlaki hiçbir yanının olmadığını söyledi.

Cezaevlerinde siyasi tutsaklara yönelik baskılar devam ederken şimdi de soruşturma kıskacına alındı. Adana ve Van'da tutsaklara keyfi gerekçelerle soruşturma açılıyor. Adana Karataş Kadın Kapalı Cezaevi'nde tutuklu bulunan 13 kadın siyasi tutsak, Kürdistan'da "devletin Kürt halkı üzerinde yürütmüş olduğu katliamlara karşı uyarıda bulunmak" amacıyla 26 Ocak günü başlattıkları 3 günlük açlık grevi eylemine ilişkin cezaevi idaresi soruşturma başlattı. Soruşturma kapsamında "Görevli memurun görevini yaptırmamak" iddiasıyla 13 kadın tutsağın tümüne ayrı ayrı bazı etkinliklere katılmaktan alıkoyma cezası ile cezalandırılmasına karar verildi. Tutsaklardan 5'inin ise haberleşme veya iletişim araçlarından yoksun bırakılma ve kısıtlama cezası ile cezalandırılmasına karar verildi. Karar, onay alınması için Adana İnfaz Hakimliği'ne gönderildi.

'Ahlaki bir yanı kalmadı'

Hak ihlallerinin yoğun yaşandığı bir başka cezaevi ise Van M ve F tipi cezaevleri. Kürdistan'ın birçok yerinde devlet güçleri tarafından başlatılan savaş konsepti cezaevlerinde bulanan siyasi tutsaklar üzerinde de kendini gösteriyor. Van TUYAD-DER Eşbaşkanı Aynur Bağış, son dönemlerde sık sık yaşanan hak ihlalleri ile gündeme gelen bulunan siyasi tutsaklar üzerinde savaş politikalarını aratmayacak uygulamaların hayata geçirildiğini belirterek, tutsaklara yapılan bu uygulamaların ahlaki hiçbir yanının olmadığını söyledi.

'Hasta tutsaklar ölüme terk ediliyor'

Cezaevlerinde 90'lı yıllarda yaşanan hak ihlallerinin bugünde devam ettiğini ifade eden Aynur, siyasi tutsaklara yönelik uygulamaların insanlığa sığmayacak boyuta vardığını kaydetti. Aynur, "90'lı yıllarda cezaevlerinde yapılan işkenceler, o dönemleri aratmıyor. Kürt halkına yönelik başlatılan savaşla beraber, cezaevlerinde baskılar arttı. O yıllarda ki zihniyet ile şimdiki zihniyet arasında hiçbir fark yoktur. Cezaevlerinde keyfi ve kurmaca uygulamalar yaşanmaya devam ediyor" diye konuştu. Aynur, hasta siyasi tutsakların hastaneye sevklerinin yapılmadığını da sözlerine ekleyerek, tutsakların ölüme terk edildiğini söyledi.

'Cezaevlerinde kadınları iradeleri kırılıp, yıldırmaya çalışıyor'

Son dönemlerde özellikle de kadın siyasi tutsaklar üzerinde yoğun psikolojik baskı olduğuna dikkat çeken Aynur, kadın tutsaklara yapılanların tamamıyla irade kırma ve yıldırma amaçlı olduğunu söyledi. Van M Tipi Kapalı Cezaevi'nde kadınlara yönelik baskı ve ihlallerin halen devam ettiğini ifade eden Aynur, "Kadınlara 90'lı yıllarda zorla bakirelik testi yapılırdı. Şimdi ise kadınların iradeleri dışında kadınlar bilgilendirilmeden hamilelik testi yapılıyor. Van M Tipi Kapalı Cezaevi'nde bekâr olduklarını söylemelerine rağmen kadınlara cezaevi idaresi tarafından hamilelik testi dayatılıyor. Evli kadınların kullanmış olduğu ilaçlar veriliyor. Bir an önce yapılan yanlışlar ve uygulanan savaş politikaları tutsaklar üzerinden kaldırılmalıdır. Savaş suçu işleyen AKP cezaevlerinde ki politikalarından vazgeçmelidir" şeklinde konuştu.

'Cezaevleri tutsakları provoke ediyor'

Yine Van M Tipi Kapalı Cezaevi'nde bulunan kadın siyasi tutsakların, cezaevi tarafından tedavileri için hastanelere sevklerinin yapılmasına rağmen gitmek istemediklerini söyleyen Aynur, bunun nedenin kadın tutsaklara askerlerce yapılan hakaretler olduğunu belirtti. Aynur, "Bu yüzden hastanelere gitmek istemiyorlar. Askerler sözlü hakaretlerde bulunup, kadın tutsakları kışkırtmak için ellerinden geleni yapıyor. Bu da yetmezmiş gibi cezaevi idaresi kadınlara keyfi uygulamalar dayatıyor. Tutsakların hakları cezaevi idaresi tarafından ellerinden alınıyor" dedi. Aynur, Van M Tipi Kapalı Cezaevi'nin sadece bir örnek olduğunu ve diğer cezaevlerinde de hak ihlallerinin saymakla bitmediğini dile getirdi. Aynur, son olarak Van F Tipi cezaevinde ise, siyasi tutsakların havalandırmalarına Türk Bayrağı kazıldığını dile getirerek, cezaevi idaresinin tutsakları provoke ettiğinin altını çizdi.

(va-fz/dc/fk)